one-shot

1.4K 54 147
                                    

;)

Bir an önce eve varmak istiyorum. Bu lanet alışveriş işini bana verdiği için Lily'ye bir küfür daha savurdum. Arabayı sola döndürürken sinirle, önüme gelen saçları kafamı sallayarak geri çektim. Yolun ortasına devrilen bir beden görmemle ani fren yaparak arka koltuktaki market poşetlerinin devrilmesine neden oldum. Arabanın motorunu durdurup arabadan indim. Gördüğüm şeyle ise duraksamak zorunda kaldım.

Yaralı gözüküyordu. Ufak bedeninin titremesinden dolayı omuzları ve kalçasına kadar uzanan kıvırcık çikolata renginde saçları sarsılıyordu. Saçlarının arasına saklanmış, aynı renk kulakları cansızca eğilmişti. Saçları gibi pofuduk görünen uzun kuyruğu yola serilmişti. Bana sırtı dönük olan bedeninde birkaç yeri yırtılmış kıyafetleri vardı ve bacağından kan akıyordu.

O bir melezdi.

Yaralı bir kedi melezi.

Daha fazla beklemenin bir anlamı olmayacağını anlayınca kapıyı kapatıp hızla ona ilerledim. Yanına yaklaşırken bedenini inceleyip başka yarası olup olmadığına baktım. Sanırım sadece bacağıydı fakat o kadarcık yaranın bile ona yettiği belliydi. Önüne geçip çömeldim. Yüzünü kapatan saçlarına elimi uzatıp çektim ve yüzünü tamamen gördüğümde sendeledim. Son anda elimi yere koyup popomun yere çarpmasını önledim. Yüzünün solmuş ve çökmüş haline rağmen, o çok...

Gözleri kapalıydı ve şiş gibi görünüyordu. Bir kedinin burnunu andıran küçük burnu kızarmıştı. Üst dudağı alt dudağına göre daha dolgundu ve kesik kesik nefesler alabilmek adına aralıktı.

Onun gibi bir güzelin böyle ormanlık bir alanda işi neydi?

Fazla zaman kaybettiğimi fark edip ona uzandım ama sonra arka koltukların dolu olduğunu hatırlayıp, hızla arabaya ilerledim. Arka kapıyı açıp birkaçı devrilmemiş olan poşetleri de diğerlerinin yanına attım ve kapıyı açık bırakıp meleze ilerledim. Yarasına dikkat edip onu kucakladığımda diğer kızlardan daha farklı zevklere sahip olup vücut çalışmış olmama şükrettim. Onu yavaşça arka koltuğa bıraktım ve kapıyı kapatıp ön koltuğa ilerlerken ne yapacağımı düşündüm. Bu yarayla onu bırakamazdım. Sorgulayacaklarını siktir ettim ve dar yolda geri dönemeyeceğim için geri vitese takıp öyle ilerledim. Geniş bir alan bulduğumda hızla arabayı düzeltip gaza bastım.

İnsanlarla muhatap olmaktan haz etmediğim için şehrin uzak kesiminde, ormanlık alanda terkedilmiş bir ev bulmuştum. Ailemin zengin olması ilk defa işime yaramış ve evi baştan sona yeniletmiştim. Kısaca evi yıkıp yeniden yaptırmış, dışını da siyaha boyatmıştım. Zoe, Lily ve geri kalan erkek tayfası beni bulmuş tatil niyetine zaman zaman yanıma gelmişlerdi. Genelde gelecekleri zamanlar marketin yarısını boşaltıp gelirlerdi. Ama bu sefer Lily'nin sikikliği tuttu ve beni zorla gönderdi. Ayda yılda bir çıktığım ormanda beni bir melezin bulacağını bilemezdim. Ya da benim onu bulacağımı.

Güzel melezin aklıma gelmesi ile dönüp ne durumda olduğuna baktım. Titremesi azalmış ve nefesleri yavaşlamıştı. Hızla önüme dönüp hızımı arttırdım. Şehrin merkezi dışında da bir hastane olmasına şükrederek, önceden sık sık uğradığım hastaneye yöneldim. Birkaç kilometre sonra vardığım hastanenin önüne özenmeden park ettim. Anahtarı alıp arabanın arkasına yönelip melezi dikkatlice kucağıma aldım. Hastanenin aciline girip yardım için bağırdım. Birkaç hemşire şaşkınca meleze bakarken sedyeyi getirdiler. Melezi sedyeye bırakıp iki hemşireyle yoğun bakıma ilerledim. Neyse ki ameliyatlık bir durumu yoktu. Hemşirelerden birinin ardından doktor odaya girdiğinde bekleme yerine oturdum. Cebimde titreyen telefonu hissedince elim cebime gitti. Lily. Sinirle burnumdan nefes verdim ve aramayı yanıtladım.

Lucy's Hybrid | One-shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin