Tüm okuyucularımdan çok çok özür dilerim. Ancak nezlem azdı ve 2 gece hastanede yattım. Hatta serum bile bağlanacak durumdaydım. İğne olmaktan bile köşe bucak kaçan ben, serum lafını duyunca 3 saatte canlandım. Yani anlayacağınız, beterin de beteri durumdaydım. Ama 1 haftaya nazaran iyiyim, nezlem devam ediyor ama yeni bölüm yazmama engel olamaz. Bu uğraşıma deyeceğini umarak, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Love. ♥
---
Tamam. Çok fazla şey yaşadım ama yaşamadım. İkisi birden. Kabul, yaşamadım ama her biri çok ağır şeylerdi.
Sevgilimle Nick salağı yüzünden kavga ettik.
Ayrıca gereksiz bir kavga değil, gayet yerinde olduğunu öğrendim.
Sevgilim beni aldatmış, ne olmuş canım?
Sahte hayal kırıklıklarının içinde yüzerken bu çabalarımın boşa çıkması üzerine kendimi harap etmenin gereksiz olduğunu anladım.
Tiffany'nin kucağından ayrılıp "Banyo nerede Tiff?" dedim. Yukarıdaki ikinci sağ kapı."
Cevabımı alıp merdivenleri tırmanmaya başladım. Merdiven kısmını bitirince rastgele kapıları denemeye başladım. Çünkü Tiff'in tarifi aklımdan tamamen uçup gitmişti.
Kapılardan birini denerken kilitli olduğunu farkettim. Kapının gacır gacır sesleri ve metal dış görünümü insanın sanki içeride ceset veya değerli bir hazine saklanmış sanmasına yol açıyordu. Kapıyı daha çok zorlamam üzerine Usher'ın alev püskürten nefesiyle karşılaştım.
"Oraya girmene izin verdiğimi hatırlamıyorum."
Titrek ve mazlum bir sesle "Özür dilerim. B--ben banyoyu arıyordum." dedim. İleriden bir kapıyı işaret edip "Burası." dedi. "Sağol." deyip gülümsemeye çalıştım. Çünkü Usher'ı daha tanıyor sayılmazdım ve az önce yaşadığımız olay onu kaba, sert ve görgüsüz biri olarak tanımama yol açacaktı. Ve, sanırım o tam da tarif ettiğim gibi biriydi. Çıkan sonuç; kapıya yaklaşma. Ama kurallar çiğnenmek içindir ve ben orada ne olduğunu öğreneceğim.
Düşüncelerimi yutup banyoya girdim. Arkamdan da kilitledim. Bunlar ya fazla zengin, ya da ben zengin adamın banyosuna hiç girmedim. Kabinlerin olduğu yerin hemen yanında jaguar derisi desenli bir jakuzi. 3 tane lavabo var ve hepsi de mermer kazarmış gibi temizlenmiş. Hepsinin kocaman birer aynası var. Aynaların çerçeveleri altın gibi gözüküyor. Yaklaşıp daha yakından inceleme ihtiyacı gördüm. Hayır, altın değil. Rahatladım valla.
Aynada kendime baktım.
Umutsuz vaka.
Gözlerim daha önce hiç görmediğim kadar çökmüştü. Ayrıca içlerini garip bir hüzün ve kızarıklık sarmıştı. Aynadan kendi gözlerimin içine baktım. Aynadaki ben, "Sen olmak istemezdim!" deye bağırıp ortalığı yıkıyordu. Ben ise sadece izlemekle yetiniyordum. Ben bile kendim olmak istemiyorum ki, başkasını ne yapayım?
Suyu açıp yüzüme soğuk su vurdum. Su tanecikleri bana eziyet etmek ister gibi hareket ediyorlardı. Her birinin hareketi bana rahatsızlık veriyor, kendimi kötü hissettiriyordu. Tuhaf doğrusu.
Tiffany'nin kapıyı zorlamasıyla yüzümü kurulayıp kilitlediğim kapıyı açtım."Çatlama Tiff. Ölmedim burada." diye homurdanıp Tiff'in endişeden kızarmış yüzünü es geçip "İyi misin?" dedim. "Sana birşey oldu sandım." deyip boynuma atıldı.
Kıkırdadım.
"Ben iyiyim. Asıl sen iyi misin? Kıpkırmızı olmuşsun." dediğimde "Şey.. sorma."
"Ne var?"
"Şey.. Usher. Hani anlarsın ya. Beni denedi."
"Haa tamam. Hadi içeri geçelim. Ama sen önce bir yüzünü yıka."
"Tamam." dedi ve banyoya girip arkasından kapıyı kapayıp kilitledi. Tuhaf bu kız ya. Kesin çocuğa da benim bahanemi verip kaçmıştır.
Merdivenlerden inerken Usher'la karşılaştım. "Bir daha banyoya kaçma. Olur mu?" dedi iğneleyici bir tonda. Bu da ne demekti şimdi?
"Sana mı soracağım beyefendi?"
"Evet."
"Sormuyorum."
"O zaman buradan gidersin."
Merdivenlerden görünen Tiffany lafa daldı.
"Usher? Ne oluyor burada?"
"Erkek arkadaşın eğer bir daha tuvalete kaçarsam beni kovacağını söylüyor." dedim Usher'a bakarak.
"Usher? Doğru mu?"
"Tatlım.. ben.."
"Bir daha istemiyorum. Arkadaşımdan özür dile."
"Özür dilerim Selly. Galiba sana bölye hitap ediyorlar."
"Evet. Bir şey değil."
"Ama kapıyı açmaya çalışırsan gerçekten kovarım." deyip tek kaşını kaldırdı ve kıkırdaadı.
"Hiç sanmıyorum."
O sırada hepimiz yukarıdan gelen seslerle irkilmiştik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slow Down [Selena Gomez Fan Fic.]
Fiksi PenggemarBir insan; Size kızıyorsa, dünyanın en iyi insanı dahi olsanız da bir neden bulabilir. Aynı şekilde bir insan; Sizi affetmek istiyorsa, dünyanın en kötü insanı bile olsanız bir mazaret bulabilir. Aradaki fark; Sizin iyiliğinizle ya da kötülüğünüzle...