Okul Bizi Öldürmeden

13 ♠ Annem cidden garip.

13 Ağustos

Uyandığımda hala açık olan Youtube sayfasını yeniledim. İzleyen sayısı sekiz bini geçiyordu. Hayır, hayır Pınar! Rüya bu, lütfen, rüya olmalı. Kendimi cimcikledim, tokat attım, yok. Hala sekiz bin kişi duruyor. Hızla Buse’yi aradım.

“Buse? Seni öldürmemem için bir sebep söyle.”

“Alo? Alo?”

“Buse! Benim Pınar.”

“Alo Pınar?” Niye moron gibi davranıyor bu kız?

“Buse! Dünkü klip var ya?”

Sesinde hafif bir uyanma sezdim. “Neyden bahsediyorsun? Ne klibi?”

“Lütfen uzatma, biliyorum. O gorille yaptığımız klip Youtube’da. Ve sen bunu bize söylemedin. Parasını geri veririm, o klibi silsin, beni çıkarsın. Ara o adamı hallet. Yoksa ben seni halledeceğim.”

“Ya saçmalama Pınar, artık yayınlanmış. Ünlü oldun hem, fena mı?”

Ay ünlü oldun diyor ya! Jamiryo da ünlü oldu ona bakılırsa! “Buse hemen ara adamı. Yoksa fena şeyler olacak.”

Başak ve Ezgi’yi dün o sinirle aramıştım ve köpürmüşlerdi onlar da. Fakat linki verir vermez, kendilerini arada bir görüp beni en önde görünce kahkahayı basmışlardı. Bencil nankörler! Tabii yine de rezillik rezilliktir.

Tüm arkadaşlarım linki atıp dalga geçmişlerdi! Annem bile benle dalga geçmişken onlar neden geçmeyecekti ki? Ya hadi benim ergen arkadaşlarım bunu gördü, tamam da, ileride iş hayatında biriyle yarışacak olsam, rakibim bu videoyu gösterse direk elenirim lan. Ya da düğünümüzde slayt yapıyorlar ve benim o görüntülerim. Beni geri verirler annemlere. Sonra ben de sinirlenip kahvesine deterjan koyduğumu itiraf ederim, hiç hoş olmaz.

Birkaç dakika sonra telefonum çaldı. “Alo Pınar?”

“Söyle hadi, kabul etti mi?”

“Tabii ki hayır. Adam zengin Pınar. Sana verdiği para onun tuvalet kağıdı. Yoksa o video neden o kadar izlensin ki? Çevresi geniş de hemen o kadar izlendi. Mümkün değil kaldırmaz.”  Sinirle telefonu suratına kapattım. Annemin yanına gittiğimde kahvaltı hazırlıyordu.

“Anne şu video var ya?” Kıkırdadı. “Ben onu mahkemeye vermek istiyorum, kalksın o video.”

“Kızım onla mı uğraşacağım? Ne güzel ünlü olmuşsun.”

“Anne ne ünlüsü ya? Lütfen?”

Gözlerini devirdi. “İyi, babanla konuşurum.”

“Bu onun videoyu izleyeceği anlamına mı geliyor?” deyince sırıtarak kafasını salladı. İşte şimdi sıçmıştım!

Telefonumun sesi gelince hızla odama koştum. “Alo?”

“Pınar özür dilerim ya.”

“Dilersin tabii. Ama affetmiyorum. Affetmemi istiyor musun?”

“Ne dersen yaparım!”

İşte beklediğim cevap buydu! “Güzel, o zaman iyi dinle. Ben bu videoyu mahkemeye veriyorum. Ama kalkma süresi var. Kalkana kadar da benim rezil olduğum kadar sen de rezil olacaksın. Senin de videonu çekip koyacağız. Ne zaman benimki kalkar, o zaman sileriz senin videonu da.”

“Bu muydu? Tabii ki yaparım. Ne zaman buluşuyoruz?”

“Bir saate kadar size gelirim. Başak ve Ezgi’yi de alıyorum. Sen de kamera ayarla, benimkini hiç taşıyamam.”