Yer: Büyük Vampirlerin Bölgesi
Vampir-Kral tiz bir kahkaha daha attı. Bu kahkahada insanı iğrendiren ve korkutan bir şeyler vardı. Tüm odada bu kahkaha yankılandı.
''Rassilon'un çocukları, Rassilon'un yarattığı tuzağa düştüler. Aptal Zaman Lordları, attıkları okun kendilerine saplanacakları zaman geldi. E-Uzay bizim bölgemiz kimse buradan sağ çıkamaz''
Tiz kahkahaları devam ederken bir yandan da önündeki ekrana bakıyordu. Ekranda milyonlarca TARDIS bir asteroid'in üstünde öylece hareketsiz duruyorlardı. Ekranda TARDIS'lerin birinden bir adam çıktı.
Doktor etrafına bakındı. TARDIS'in yaptığı ölçümlere göre nefes alınacak kadar oksijen vardı. Romana da kendi TARDIS'inden koşup Doktor'un yanına geldi.
''Doktor, neler oluyor? Burası neresi?''
''Rassilon'un tuzağına düştük''
Romana, burasının tam olarak neresi olduğunu anlamıştı. Fısıldayarak dudaklarının arasından ''E-Uzay'' sözcüğünün çıkmasına izin verdi.
Yer: Savaş Lord Başkanlık Sarayı
Vampir kendini gerip, eğilerek üzerime doğru koşmaya başladığında sağ elimi havaya kaldırıp yüksek sesle bağırdım.
''Gün tepene değsin, öğleye dur!*''
Sanki benim bağırmamdan rahatsız olmuş gibi kulaklarını kapatarak, geriye çekildi. İşe yaramıştı. Senatör olduğum için sonradan gelişen ve okuduğum kitaplardan edindiğim Büyü Bilimini henüz test etmemiştim. Ama işe yarıyordu ve bu şu an çok iyi bir haberdi. Komşumuz Büyük Vampirler için kendimizi savunma konusunda güzel bir yöntemdi büyü bilimleri. Ekrandaki vampir bile etkilenmiş olmalıydı ki ekranı kapatarak bağlantıyı koparmıştı ya da şu an Zaman Lordlarına da aynı durumu uygulamakla meşguldüler.
''Muhafızlar!''
Kapının önündeki iri cüsseli iki muhafız geldi. Bir süre bana bir de yerde durmakta olan vampire baktılar. Hala büyünün etkisi altındaydı ve ayağa dahi kalkamıyordu. Yerde büzülüp kalmıştı. Ben de adamın bu haline bakıp bakışlarımı muhafızlara geri çevirdiğimde demin vampir dönüşürken olanların bir benzeri de onlara oluyordu. Birkaç saniye içinde ben ne olduğunu anlayamadan dönüşümlerini tamamlamıştım. Şu an içimden geçen hisler ve içinde olduğum durum iki kelimeyle tanımlanabilirdi: Biri H ile başlayıp R ile bitiyordu, diğeri ise S ile başlayıp M ile başlıyordu. Açıkça söylemeye terbiyem müsait değildi ama durum buydu. Bu sefer çok fena-ikinci olan sözcüğü yapmıştım- Her yerim vampir olmuştu ve şu an ikisi üstüme doğru geliyordu.
Yer: Büyük Vampirlerin Bölgesi
Doktor atkısını tekrar boynuna doladı. Uzun bir atkı olduğundan dolayı sık sık bu şekilde düzeltilmesi gerekiyordu. Romana çaresizlik içinde ona bakıyordu. Doktor TARDIS'in önüne oturmuş öylece boş boş bakıyordu. Romana'da yanına oturdu.
''Burası bir Ön-Evren sanırım''
''Evet, öyle. Bizi bir ön evrene hapsettiler. Yakın zamanda Büyük Vampir ordusuyla karşılaşabiliriz. Ya da bizi Zaman Lordlarıyla takas için kullanabilirler. Borusa sence bizi kurtarır mı?''
''Belki birkaç sandık dolusu para teklif ederlerse, neden olmasın''
İkisi de kahkahalar içinde gülmeye başladılar. Bu sırada uzaktan ''Doktor'' sesini işittiler. Bir adam-kendi askerlerinden biri, bir Zaman Lordu- onlara sesleniyordu. Doktor kendini topladı-ne kadar tuzağa düştüğü için ne yapacağını bilemese de bunu askerlere göstermemeliydi. Bu kapıda olan bozgunu resmen davet etmek olurdu- Komutan yanlarına gelip esaslı bir selam verdikten sonra konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who: Evrenin Kan İçicileri
ФанфикDoctor Who Ortak Hikaye-Ek kitabıdır. Savaş alanındaydık. Gezegene gelen Goldiloksların sesi gerçek anlamda kulaklarımı tırmalıyordu-sanki sahibinden süt isteyen bir kedi gibi- Doktor'a baktım. Mavi kulübesinin önünde ayakta duruyordu. Gülümsüyor...