Sabah uyandığımda annem tepemde konuşuyordu.
"Kızım neler oluyor gözlerin kıpkırmızı?"
'Yok birşey anne izin ver bari pazar günü uyuyayım.'
Odadan çıktı ve söylene söylene mutfağa yürüdü. Neden beni bu kadar sıkıyor ki sanki herşey olmuş olabilir sonuçta bir genç kızım ben. Sanki kendisi hiç yaşamadı.
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım tam odadan çıkıyordum cama birşey atıldığımı duydum. Cama doğru yürüdüm perdeyi araladım aman tanrım oda ne! Ege cama taş atıyordu. İyi bari büyük taş değil camımı kırmayacaktı yani düşüncesiz pis çocuk.
Camı açıp 'ne yapıyorsun sen gerizekalı çabuk defol burdan seni pislik' diyerek çağırdım. Annem duyamazdı çünkü elektrikli süpürge çalışıyordu bu yüzden rahattım.
"Seni seviyorum özür dilerim o kız çok eskiydi"
'Evet eski olduğundan geçen gün görüştün değil mi? Beni haftasonumda, rahat bırak.'
Camı kapattım ve mutfağa yürüdüm. Kahvaltımı yapıp çağrıyla buluşmak için hazırlanmaya başladım.
Bir tek Çağrı rahatlatıyordu beni.
Telefonumu masadan alıp açma tuşuna bastım. Telefonum açıldığında şoklardaydım. 67 cevapsız arama ve 44 mesaj. Hepsi de Egedendi.
Teker teker okuyup çağrının numarasını tuşladım.
'10 dakikaya kadar kapıda ol dışarı çıkıcaz fazla bekletme ama canım sıkkın zaten' dedim emir verir gibi.
'Tabi sende istersen' diye ekledim.
"Çıkalım canım 10 dakikaya ordayım" dedi nazik ses tonuyla.
En iyi arkadaşım benim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Aşk Koydum
Жіночі романиYeni hayatına alışmaya çalışırken hayatının aşkıyla karşılaşan yağmurun hikayesi..