8. BÖLÜM

6.6K 265 17
                                    

Yaman 2 aydır okumakta olduğu kitabın son sayfasınıda bitirip kitabın kapağını yavaşça kapattı ve masanın üzerine koydu .

Kitapta okuduğu son cümleden çok etkilenmişti."sevginizi itiraf etmekten çekinmeyin , geç kalabilirsiniz " diyordu .

Yaman hiç bir şeye geç kalmak istemiyordu . Hayatta ki en büyük korkusu bir şeyleri yakalayamadan kaybetmekti.

Derin bir nefes alarak hızlıca suni deriden yapılmış koltuğundan kalktı ve kapıya doğru yöneldi .Koltukta uzun süre oturduğu ayakları uyuşmuştu . İlk adımını atarken biraz sendeledi lakin düşmeden kendini toparlamayı başarmıştı .

Kapının kulpunu aşağı doğru indirdi ama kendine doğru çekmedi .

Hala kitabın etkisinden çıkamamıştı . Yaman kendini bildi bileli hep kitap okurdu. Aslında Yaman için kitap okumak dünyanın yoğun temposunu biraz olsun düşürüp , hayatın sesini kısmaktı .

Farkında olmadan tuttuğu nefesini bırakıp sırtını dikleştirdi ve odadan dışarı çıktı .

koridorun sonunda merdivenlerin başında birisi vardı . Miyop nedeniyle gözlerini hafiften kısarak tekrar baktı .

Birden kısılan gözleri sonuna kadar açılaraktan uzun siyah kirpikleri kaşlarına deydi . Bu oydu . Bu 2 haftalık gönül kuşuydu.

Son gördüğünden beri çok değişmişti. Aslında aynıydı hala çok güzeldi .Bir insan dedi, hiç değişmeden nasıl olurda daha da güzelleşebilir ?

Yamanı gören rojin aşağıya inmekten vazgeçti ve trabzanlara yaslandı.

"Yüzünüzü gören cennetlik yaman bey, hayırdır ?"

Gözlerinin rojine odaklamış olan yaman resmen transa girmişti .

Yaman ilk rojinin ne dediğinin fark edemedi .
Çünkü rojinin sesinin güzeliğine odaklanmaktan ne söylediğini anlamamıştı.

"Ha şey ben , ben daha demin şey işte "

Ensesini kaşıyarak cevap vermeye çalışan yamanın halini çok komik bulan rojin uzun süredir atmadığı kahkalarından birini attı.

Rojinin kahkasını duyan yaman yerdeki gözlerini hemen rojine dikti.

Bir kahkaha nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki?

"Çok güzeldi..."

Yamanın fısıltıdan farksız olan sesini duyan rojin kendini toparlayaraktan

"Efendim bir şey mi dedin ?"diye sordu.

Yaman ilk neyden bahsettiğini anlamasada sonunda sesli düşündüğünü fark etmişti.

Kahretsin , dedi

Sana gülüşünü çok güzel olduğunu söyleyemediğim her güne !

"Yok hayır bir şey demedim ama söyle bakalım hangi rüzgar attı seni buraya ?"

Rojin gözüne gelen saçını arkaya iterek cevap verdi ;

"Baban kahvaltıya davet etti bizim aşireti, herkes aşağı da seni bekliyorlar benide seni çağırmam için yolladılar de hayde aşağı inelim kurt gibi acıktım "

Yaman Rojinin bu açık sözlülüğünü gülerek tepki verdi ve

"bende çok acıktım hadi ..."

Diyerek rojinin kollarında şakasına iteklemeye başladı .

Şakasınaydı elbet amma az daha güzeller güzeli rojini düşürüyordu .

Merdivenlerin tam karşısına kurulan kahvaltı masasındaki herkes merdivenlerden inen Yaman ve Rojinin ne kadar yakıştığını düşünüyordu.

Rojin , Delalin yanında ki sandalyeyi çekip "herkese afiyet olsun " dedi

Yaman ise en baş köşede oturan babasının yanındaki sandalyeye otutmuştu.

"Nerde kaldın Yaman oğlumu çağırmak bu kadar uzun mu sürdü!? "

Rojine bakarak bu soruyu soran delal yine yapmıştı yapacağını!

Her şey bu kadar güzelken ne eksik diyorduk!

Rojin Allahtan sabır dileyerek , kimse bir şey çakmasın diye etrafa gülümseyip Delal kadının kulağına sert ama kısık bir sesle fısıldadı;

"Evde görüşeceğiz."

Rojinin sesi delal kadının kulağına ulaştığında taştan kalbi tekledi .

Korktuğunu belli etmemek için sırtını hala dik tutuyordu lakin boşunaydı. Rojin anlamıştı , tekrardan gülümsedi ve yemeğine dönmeden önce masada oturanlara sağ baştan başlayarak sol başa kadar herkese baktı .

Kimse bir şey çakmamış , yemeğine odaklanmıştı . Güzel diye içinden geçirirken o kömür karası ama uçsuz bucaksız deniz gözleri gördü , görmez olaydı .Daha demin delalin kalbini tekleden kadının kalbi teklemişti.

tüm herkes gitmiş sesler kesilmiş etraf beyaza bürünmüştü. Bir kasırganın ortasında saçları uçuşurken yamana baktığını sandı bir an.

Masada sanki bir tek o ve yaman vardı.
Rojin bi an tüm gücünü kullanıp masayı ortadan kaldırmak istedi. Aralarında hiç bir engel olmamalıydı o dakikalarda. O böyle düşünüyordu. Peki Yaman ? Aynı şekilde.

Bi an Yamanın kolları Rojine çok cazip geldi.
Tam sarılmalık kolları vardı.uzun Parmakları tam sarılırken sırtını okşamalıktı. En son babasından başka kime sarıldığını hatırlamaya çalıştı. Çok iyi bir hafızası olmasına rağmen unutmuştu . Ah ne iyi olurdu şimdi birine sarılmak diye geçirdi içinden . O dakikalarda kendini kos kocaman kalabalığın içinde dizleri üzerine oturmuş , yalnız başına , etrafını boş boş seyreden küçük bir kız çocuğuna benzetti. Ama bu bezetme sayılmazdı . Zaten öyleydi.

Yutkundu . Ve hemen yemeğine odaklandı.
Daha doğrusu sadece odaklanmaya çalıştı . Hissediyordu . O bir çift göz hala onun üzerindeydi . Aldırmadı.

Masada bulunan dilimlenmiş domates tabağından sert ve çekirdeksiz olanları seçerek tabağına koydu.
Küçüklükten beri domatesin sert ve çekirdeksizini yerdi . Eskiden annesinin ona her sabah çekirdeklerini ayırarak tabağına koyduğu domatesler aklına geldi .Gözleri doldu . Ani bir refleksle son anda sağ gözünden akan yaşı sildi. Hayır ! Basit bir domates için ağlayacak değildi.

Tabağından ayırdığı gözleri anında Yamanınkileri buldu. Yamanın , Rojinin gözleri neden dolmuştu en ufak bir fikri yoktu . Ama yinede gülümsedi. Güç vermek adına ...

Rojin bu 4 saniyelik gülüşü yakalayıp kendine deynek olarak kullandı ve yerde cansız yatan kalbine uzatarak ayağa kalmasında yardımcı oldu.

İşte yeni filizlenen aşkın ilk intihar dizeleriydi bunlar.

Sizlere hep söz verip sözümde duramıyorum bu konu hakkında gerçekten çok üzgünüm . Ama siz değerli okuyucularım çok büyük kalpleri olduğunu düşünerekten beni affedeceğinize inanıyorum.

Biraz daha uzun yazmaya çalıştım ama ancak bu kadar elimden geldi. Sizi birazcık olsun tatmin edebilmişsem ne mutlu bana.

Yazım yanlışları varsa affola

Unutmayın siz okuyucularım olmadan bu hikaye bir hiçten ibaret.

Bu yüzden değerli yorum ve oylarınızı bekliyorum

Sağlıcakla kalın...


DELALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin