Hani rüyanızda her şey normal ilerlerken bir anda uçurumdan düşüyor gibi hisseder ve aniden uyanırsınız ya, Zayn'de aynen o şekildeydi. Tek fark bunların bir rüya değil,gerçek olmasıydı.
Şokla aralanan dudakları yalnızca onu öpmeme yardım ederken, karşılık veremeden dudaklarımı alt dudağından ayırdım. Anlamaz bakışları yerini haylaz bir gülümsemeye bırakırken başımı bir anda tutmasıyla dudaklarımızı tekrar birleştirmesi bir olmuştu. Bu kez tam olarak duygu patlaması yaşadığımız öpüşme içinde çokça özlem ve sevgiyi hissettirebiliyordu.
******
Aria kollarını kocaman açarak kucağıma koşarken arkamda onu izleyen Zayn'in nasıl hissettiği hakkında bir fikrim yoktu.
Aria kollarını boynuma dolayıp sımsıkı sararken nefes almam güçleşsede umursamayıp huzurla kokusunu içime çektim.
"Minik kedi anneyi özlemiş mi?" Heyecanla kafasını sallayıp yanağıma sulu bir öpücük kondururken gülümseyip kollarımı olacakmış gibi daha da sardım. "Hem de çok özledim ama arkadaki küpeli çocuk neden bana değişik bakıyor?" Zayn'e böyle hitap etmesine kıkırdadım.
"Onunla tanışmak ister misin? Benim çok yakın bir arkadaşım. " Henüz bilmesini istemediğim için ufak bir yalandan sorun olmazdı sanırım.
"Elbette. Çok havalı görünüyor." Aria heyecan ve çekingenlikle kucağımdan inip Zayn'e ilerlerken Zayn'in tepkisini ölçmeye çalıştım. Onu iyi tanıyordum. Eğer acısını örtmek isterse hafif gülümser ve dudağını ısırırdı. Şuan böyle yaptığı için halinin ne kadar kötü olduğunu tahmin etmem zor değildi.
Aria, Zayn'in tam önünde durdu ve kaşlarını çatarak ona baktı. Ne kadar benzediklerini karşı karşıyayken çok daha iyi kavramıştım.
"Saygısızlık olarak algılamayın ama boyum kısa ve elinizi sıkabilecek kadar uzun değilim sanırım, ha? Eğilirseniz çok sevinirim." Zayn tüm kederini saklamak istercesine kocaman sırıttı ve eğildi.
"Çok kibarsınız hanım efendi fakat bana Zayn diyebilirsiniz." Aria gülümseyerek Zayn'in elini sıkarken Zayn Aria'yı yavaşça kendine çekip sarıldı.
"Resmiyet sevmem, küçük hanım." Aria kahkaha atarak kollarını Zayn'in boynuna attığında Zayn dolan gözlerini bana çevirdi. İçimde sebepsizce bir yanım vicdan azabı çekerken, anlamsız olduğunu kendime hatırlattım. Ne olursa olsun Aria'yı görmek istemeyen o'ydu ve benim vicdan azabı çekmem fazlasıyla saçmaydı.
*****
Aria'yı okuldan aldıktan sonra evime gelmiştik ve yemek yedikten sonra dans etmeye karar vermiştik. Aria, Zayn'i ilk kez görsede hemen ısınmış ve iyi vakit geçirmişlerdi. Uzaktan gören baba-kız olarak algılayabilirdi. Zayn, beklediğimden daha iyiydi. Aria'yı görünce ağlayacağını veya dayanamayıp gideceğini düşünmüştüm ama tam tersi hepsini içine atıp yalnızca Aria ile güzel dakikalar geçirmek istemişti.
"Ben müziği açıyorum Zayn sende Aria'nın iki adım uzağında dur ki rahat hareket edebilin." Aria, minik bir kahkaha atarken ona gülümsedim. Benimle dans etmeye bayılıyordu ve ne zaman dans etmeye hazırlansak kendi kendine gülmeyi huy edinmişti.
Zayn'in endişeli olduğunu zannetmiyordum çünkü eskiden hep, birlikte dans ederdik. Unutmamış olmasını umduğumdan fazla umursamadım.
Rihanna'nın Work şarkısı salonda yayılırken ellerimi birbirine vurup bana bakmalarını sağladım.
"Evet, öncelikle ayakları omuz hizasında açın ve kafanızı dik tutun. Müziğin ritmi başladığında ise benim yaptıklarımı tekrar etmeye çalışın." İkiside kafasını sallarken ciddi olmaya çalışarak kareografiyi uygulamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
× Little Aria × z.m
Fiksi PenggemarKarşımda bana nefretten başka bir duyguyla bakmazken sulu gözlerimi tutmaya çalışıp ona bakmaya devam ettim. "Bunu neden yaptın?" Fısıltıdan ve kırgınlıktan ibaret olan sesim kendime acımama sebep olurken dünyanın en iğrenç şeyiymişim gibi baktı. C...