Evet... Beste için zorlu bir gündü. Bir yandan darma dağan olan hayatını sevgilisinin en yakın arkadaşı ile onu önce aldatıp sonra terketmesini.bir yandan ise sevdiği adam olan Burak'ın yıllarca emek verdiği kariyerini bir anda bitirmesini düşünürken o kabus içinde kaybolmuştu. Ama tam o sırada kapının zili onu kendine getirmişti. Yavaşça yerinden doğruldu günlerce yediği içtitiği şeylerin ambalajlarına basa basa kapıya doğru yürümeye başladı.
Kapıyı açtığında ise karşısında postacıyı buldu. Elinde bir yığın dolusu kredi exdreleri,faturalar ve bir çok zarf vardı. Hemen ardından postacı ürkek bir sesle "Beste Özyılmaz " hemen ardından postacının bunalımdaki yüzüm,saçlarım ve kıyafetlerime çok şaşırmış suratına bakarak "benim,buyrun" dedim postacı elime onlarca zarfı verdi. Ve imza aldıktan sonra iyi günler dileyip kapıyı kapattım. Sonra hepsini üzerinde kiyafet, ambalaj,battaniye vb. Şeyler bulunduren yıpranmış koltuğa fırlattım.Ama aralarından bir zarf dikkatimi çekti. Alıp o büyük zarfı açtım. içinden bir mektup ve düğün davetyiyesi vardı. Hemen okumaya başladım "Beste biliyoruz seni çok üzdük ama bizi anla ayşen hamile o yüzden seni terketmek zorunda kaldım. Ama sen çok güzel ve güçlü bir kadınsın. İş yerin için çok üzgünüm ama paraya ihtiyacımız vardı ve seni nikah şahiti olarak düğünümüze çağrıyoruz "
Burak & Ayşen
Beste o an yıkıldı. Ne yapacağını bilmeden hıçkırarak ağlarken buldu kendini. Hemen banyoya koştu ve yüzünü yıkadıktan sonra aynaya bakarak" kendine gel Beste! Unutma senin üstesinden gelemeyeceğin bişey yok. Artık önünde kocaman ve tertemiz bir hayat var. Artık seni bekleyen mutlu bir gelecek var!.