Yorgunluktan ölmek üzereydim. Evin kapısını açıp içeriye kendimi zor attım. Hemen pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Uyuya kalmışım. Kapının yüksek gürültüsüyle uyandım. Hemen kapıyı açmak için acele ettim. Kapıyı açtığımda karşıma kirli sakallı, kısa boylu, şişman bir postacı çıktı ve kalın bi sesle;
-" Ece hanım ?"
-" Evet buyrun."
- " postanız var " dedi. Ve bir zarf uzattı.
-" Alayım onu ben saolun" dedim.
Gerekli yerleri imzaladıktan sonra kapıyı sessizce kapatıp odama geçtim. Tam zarfı açacak iken babam aradı. Telefonu açtım hastanede olduklarını öğrenir öğrenmez üzerimi değiştirdim. Taksiye atlayıp yanlarına gittim. Babam ufak bir kaza geçirmiş o kadar. Nihayet taburcu edilmişti. Bende çok acıkmıştım. Eve pizza söyledim. Kısa bir süre sonra eve vardım.
Hızlıca odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Zarfı elime aldım, açtım tam okuyacak iken kapı çaldı. Sipariş ettiğim pizza geldi sonunda açlıktan gebericem neredeyse. Pizza yerken bir yandanda zarfımı açmaya çalışıyordum. Zarfın içinde bir mektup duruyordu ve ;"Zaman akıp giderken,sen birden Anne diye sesleniverdin. Elim ayağım titredi o an,inanamazsın,dokunsalar ağlayacaktım,heyecandan ne diyeceğimi bilemeden kucaklamıştım seni. Adını Ece koymustum. Sonra ilk adımlarını attın,ben de seninle yürürken,bir sürü ilk adım attım. Her adımda yeni bir şeyler öğreniyordun,her adımda annen yenileniyordu,çoğalıyordu. Gururlanıyordu. Zaman aynı hızla akıp giderken,senin okul çağın geldi. Sanki yeniden okula başlıyordum ben de. Seninle birlikte heyecanlanmıştık,bilmiyorum hatırlıyor musun? Gece uyuyamamıştık. Sen '' Anne,sizinle uyuyabilir miyim?'' diye sormuştun da,hemen sıcacık sokulmuştun yanıma... Sabah okula gitmiştik de,'Anne bırakma elimi,gitme kal biraz daha lütfen' demiştin.. Nereden bilebilirdim bir bebeğin ömrü boyunca hep bebek kalacağını anne olmadan önce? Ve nereden bilebilirdim kızımın her anne deyişinde yüreğimin pırpır edeceğini?Bunları düşünürken her gece,iyisiyle kötüsüyle geçmişti yıllar.. Ben kaybetmiştim bir çok sevdiğimi,sense hayatının en güzel yıllarını yaşıyordun.. Yine de birdi kalplerimiz,beraber gülüyorduk,beraber ağlıyorduk seninle.. Mezun oluyordun sen,''Anne ne olur yardım et fermuarımı çekemiyorum'' diye ağlayacaktın neredeyse.. Hala bebektin,hala benim küçük,melek yüzlü,ipek saçlı bebeğimdin.. Hala 'Anne!' diye ağlıyordun..Öyle gurur duyuyordum ki seninle. Başarı üstüne başarı tadıyordum seninle. Bir annenin gurur duyabileceği en iyi şeydi evladının başarılarını görmek. ve artık başarılarını göremeyeceğim ama unutma. Seni çok seviyorum.
Hoşçakal canım kızım."
annen..
Bu satırları okurken yıkılmıştım. Gözyaşlarımı tutmamıştım. Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Yatağıma uzandım. Okula gitmem gerekiyordu devamsızlıktan sınıfta kalmak istemiyordum. Bi süre sonra uykuya daldım.