İlk olarak aşşağıya indim kahvaltımı yapmak için, birkaç parça yemek yedikten sonra kafamı dağıtmak adına odama çıktım ve spor yapmak için hazırlandım. Kulaklığımıda aldım ve dışarı çıktım. Tam o sırada Berk'in karşıdaki bankta oturduğunu fark ettim. Görmemiş gibi yaparak yoluma devam ettim ama peşimden seslenince durdum. Ne olduğunu sordum ve konuşmamız gerekiyo gibi şeyler söyleyince sadece 10 dakika dedim ve dinlemeye başladım.
"Evet onunla bi ilişkim vardı ama son zamanlarda seni sevdiğimi fark ettim ve ayrılmak istedim, oda eğer ayrılırsam sana söyliyiceğini söyledi. Bende beni terk edersin diye korktum ve o yüzden ne sana söyleye bildim nede ayrılabildim" dedi
"Bittimi?"
"Cevap vermiyicek misin?"
"Hayır"
"Tamam ama sen beni affedene kadar peşindeyim, bunu sakın unutma" dedi. Bende bunlar hiç olmamış gibi yoluma devam ettim. Sanki duyduklarım canımı acıtmış gibi kulaklığımı taktım ve deniz kenarında koşmaya başladım. Sonra bir bankta oturdum ve denizi seyretmeye başladım. Yanıma bir genç oturdu ve sigara uzattı "teşekkür ederim ama içmiyorum" dedim. "Bende içmiyorum normalde sadece moralim bozuk olduğu zamanlar" dedi. Ona eşlik etmek istedim bi anda ve bende aldım bi tane. "Cem" dedi bi anda, ona ne oluyor der gibi bakınca "adım, cem" dedi. "Peki ya seninki diyince bende Ece dedim". Sigaralar bitince birbirimize "görüşürüz" diyip uzaklaştık. Görüşürüz demişti ya aklıma takılmıştı acaba görüşür müydük cidden, yoksa sadece lafın gelişimi demişti. Eve vardığımda annemle babam oturmuş televizyon izliyorlardı. Masada öğlen yemeği vardı bende oturup yemek yedikten sonra kalktım ve hızlıca odama koştum. Odamdaki ilk iş Berk'in bana aldıklarını toplamaktı, aldığı parfümleri, kazakları, pantalonları her şeyi topladım ve kocaman bir kutunun içine koydum. Yarın pazartesiydi okula götürüp ordaki çöp konteynırının yanına bırakmayı düşünmüştüm. Her ne kadar düşündüğüm gibi kolay olmıyıcağını bilsemde öyle yapıcaktım. Kutuyu gözümün önünde durmaması için odanın dışına çıkardım. Soğuk bir duş aldım kendime gelebilmek için. Sonra yatağa uzandım ve bundan sonraki hayatımı düşündüm. Aslında çok klasikti hayatım herkes gibi bi sevgilim, okulum ve kankalarım vardı. Tabi artık bi sevgilim yoktu ama okulum ve kankalarım yeterdi. Teselli için kankalarım beni hiç yanlız bırakmıyorlardı.
Pazartesi günü saat 7:30 da kalktım üstümü giyindim, yüzüm biraz toparlansın diye hafif bi makyaj yaptım. Berk'in en sevdiğiydi üzerimdeki mavi kazak birazda ona inat olsun diye giymiştim ya zaten. Sabah okula babam bıraktı beni. İlk olarak o kutuyu bıraktım çöpün yanına, babamada kullanmadıklarım diye yalan uydurmuştum. Okula girer girmez Sinem yanıma geldi ve duydun mu dedi neyi olduğunu sormadan Berk Nur'a bu sabah tüm okulun önünde ben Ece'ye aşığım demiş. "Nur nerde peki şimdi? dedim. "Sen napıcaksın"dedi. Cevap vermeden tüm okulda Nur'u aradım. Son çare olarak lavobaya gittiğimde köşede sessizce ağlıyordu. Bana bakıp yaptığını beğendin mi bakışı attı, bende ona bana hiç öyle bakma herşeyin suçlusu sensin bakışı attığımda dayanamayıp sessizliği bozan taraf oldu. "Ece ben onu seviyorum ve hiç sana kaptırmaya niyetim yok" diyince sinirim bozuldu ve bende "Nur ikinizinde canı cehenneme dedim". Omzuma çarpıp dışarı çıktı, onun o lafına o kadar bozulmuştum ki sinirden ağladım. Sonra elimi yüzümü yıkadım ve dışarı çıktım hava almak için Sinem kenardaki bankta oturuyordu. Beni görünce hemen yanıma geldi ve "iyi misin"diye sordu. "Gayet iyiyim" dedim ve sınıfa çıktık. Kapının önünde herkes bana bakıp aralarında konuşuyordu. İçimden "harika aldatılmış bi kız olarak tüm okulun diline düştüm"diye geçirdim. Zil çalınca içeri girdik. Sinem'le Berk yer değiştirdi ve Sinem yanıma oturdu Berk' te en arkaya, çünkü artık Berk'le aynı sırayı paylaşamazdım. Tenefüs zili çaldığında kantine indik Sinem'le beraber Berk'te ordaydı. Bizim her tenefüs oturduğumuz yerde tek başına oturuyordu. Yanına gidip bu saatten sonra yapabilicek bişeyimizin olmadığını ve Nur'la devam etmesi gerektiğini söylemek geldi içimden ama asla! Asla o kızla olsun istemiyordum. Berk'i artık sevmesemde beni aldattığı kızla tekrar birlikte olmaması için elimden geleni yapabilirdim. Okul çıkışı saat 5:30 gibi babamı beklerken yanıma bi çocuk geldi. Bu yüzü hatırlıyordum bir yerden. Evet dün deniz kenarında yanıma gelen o çocuktu bu. Kesinlikle oydu. "Cem?" dedim şaşkın bi yüz ifadesiyle. O da bana nazaran gördüğüne şaşırmadan "evet ta kendisi" dedi dik duruşundan hiç ödün vermeden. Berk de az ilerimizde bir kafeteryada bizi izliyordu sanki sinirleri bozulmuş gibi buruşturdu yüzünü. İçimden bi ses "intikam vakti" dedi ama kalbim sanki intikam taraftarı değildi. "Ne işin var burda?" dedim. O da bana "artık aynı okuldayız" dedi. Utanmasam sevinicektim tüm okulun önünde. İleriden babamı görür görmez "yarın görüşürüz" dedim el sallayarak o da aynısını yaptı. Arabada babam bizi görmemiş olsun lütfen diye içimden geçirirken "o çocukta kimdi öyle?" diyince "okula yeni gelmiş, tanıştık işte bizde öyle"dedim. O da başıyla onayladı. Eve gittiğimizde üzerimi çıkardım ve daha rahat birşeyler giydim. Annem çoktan akşam yemeğini hazırlamıştı. Bende elimi yüzümü yıkayıp aşşağıya indim. Yemek yedikten sonra üzerime bi ağırlık çöktü. Bende telefonumdan müzik açtım ve yatağa uzandım. İstemsizce aklıma Cem geldi. İçimden ne kadarda hoş çocuk diye geçirdim. Uykum iyice gelince müziği kapattım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey Bitmedi
Chick-LitSiyaha aşık prenseslerdik hepimiz. Ece o siyahıyla mutluydu. Yavaş yavaş siyahta kaybolsada... En güzel günahım. Pişman olmıyıcağım tek seçimim. Başta üzülsede sonradan çıkardı hayatın tadını o.