"Bir Dakika,Az önce Ona İltifat Mı Etmiştim?"

342 23 0
                                    

15 Nisan, 2016 (Atlas Okyanusu,2. Argo)

Büyük bir sıkıntıyla dolmuştum. Geminin havalanmasının ardından gördüğüm hayalimsi şey beynimi bulandırıyordu.

Ne gerçekti ve ne yalandı,bilmiyordum. Gemide kaymıştım ama düşmeden Jason beni kolumdan yakalamıştı. Beynim sulanmış gibi hissediyordum,okyanusun üstündeki o surattan kimseye bahsedememiştim... Yada diğer şeylerden.

Tek istediğim biraz dinlenmekti. Belki de fazla deterjan bende kafa yapmıştı. Leo'nun endişeli bakışları,Annabeth'in robot gibi bakan gri gözleri ve Percy'nin suratında ki ifade beni büyülemiş gibiydi. Kendimde değildim.

"Hey,çocuklar! Benim biraz uyumam gerek,anlarsınız ya?" yüzümü buruştururken Piper tebessümle bana yaklaştı.

"Git ve biraz dinlen,biz her şeyi hallederiz. Akşam yemeğinde seni uyandıralım mı?"

"Hayır,teşekkürler." ucuz bir gülümsemeyle ona bakarken içimi burkan şey sanırım vicdanımdı. Bu kadar iyi bir kızın nasıl bende ters bir etki yarattığını anlamıyordum. Afrodit kızlarının temel kavramına uymuyordu. Ön yargıyı hak edecek bir şey yapmamıştı,sonuçta hiçbirimiz evebeynlerimizi seçemiyorduk.

Uyuşuk bir hareketle Piper'a sarılırken şaşkınlıkla irileşen gözlerine kıkırdadım ve arkamı dönüp odama doğru ilerledim.

Aslında ahır olduğu için diğer odalardan misliyle büyüktü,havada ki okyanus kokusuna karışan karanfil kokusu beni mayıştırıyordu. Kocaman yuvarlak bir yatak vardı ve siyah örtülerin üstünde bulunan iki su yeşili yastık çok güzel bir renk uyumu yakalamıştı. Yatağın yanında yere sabitlenmiş bir masa ve masanın üstünde de beyaz bir gece lambası vardı.

Duvarda bulunan bir mantar panosunun üstünde sırayla dizilmiş fotoğraflarım ve havadan bir iple tutturulmuş bir tel sarkıyordu. Sepet gibi duran telin içinde birkaç su yeşili inci,biraz deniz kabuğu ve siyah çakıl taşları vardı.

Üstüme tüm güverteyi temizlediğim su boşaldığı için ilk iş çantamdan temiz kıyafetler çıkartmak oldu. İç çamaşırlarımı ve geceliğimi temiz havluya sarıp kızlar banyosuna ilerledim. Gemide 2 tuvalet ve 2 banyo vardı. Kızlar ve erkekler bunları ortak kullanıyorlardı.

Ayaklarımı sürükleyerek banyoya ilerlerken Hazel şişirdiği yanaklar ve baygın gözleriyle tuvaletten çıkıyordu. Tarçın rengi saçları birbirine girmiş,tek eli büzüştürdüğü dudaklarının üstünde her an yıkılacakmış gibi gözüküyordu.

Omuzları düşük bir biçimde odasının kapısını açıp içeri girerken bende onun gibi banyonun kapısını açıp içeri girdim. Yanımda şampuanlarımı almadığım için -teşekkürler Eva(!)- küvetin yanında duranı kullandım. Kısa bir duşun ardından üstümü giyinmiş ve saçlarımı tarayarak görüntüme çeki düzen vermiştim.

Kısa bir duş,beni işte bu kendime getirirdi.

Kirli kıyafetlerimi sepete atıp odama ilerlerken esnemeden duramıyorum. Güneş batmak üzereydi,akşam yemeğine kadar uyumak istiyordum ve ben sıkıştıran kamp çok uzaklarda kalmıştı. Kendimi bir güçle yatağa atarken yumuşak yorganın altına girmiş ve yastığıma sarılarak kıvrılmıştım.

Uykum olmasına rağmen bilincim bir türlü kapanmıyordu,parmağımı kıpırdatmak bile beni yoracakmış gibi hissederken hareketsizce camdan suyun dalgalanmasını izliyordum. Küçük yuvarlak pencere kapalıydı ve ufuk çizgisinde duran güneşin yansıması harika bir biçimde bana ulaşıyordu. Etrafa bulaşan turuncu ışıklar sanki huzurun dallanmış hali gibiydi. Her bir dalında ayrı bir tat,ayrı bir sakinlik barındırıyordu.

Clash Of The Titans  Nico di Angelo ff.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin