Sonsuzluk

Bölüm 3

Akşamın ilerleyen saatlerinde canı epey sıkılan Duru, geç de olsa arkadaşlarının teklifini reddettiği için pişmandı. Fikrini değiştirip arkadaşlarına mesaj attı.

"Canımcımlar, teklifiniz hala geçerli mi?" diye sordu.

"Bakıyorum da birilerinin canı fena sıkılmış.." diyen Ela'ya sırıtarak mesaj yazmaya başladı Duru.

"Ne alakası var yahu? Sadece uzun süredir görüşemediğimiz için teklifinizi geri çevirmeme kararı almıştım, fakat ne görüyorum? "

"Şaka yapıyor Ela, sen söyle canımcım ne oldu da fikrin değişti bakalım?"  diye bu tatlı tartışmaya son verdi Sıla.

"Annem ve babamla tartıştık yine." diye kısa bir yanıt verdi Duru.

"Ah bebeğim, üzülme. Biliyorsun zaten sürekli olan şeyler." Arkadaşının bu hallerine alışık olan Sıla hemen konuyu değiştirdi.

"Eee hanımlar, çıkıyor muyuz?"

"Çıkacağız tabii" diye cevap verdi Ela. Duru'nun kafa dağıtmaya ihtiyacı olduğunun farkındaydı.

"O zaman yarım saat sonra iskelede buluşalım tamam mı?" diye soruyu yöneltti Duru.

"Tamamdııııır görüşürüüz!" diye çocuksu bir ifadeyle cevap veren Sıla, Duru'nun gülümsemesine neden oldu.

Sıla her zaman mutlu, heyecanlı hareketleri ile dikkat çeken bir genç kızdı. Ela ise Sıla'ya rağmen daha ağır başlı bir kişiliğe sahipti. Yaklaşık 13 yıl önce tanışan bu üçlü dostluklarına ara vermeden bugünlere kadar gelmişti.

Düşünmeye ara veren Duru, hızlıca hazırlanmaya koyuldu. Beyaz bluz ve beyaz şort giyen Duru saçlarını açık bıraktı. Lacivert çantasını eline aldı ve beyaz babetlerini giyip ve kapıya yöneldi.

----------------------------

Arkadaşlarıyla kumsalda ateş yakıp gitar eşliğinde şarkı söyleyen grubun içinde Kutay da vardı. Öğlen gördüğü kızı hala düşünen Kutay, göz göze geldikleri o kısacık süre içinde birşeylerin hareketlenmesine neden olmuştu.

------------------

Az sonra kalabalık grubun yanına doğru yaklaşan üçlü henüz vakit geçmemesine rağmen ortamı sevmişti. Kalabalık ortamlara girmeyi sevmeyen Duru bu ortamı sevmekle kalmamış, öğlen göz göze geldiği genç yakışıklıyı görmenin garip hissini yaşıyordu. 

--------------------------

Kalabalık gruba yaklaşan üçlüyü ilk Ege görmüştü. Yavaşça yanındakileri dürten Ege, gelen kızların duyamayacağı bir şekilde gruba seslendi. 

"Gençler! kimler geliyor, şuraya bakın!"
"Ortalarındaki kız öğlen kumsalda ağlayan kız değil mi?" diye şaşkınlığını dile getirdi Kutay.
"Öğlen kumsalda ağlayan bir kız mı vardı abi, benim neden haberim yok? Gider, kaslı kollarımın arasına alıp mutlu ederdim onu.." diye yılışık yılışık cevap veren Ege sırıtıyordu.
"Yavşak yavşak konuşma lan." Kutay sinirlenmişti. Daha kızın ismini bile bilmiyorlardı.
--------------------
O sırada gruba daha çok yaklaşan genç kızlar aralarında fısıldaşıyorlardı.
"Hey! Şu esmer olan çok karizmatik değil mi?" Düşüncesini seslice ortaya koyan Sıla, Duru'nun delici bakışlarına bir anlam veremedi.
"Neden öyle bakıyorsun canımcım? Sen öyle düşünmüyor musun yoksa?"
"İsmini bilmiyorsun daha, nedir, necidir, kimin nesidir, değil mi canımcım?"
"Aynı annem gibi konuşuyorsun Duru, bırak da çocuk keseyim azıcık."
"Çocuk mu? O bildigin adam Sıla! Saçmalama lütfen."
"Hey! Kızlar, sakin olun. Onların yanına gidip selam vereceğiz ve oturacağız. Sakın orada da tartışmayın!" diyerek tartışmaya son verdi Ela.

Kalabalık grupla selamlaşan kızlar, ortama ayak uydurmaya çalışıyorlardı. 
"Rica etsem isimlerinizi lütfeder misiniz bayanlar?"
"Duru."
"Selam, ben Sıla!"
"Ben de Ela."
"Ne güzel isimleriniz varmış, bende Ege. Memnun oldum."
"Biz de memnun olduk Ege."
"Çalmamı istediğiniz bir parça var mı bayanlar?" diye bir incelik sundu Çağan.
"Aslında yok, kafanıza göre takılın siz."
"Peki, siz bilirsiniz." diyerek çalmaya başladı Çağan.
"Belki durup dururken yanına gelince, söylediklerimi anlamsız buldun.."
" Oysa vakit yoktu, ama sen haklıydın. Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi."
"Yalandan da olsa, ne güzel güldün o akşam bana..."
"Belki tanışmak zor, iyi anlaşmak zor, peki görüşmek çok mu kolaydı?"
"Çok kısa bir zamanda, biraz da zorla bence gayet  iyi de anlaştık..." "Yalandan da olsa, ne güzel güldün o akşam bana..."
"Yalandan da olsa, ne güzel n o akşam bana..."
---------------
Gecenin ilerleyen saatlerinde yavaş yavaş dağılmaya başlayan gençler, çok güzel bir gece geçirdiklerini düşünüyordu.
Gece boyunca bakışmayı kesmeyen Duru ve Kutay bile....