Ben

71 17 3
                                    

Begüm'den,

Teyzemle yaşamaya başlayalı 15 yıl olmuştu.Bana tıpkı annem gibi davranıyordu.Anneme çok benziyordu.Tabi 5 yaşındaki çocuk aklımla annemi hayal meyal hatırlıyorum.Çok güzeldi.Yüzüne nur düşmüş gibi,etrafa ışık saçıyordu.Koyu mavi gözleri vardı.Benimkilerden oldukça açık sarı saçlarını daima maşa yapardı.Uzun boyluydu.İncecik beli vardı.Gözlerine daima likit sürerdi.Mavi gözleri iyice ortaya çıkardı.Bende sırf o sürüyor diye kendime likit sürme alışkanlığı edindim.Her sabah elim ilk likitime gidiyor.Babamıysa daha iyi hatırlıyorum.Her gün bana bir barbie alırdı.Kocaman bir bebek evim vardı.İçine sığabiliyordum.Babamla saatlerce o evde oynardık.Uzun boylu ve daima fönlediği kumral saçları vardı.Mis gibi kokan parfümünü hiç bir yerde bulamazdınız.Hep takım elbise giyerdi.Turkuazı çok severdi.Onları düşündükçe aklıma hep iyi şeyler gelir.Taki kazaya kadar.Bundan 15 yıl önce geçirdiğimiz bir trafik kazasında annem ve babamı kaybettim.Detaya girmemek daha iyi...Bana hayattaki tek akrabam olan teyzem Maya sahiplendi.Büyük bir butiği var ve kıyafet tasarımıyla uğraşıyor.O dünyanın en iyi teyzesi ve benim teyzem...

 Üniversitenin ilk günüydü.Puanımı öğrendiğimden bu yana gözüme uyku girmiyordu.İstanbul'u kazanmıştım.İzmir'den İstanbul'a taşınacaktım ve bu bana ayrı bir heyecan veriyordu.Sabahın erken saatleriydi.7.30 falan ki bir ses işittim:

"Begüm kuzum kalk artık hadi."Bu teyzemdi.

"Saat kaç?"

"7.30.Uçağı kaçıracaksın.

"Hmm,evet bugün büyük gün."

Yatağımdan doğrulmuş telefondan bütün sosyal medya hesaplarıma mesaj atıyordum.Sevinç ve üzüntüyle karışık mesajlardı bunlar.İzmir doğduğum ve büyüdüğüm yerdi,hayatım burada geçmişti.Şimdi yaşamın göbeğine İstanbul'a gidiyordum.

Alelacele yataktan fırladığımda yağlı olan saçlarımı yıkama isteği duydum.Duşa girdim ve fazla oyalanmadan çıktım.Gözlerime likit sürdüm ve yemek odasına gittim.Teyzem ekmeğine çilek reçeli sürerken:

"Seni özleyeceğim,bitanem."

"Duygusal olma teyze beni de ağlatacaksın.Likitimin akmasını istemezsin değil mi?

"Yok yok.İyi böyle."Yemez misin?"

Elindeki reçelli ekmeği uzattı.

"Hayır,hava alanında yiyeceğim."

"Peki madem,sen ne dersen o."

Kapı çaldı.Koşarak kapıyı açtım.Gelen Deniz'di.En yakın arkadaşım.Uzun boylu.10 santim topukluyla ona anca yetişiyorum.Teni beyazdır.Saçlarını daha geçen ay yeşile boyatmıştı.Yanakları biraz tombiş ama bu onu çok yakışıklı yapıyordu.Yine çok güzel giyinmişti.Tıpkı moda ikonu gibi.Üstüne yaz olmasına rağmen uzun bir siyah palto vardı.Mevsimlere aldırmaz o.Paltonun içinde kurukafalı siyah t-shirti vardı.Bol kot pantolununun cebinde duran telefonundan beyaz kulaklığının çıktığını fark ettim.Müziğe aşıktır...Boynuna sarıldım:

"Hoşgeldin,de neden?"

"Aaa Begüm en yakın arkadaşım İstanbul'a gidiyor da ben onu görmeye gelmem mi?"

"Hhhh.Seni çok özleyeceğim.Ziyaretime gelirsin değil mi?"

"Tabi canım.Seni bırakır mıyım?"

"Yaa Deniz...Kahvaltı eder misin?"

"Ballı ekmek var mı?"

"Tabi olmaz mı?Teyzem sabahtan beri kuş sütü eksiksiz sofra hazırlatıyor."

HAYAT "ilkbahar"/Watty_DestekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin