Oy ve 'yorum'larınızı bekliyorum.
***İyi okumalar***
Ben ANASTASİA (Anastasya).
Kendimi bildim bileli Fransa Paris'te bir yetimhanede yaşıyorum. 17 yaşındayım. Biraz sorunlu bir kızım. Ailesiz büyümek kolay değil. Ayrıca olay çıkarmayı çok severim. Gidip birileriyle uğraşmak, bana ' yapma ' denen şeyi yapmak en büyük hobilerimden.
Derslerr...
Bakın o konuda pek iyi deyilim. Aslında çalışsam yaparım. "Yaa tabi öyledir" diyenleri duyar gibiyim. Ama ciddiyim kiç çalışmadığım da bile 70 lerde alıyorum.
Sınıf ortalamasına göre herkesin hayallerini süsleyen bir not 70lerde almak.
Acaba hiç ailesini merak etmiyormu? Diyenleri duyabiliyorum.
Hımm...
Zor. Ama bakıcımızın söylediğine göre beni bıraktıkları sepette adımın yanında Türkiye yazıyormuş. Yani ben Türkmüşüm. Birde bu sıralar olan şeyler var. Ne gibimi, anlatıyorum.
Arkadaşlarımdan duyduğuma göre;
Bana bir mektup gelmiş, müdür almış. Okuduktan sonra bana vermekten vazgeçmiş. Bakıcımız görmüş. Bunlar doğrumu bilmiyorum ama öğrenicem.
●●●
Bugün müdürün yanına çıkıcam. Birde sanırım müdürümüz Türk müş.
●●●
Kapıyı çaldım. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. (Not:gel sesini duydum.)
"Buyur Anastasia otur. Seni dinliyorum."
"Bana bir mektup geldiğini duydum. Siz almış ve okumuşsunuz. Doğrumu?"Gıcık bir kahkaha attı.
"Hayal gücünüze bayılıyorum. Sonra ne dediler? Nereye koymuşum kağıdı?"Sesindeki ima beni sinir ediyordu ama sesimi çıkarmadım.
"Ben sadece duyduklarımın doğru olup olmadığını sormuştum. Sizi iyi tanırım. Lafı çeviriyorsanız bir şey var demektir."Birden bozuldu. Masanın üzerinde duran buruşmuş kağıdı alıp hızla kaçtım. Çünkü mektubun üzerinde adımın yazdığını görmüştüm.
"Anastasia! Dur..."Geri döndüm. Kaçacak değilim ya.
"Bu mektubu okuyacağım. Yoksa kaçarım, beni bulamazsınız."
"Tamam Anastasia, gel hadi."Mektubu okumaya başladım. Ama bağzı yerleri mürekkep dağıldığı için okunmuyordu.
Sevgili ..... Anastasia:
Senin bir ... k....... var.Türkiye'de yaşıyor. Seni çok sevirduk ama bırakmak zorunda ..... Hep onun yani ....... yüzünden. Bizi tehtit etti. O felç olmuştu. Türkiye' ye gidip evlendik. İki sene sonra ........ Defne doğdu. Şimdi Antalya'da yaşıyor. 14 yaşında. Biz ....... ayrıldığımız için o ....... kalıyor. Onu bul ve ona .. ....... göster. Birbirinizi bırakmayın.
Sevgilerimle
A.n.n Ada"Gidiyorum." dedim. Müdür şaşırmıştı.
"Nereye?" Diye sordu.
"Defne denen kişiyi bulmaya gidiyorum." Diye cevap verdim.
"Olmaz!" Diye bağırdı. Biraz korkmuştum. Sesinde acı, özlem, korku, sevgi karışık bir şekilde çıkmıştı.
"Beni burada zorla tutacak değilsiniz ya.(?)""Bak Anastasia, seni severim, zeki bir kızsın ve seni burda tutmak için herşeyi yapabileceğimi biliyorsun."
"Sizde benim 17 yaşında olduğumu ve 18 yaşına geldiğimde ise buradan gideceğimi biliyorsunuz." Bunu söylediğimde gözleri dolmuştu. Birden yanıma gelip bana sarıldı.
"Dayınım Anastasia. Ben senin dayınım." Yerine geçtiğinde söylediği bu söz beni çok şaşırtmıştı. Birden donup kaldım.
Ailemden biri benim hep yanımdaydı ama ben bunu bilmiyordum. Gözlerim doldu. Düşüncelerim birbirine karıştığı için ne düşüneceğimi bilmiyordum.
Dayım neden yanımdaydı ki? Neden bana sahip çıkmamıştı?
Neden bunca yıl benden saklamıştı gerçeği?Defne kişisine olan merakım daha da artmıştı. Çünkü ben onun yanına gitmeyeyim diye bunları söylemişti.
Düşünce yağmuruna sonverip, gözlerimdeki yaşları silip, koltuğa oturdum. Ve uzun konuşmamız başladı.
"Neden sakladın?"
"Onun yüzünden."
"O kim?"
"Söyleyemem Anastasia. Beni senin yanında işe başlatan ve sana birşey söylersem beni öldürecek olan kişi o."
"Bana ailemi anlat, herşeyi bilmek istiyorum."
"Sana bağzı şeyleri anlatamam, yoksa sana zarar verir."
"Dinliyorum."
"Onun yüzünden ailemiz parçalandı. Annen seni buraya bıraktığında geri almak için söz verdi. O ise beni de kullanarak anneni engelledi. Hepimiz, sen, ben, annen, baban, kardeşin bilmedende olsak onun kurbanı olduk."Sustum. Zaten bu sözün üstüne ne denilebilirdi ki. Bir dakka! Kardeşin mi dedi bana mı öyle geldi?
"Sen kardeşin mi dedin?"panik oldu ve birden cevap verdi.
"Ne kardeşi, kardeşim dedim yani halan."
"O nerede bari onu söyle."
"Vefat etti."
"Neden?"
"İntar etti. Dayanamadı. "
"Onun yüzünden mi?"
"Evet."
"Peki o bizim ailemizden ne istiyor?" O sırada dayımın telefonu çaldı. Hararetli hararetli birşeyler konuştu. Çok paniklemişti. Telefonu kapattı.
"Öğrendi. Allah kahretsin. Nasıl öğrendi?"
"Ne oldu?" Diye sordum. Merakıma yenik düşmüştüm.
"Buradan gitmelisin. Sana pasaport çıkartalım. Türkiye' ye gidiyorsun."
"Neden?"
"Soru sorma. Hadi topla eşyalarını gidiyoruz."20 saat sonra
Dayım bana pasaport çıkarttı. Onun zaten varmış. Uçak bileti aldık. Uçakta hiç konuşmadık. Bir saniye susmayan ben, bu öğrendiklerimden sonra suspus olmuştum.
Kafamda bir şiir bile yazmıştım:
Aklımda binlerce soru
İçimde çocukça bir nefret
Ve bir çok küçük merak kafamda
Nasıl? Neden? Kim?◇◇◇Songül Öztoprak◇◇◇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayata Karşı Ben
Teen FictionDEFNE Anne ve babası ayrıldığı için başka bir şehire taşınmış, hayatına yeniden başlamış bir kız.. Bir yandan da ailesini bir araya toplamaya çalışır... Hayat ona çok istediği o mutlu yaşamı ne zaman verir? Hayat onu nerelere sürükler?