Hayallerinin ülkesi Kore'ye adımını attığın anda kafanda milyonlarca isteğinle beraber, burda olmanın heyecanıyla havasını kokluyordun etrafın. Kalbin yerinden çıkacakmış gibi sevinçle atıyordu be göğsünün içinde Yaşaşın!! Kore'deyim resmen!! diye bağırdığını duyabiliyordun. Kendinden ayrı kalbinin konuşmalarıyla güldün. Nasıl bir tuhaflıklı durumdu bu böyle. Nasıl bu kadar kendini kaptırabilmiştin sen bile bilmiyordun gerçekten.
Hayallerinin ilk adımı Kore'ye gelmekti. Ve bunu yapmıştın. İkinci adım ise sevgili biaslarından birini ayartıp evlenmekti ama bu hedefine ulaşamayacak olursan da pes etmeye niyetin yoktu. Elbette Kore'de farkedilmemiş bir sürü yakışıklı seni bekliyordu. Birini bulabilirdin kendine gayet, aşık olabilmek için. Sonuç: Eve eli boş dönmek yok..
Bu hayallerle havaalanına adım attın. Etraf çekik kaynarken sen yeni bir tür keşfetmişçesine büyük bir dikkat ve kocaman aptal bir gülümsemeyle etrafı inceliyordun. Derken onu gördün..
Bir..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Iki..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dört...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve ikinci görev havaalanına adımını attığın 4 saniye içerisinde tamamlanmıştı. O yeşil ceketli yakışıklıya aşık olmuştun bile. O ne havaydı öyle. Sen adımını atar atmaz aşık olmanın verdiği şaşkınlıkla yerinde kalakalmışken sana doğru gelen ve yürürken telefonuna bakan müstakbel kocan gelip sana tosladı. Ve o esnada ayakların yere basmadığı için geri poponun üstüne düştün.
Telaşla sana bakarken "İyi misin?" diye sordu. Hızlıca kafanı salladın. Utanmıştın. Ve sana elini uzattı. Elini tutarken iç sesin bağırmaya başlamıştı bile. "Yey yey! Bu iş tamamdır!!"
