Giriş

3 1 0
                                    

Bitti dersin ama daha yeni başlar ya hayat
İşte öyle sevdim ben seni
İlkleri değil sonları önemser ya insan
İşte öyle yaşadım ben seni
Çiçek solar, güneş batar, dünya dursa da
İşte yine de sevmek güzel seni
L.K.

Veeeeeee. Hi guys!!
Hayatım nasılda boka sarmış gidiyo öyle. Ne kadar da güzel. Ne buna şükür diyelim. Daha 18'im. Daha liseyim. Dur bakalım üniversiteyi kazanalım. Başka şehirlere gidelim. Hayata yeniden başlayalım. Yeni yüzler yeni karakterler tanıyalım. Başka havaları soluyalım.

Bugün günlerden 2 nisan. Ve durup düşününce yazdan beri hayatım nasıl değişti ya. İnanamıyorum gerçekten. Ne hayallerle çıktım yola. Ne umutlarla başladı sene. Geri sayımlar yaptı başı ile sonu bir olmayan. Bittiğinde elde bir şey kalmayan. Umursanmayan ama çok emek harcanan umutlar. Düşünceler...

Gerçek olacağına inandığımız hayallerimiz. Hepsi gitti bitti zamanla değişti. Son buldu. Ama her zaman bir yenisi geldi yerine. Şimdi olduğu gibi. İleride de olacağı gibi. İnsan ölmedikçe yaşamak için bir sebebi olmalı. Bir umudu bir amacı olması gerek. Yoksa yaşamdan nasıl zevk alırız? Amaçsızca umutsuzca öylesine yaşayıp gidiyoruz. Böyle olmamalı. Mutlu olmayı hak eder her insan. Eğer bir başkasının mutluluğuna göz koymadıysa. Bir başkası olmak istemiyorsa yaşamalı sonuna kadar hayatı. Tüm sınırları zorlamalı. Dibi görmeli ama yüzeye çıkmasını da bilmeli. Bataklık gibi değil midir bazı dertler? Çırpınmanın seni daha çok dibe batıracağını bilsen de düşünmekten kafana takmaktan vazgeçmezsin. Aslında yapman gereken sakin kalıp çözüm üretmek ya da kafana takmamak. Peki biz insanlar neden her şeyi kafamıza takıyoruz? Her şeyi hayatımızın merkezine koyuyoruz? Herkese hakettiğinden fazla değer veriyoruz? Neden bunu yapıyoruz?

Önemsemeden yaşamak mutlu olmaya çalışmak varken neden her derdi büyütüp gözümüzün önünden kaldırmıyoruz? Dışarı çıkıp mis gibi havada müzik dinleyip yürüyüş yapmak gezmek dolaşmak yerine sosyal medyadan kopamıyoruz.? Ne zaman bu kadar tembel olduk? Ne zaman ruhumuzu bu kadar öldürdük?

İç dünyamızın duvarlarını neden siyaha boyadık? Neden turuncu mavi ya da yeşil değil de siyah? Gecenin rengi de siyahtır. Ama yıldızlar o siyaha rağmen parlamayı bilir. O küçücük yıldız bile karanlığa meydan okurken biz hangi acizlikle siyaha mahkum oluyoruz? Olmamalıyız!

Çünkü bu anı bu saniyeleri bir daha yaşayamıycaz. Kendini niye kısıtlıyosun ki? Kısıtlama. Olmak istemediğin biri olma. Özgür kal hayatını özgür yaşa. En önemlisi kendin kal. Her şeye rağmen " ben böyle istediğim için oldu. Çünkü canım öyle yapmak istedi. Pişman mıyım? Hayır. Yine olsa aynısını yaparım." Diyebil.

Azıcık edebi bir giriş yapmış olabilirim. Ama bu sene hayatında elimse olmadan çok şey değişti. Hemde baya çok. Her şeyin başladığı güne dönücem. Ama ilk önce söylemek istediğim birkaç şey var.  Yazıcağım tüm olaylar benim yaz tatilinden bu yana yaşadığım şeyler. Yani tamamen gerçek hayattan aktarmadır. Hayatımı buraya neden mi yazıyorum? Bilmiyorum belki yeni umutlar kazanmak için belki bakış açımı değiştirmek için ya da sadece yazmak istediğim için. Bilmiyorum yazmak istiyorum ve yazıyorum işte. O zaman her şeyin başladığı o güne gidelim ve başlayalım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Oyuncaklar PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin