Cevahir Cemre, ruhu eskilerde kalmış bir pısırık, dili değil beyni sivri olan, iflah olmaz bir âşıktır. Okulun en popüleri, şehrin örnek evladı, sadece onun değil herkesin favorisi olan Taylan Nediz'e sırılsıklam âşıktır fakat... Onunki umutsuz bir...
Bu biraz farklı bir özel bölüm. Bu bölümde şöyle bir farklılık olacak: Taylan Cevahir, Cevahir'de Taylan olacak. Yani Taylan'ı hayal edin ve ona Cevahir'in kişiliğini yükleyin ve Cevahir'i hayal edin ve ona Taylan'ın kişiliğini verin. Tam olarak öyle işte. Hikayede göreceksiniz ki tek değişen onlar değil üstelik.
Hikaye olarak, sahte ilişkilerinin başlarında olduklarını söyleyebilirdim.
Umarım seversiniz. Bu fikir benim çok hoşuma gitmişti, yazmak için bekleyemedim. :)
Multimedia'da ki şarkıyı FIRST LOVE filmini izleyenler bilir, benim aklıma hep Cevahir-Taylan ikilisini getiren bir şarkı, bölümümüzle güzel gideceğini düşündüm...
...
Güne öyle büyük bir heyecanla uyanmıştım ki anlatamam. Üzerimde hala o mutluluğun heyecanı vardı! Heyt be! Benimle dalga geçen dayım şimdi ne diyecekti merak ediyordum. Sevgilim vardı ulan benim!
Sahte sevgilin, lavuk!
Beynim olaya müdahele edince suratımı asıp gerindim. Hiç onunla uğraşamazdım valla! Yorganı üzerimden atıp yataktan doğruldum. Odamın içindeki He-Man oyuncağına baş parmağımı kaldırıp sırıttım. Hayali bile beni bu kadar mutlu ediyordu ben onu okulda görünce ne edecektim?
Ay sus bir inme geliyor oğlum, beni kalpten götüreceksiniz ha!
Kalbim bu sefer cevap verince sırıttım. Penguen dansı eşliğinde mutfağa ilerlerken annemin çoktan kahvaltıyı hazırlıyor olduğunu gördüm.
"Honki ponki tonu nok," Arkasından yaklaşıp yanağından makas aldım. "Selam sana güzel kadın. Necisin bakim, bu gece boş musun?" Kalçamı tezgaha yaslayıp poz verdim. Annem ise kafasını kaldırıp beni süzdü, daha sonra da kafama kutsal tahta kaşığını indiriverdi. "Anne ya!"
"Oğlum kaç yaşına geldin hala bir avra bir tafra."
Kafamı ovup somurttum. Eli de ağırdı kadının be. Boşuna on Hitler gücünde demiyordum, maşallah taşı sıksa suyunu çıkarırdı!
"Konuşma kadın!" diye şakacıktan bağırdım ama bana bir tahta kaşık vuruşu olarak geri döndü.
"Hiii neler diyor anneye!" Annem işini bırakıp bana döndü. "Daha dün pipini görüp korkuyordun, anne bundan sende neden yok ölecek miyim, diye soruyordun şimdi gelmiş anneye laf sokuyorsun!" O meşhur bakışını attı üzerine bir de, işte o zaman tam oldu.
Hemen yerime sinip şirinlikler yapmaya başladım. "Yalar yutarım. Maşallah. Çok güzelsin."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annem bön bön suratıma baktı daha sonra ise sinirinden güldü. "Git giyin çabuk eşek sıpası."
"Ben sıpa oluyorsam sende bu durumda eşek olmuyor musun an-"
