Bir eylül sabahı pırıltılı bir güneş ışıltısı ile gözlerini aralamıştı Sahra. Sahra 16 yaşında bir 10.sınıf öğrencisiydi. Biraz enerji dolu olduğundan 9.sınıfı altı zayıfla bitirmişti. Derste çok konuşur,esprileriyle dersi kaynatmaya bayılırdı. Sahra da böyle bir kızdı işte. Ama nerde eğlence kendisi de oradaydı. Sahra 9.sınıfı geçebilirse kendince bir karar alarak 10.sınıfta durgun,sessiz,sakin bir öğrenci olacağını kendine hedefliyordu. En yakın arkadaşı olan Ezgi de kendisi gibi olduğundan iki deli çok iyi anlaşıyorlardı. 9.sınıf bitmiş o yaz Sahra'nın en yakın arkadaşı Ezgi, ablasının Ege Üniversitesini kazanması nedeniyle Izmir'e gidecekti. Çanakkale de yaşayan bu iki arkadaş birbirinden kopacaktı. İkisi de biliyordu ki bu gidiş yerini sessizliğe ve arada ki bağı koparmaya bırakacaktı. Öyle ya düşündükleri şey doğruydu. Yeni insanlar, yeni arkadaşlar olacaktı artık. Ezgi kıskanç bir kız olduğundan Sahra'yı kimseyle paylaşmak istemezdi. Ve gün geldi, vedalaşma vaktiydi. O gün çok ağlamıştı ikisi de. Birbirlerini unutmamaya söz vermişlerdi. Bakalım sözlerinde duracak mıydı ikiside? Neyse biz eylül sabahına geri dönelim. Asıl hayat 26 eylül günü başlıyordu Sahra için. O sabah elini yüzünü yıkamış, okul kıyafetini giymiş annesinin hazırladığı kahvaltıya iniyordu. Iniyordu çünkü Sahraların evi iki katlı ve mutfakları alt kattaydı. Kahvaltısını yapıp dişlerini fırçalamaya gitmişti. Sahra için diş temizliği önemliydi. Birde parfüm hastalığı vardı. Sabah bol bol sıkar parfümünü servise binerdi. Ayrıca çok sosyal bir kızdı. Sosyal medyada dolanır her anını ölümsüzleştirir, fotoğraf atardı. İşte servise binip okula gelmişti yine. Ilık ılık rüzgarlar esiyordu upuzun saçlarını okşarcasına. Yüzünü seviyordu, ılık bir rüzgar. Fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyordu tabii. Hemende sosyal medyaya aktarmış ve gelen beğenilerle mutlu oluyordu☺ Sahra böyle bir kızdı. Uzun boylu, esmer, kahverengi gözlü ve uzun düz saçlı fiziği güzel bir ege kızıydı. Fiziği güzel derken fizik dersini hiç sevmezdi ve o yüzden eşit ağırlık okumaya karar vermişti. Ezgiyle Eskişehir de pdr bölümü okumayı çok istiyorlardı, baklım bu istekleri gerçek olabilecek miydi? Sahra için 10.sınıf zor bi yıldı. En yakın arkadaşı yoktu yanında. Bir arkadaş edinmiş onunla takılırdı sınıfta. Okuldan çıkmış eve gideceklerdi o gün. Arkadan bir ses Sahra'ya sesleniyordu: "Akşam sana mesaj atacağım, face de ol." diyordu. Bu Emreydi. 12.sınıfa giden, Sahra'nın arada konuştuğu, şakalaştığı çocuktu. Sahra servis kalkacağından sadece "tamam." diyebilmişti. Serviste yüksek sesli bir müzik, şarkı söyleyen liseliler ve sıcak olduğu için açılmış camlardan gelen rüzgar sesi vardı. Nihayet eve gelmişti Sahra. Üstünü değiştirip hemen laptopa koşmuştu. Facebook a bakacaktı nasıl olsa, yemek yemeyi bile unutmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hikayem Var İçinde Kaybolduğum
ChickLitHerkesin bir derdi, bir mutluluğu bir de ölmeden vazgeçemeyeceği bir hikayesi vardır...