"My stupid brain."

2.9K 125 28
                                    

>Amber'ın Anlatımı<

Kapıdan gelen sesler ile irkildim. Bu saatte kimdi ve neden bu sesler geliyordu?

Hırsız olabilir miydi acaba?

Elimdeki Nutella'yı masaya koydum. Kaşığı alarak kapıya doğru yürüdüm.

Neden elime kaşık aldığım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Kaşıkla mı saldıracaktım eğer hırsızsa?

Kapı açıldı. Açılırken bağırdım.

Ama gördüğüm manzara ile dönüp kaldım.

"Shh, sessiz ol, uyuyor." Kafamı aşağı yukarı salladım. Bir şey yoktu. Harry ile uyuyan annesi gelmişti.

"Onu odasına bırakıp geliyorum." Dediğini umursamadan kanepeye oturdum. Onu nasıl taşıyordu? Beli ağrıyor muydu acaba?

Trip atmam gereken yerde onu düşünüyorum. Bana ne?

Yastığı elime aldım ve ofladım. Berbat hissediyordum. Harry'e resmen kendimi veriyordum. Vücudumla istediğini yapıyordu. Sonra ise beni umursamıyordu.

Bu gün telefonu yüzüme kapatmıştı. Bu da neydi böyle şimdi?

Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile düşüncelerimden ayrıldım.

Başlıyoruz...

"Amber..." Yutkundum. Nasıl davranmam gerektiği hakkında bilgim yoktu. Tamam, vardı. Ama onun tepkisi nasıl olacaktı? Bunu çok merak ediyordum. Sanırım öğrenmem için görmem lazımdı.

Yanıma oturdu. Ona bakmak istemiyordum.

"Neden böyle davranıyorsun? Ben buradayım." Ona bakmamaya devam ederken elini gözümün önünde hareket ettirdi.

"Dünyada mısın?" Nefesimi sinirle dışarı bıraktım.

"Evet, Harry. Dünyadayım." Sesim yeterince sinirli çıkmıştı. Ya da ben 'yeterince' sinirli çıktığını düşünüyordum.

"O zaman söyle bana, Briana nerede?" Diye sordu, etrafına bakarak. Yüzümü ona çevirdim. Kaşlarım çatılmıştı.

"Hıh, bu muydu?" Yüzümü televizyona çevirdim. "İyiymiş." Diye mırıldandım ağlamaklı bir sesle. Sikeyim ben bu ses tonumu.

"Başka ne olsundu?" Kafamı iki yana salladım refleks olarak. Ne mi olsundu? Londra'dan buraya geldiğim birkaç gündür yaşadıklarımız olabilirdi. Ya da bu gün telefonu yüzüme kapması? Buldum! Dün bana bir şey söyleyecekken dalga geçmiş gibi 'Hoşçakal, bir şey yok' gibi şeyler söylemesi...

Kimi kandırıyor? Çocuk olmadığımı bilmeli.

"Doğru, telefonu yüzüme kapatmadın. Ne olsun ki? Sorun yok." Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ezilen taraf hep bendim. Ben. Ben...

"İşim vardı Amber. O yüzden kapattım." Kahkaha attım. Sinir krizi geçiriyordum.

"Tabi, ben de Rihanna'nın kardeşiyim zaten." Sinirle gözlerini devirdi. Üstüne gidiyordum ama bir anda cesaret gelmişti.

"Sana hesap vermeyeceğim." Dudaklarımın arasından bir 'hıh' çıktı. O an bana gözlerini dikti.

"Doğru ya, hep hesap veren bendim. Özür dilerim Bay Styles." Nedenini bilmiyordum ama bedenim, ruhum onu sinir etmek istiyordu. Ben de ne derse onu yapıyordum. İtaat ediyordum.

"Artık çıkar şu ağzındaki baklayı." Tek kaşını havaya kaldırdı. "Hangi baklayı?" Sabrımın son damlaları da taşıyordu. Bir şey söyleyecekti ama buraya geldiğimden beri söylemiyordu.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin