İlk görüşte aşka inanır mısın?

76 3 1
                                    

Gözüme ilişen ilk binaya doğru yaklaştım. Dış merdivenlerinden yukarı doğru çıktım. Kararlıydım artık. Herşey bitecekti. Acılarım sona erecekti. Artık acı, gözyaşı, nefret olmayacaktı.

İlerledim. Kabanımı geriye doğru bıraktım. Kollarımı iki yana doğru açtım. İsteksizce gözlerimden yaş gelmeye başladı. Hep imkansızı sevdiğim, hep kaybettiğim bir hayat.. Hiç bir zaman mutlu olmadığım bir hayat, nefret ettiğim bir hayat...

Düşüncelerimi bir kenara bıraktım. Biraz daha yaklaştım etraf karanlıktı. İlerideki sokak lambaları hafiften etrafı aydınlatıyordu. Kimse yoktu. Sessizlik vardı her yerde.

Derin bi nefes aldım ve... adımımı atmamla beraber belimde bir baskı hissettim ve yerdeyim. Üstümde bir çift mavi göz bana bakıyordu. Bir süre öyle bekledik. Üstümden yavaş bir şekilde kalktı ve benimde kalkmama yardım etti. O anın şaşkınlığıyla merdivenlerden aşağıya doğru indim. Biraz yürüdükten sonra bi banka oturdum.

Yanıma geldi. Elinde kabanım, sıkıca tutuyordu.

Bi anda ağlamaya başladım. Kendime engel olamıyordum. Durduramıyordum gözyaşlarımı. Yapamamıştım. Atlayamamıştım. Yine, yine ve yine. 

Eliyle çenemden tutup kendine doğru çevirdi. Yüzüne bakmamla, çenemi elinden kurtarmam bir olmuştu. Ona aşık olabilirdim. Ve istemiyordum. Çünkü hep acı çeken ben oluyordum. Hiç bi sevgime karşılık alamamıştım ve artık aşık olmak istemiyordum.

Yanından kalktım ve öylece yürüdüm. Birkaç meetre yürüdükten sonra yanından geçtiğim iki bina arasından birkaç ses duydum.

O anın korkusuyla hemen hızlı bi şekilde yürümeye başladım. Ayağımdaki topuklularla ne kadar hızlı yürüyebilirsem...

Beni görmüş olmalılar ki aniden karşıma çıktılar. Yerimde çakılı kalkdım. Geri döndüm koşucaktım ki etrafımı sarmışlardı. Beni ortalarında sıkıştırmışlardı.

''Hey bebeğim bize gidelim mi?''

'' Sana bi içki ısmarlıyalım''

''Korkma bebeğim!''

O an o kadar çok ölmek, yok olmak istedim ki... Ben atlarken engel olan çocuğa içimden lanetler okuyordum.

Bi sesle irkildim. Ve kolumdan biri tutup beni ortalarından çekip kendi arkasına aldı. Tahmin etmek o kadarda zor değildi.

İçlerinden biri elinde bira şişesiyle yaklaşmaya başladı ki aniden yere yapıştı. Az önce lanet okuduğum çocuğa şimdi de beni bu pis heriflerden kurtarmıştı.

Hepsi aniden kaçıp gittiler. Tam arkasına dönecektiki yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra arkamdan gelip gelmediğine bakıyordum ki gelmiyordu. Rahatlamıştım. Tekrar önüme dönüp yürümeye başladığımda biri bileklerimden yakalayıp bir iple bağlyıp, zorla çekiştiriyordu. Ben daha birşey demeden evinin önüne gelmiştik. Kapıyı açtı ve beni merdivenlerden yukarı çıktı. Elimdeki ipleri çözüp ''Bu gece burda kal.'' dedi ve kapıyı kapatıp çıktı. Ardından kapıyı açmaya çalıştım ama kilitlemişti. Derdi neydi ki bu çocuğun şimdi. Beni zorla evinde götürüp burda kalmam gerektiğini söylüyor. Sanki benim kalcak bir yerim yok. Aslına yok. Ailem başka bir ülkede. Onlardan izinsiz bi şekilde buraya geldim. Yanıma eşya, kıyafet  ya da para... Bunların hiç birine ihtiyacım yoktu ki zaten. Burada intihar edicektim. Ailemin bundan haberi olmayacaktı.  Ölüp gidicektim ve kimin paraya ya da herhangi bir şeye ihtiyacı olsun ki.. Ama O'nun yüzünden herşey mahvoldu. Benim  hayatımı bilmiyor ki, neler yaşadığımı ya da neler hissettiğimi. Aslında ilk defa; tanımadığım, hayatımda ilk defa gördüğüm birinin yanında kendimi güvende hissediyordum. Acava O'na aşık mı  oluyordum. Saçmalama zaten hep aşk yüzünden acı çekiyordum. Hem o hafif sarışın ve mavi gözlü çekici biriydi. Ben ise siyah saçlı, koyu hahverengi gözlü hoş, çekici, güzel ya da seksi değildim.

Yatağa oturdum ve bugünün yorgunluğu ve stresiyle kendimi yatakta uzanırken buldum. O kadar yumuşak ve güzel kokuyordu ki ama yinede uyuyamazdım. Sonuçta onu tanımıyorum.

*****

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Kapının açık olduğunu görerek hemen kalktım ve merdivenlerden aşağı indim. Lanet olsun ayağım birbirine dolandı vee... beni tekrar belimden yakalamıştı. Yüzünü ilk defa bu kadar net görüyordum. Beni bembeyaz en rengiyle mavi gözleriyle ve baya baya sarışın saçlarıyla kendine hayran bırakıyordu.

''Daha kahvaltı edeceğiz. Acele etme.'' 

Gitmem gerekiyordu ama gitmek istemiyordum. Kolumdan tuttu ve mutfağa çekiştirdi. İki kişilik masa hazırlamıştı. Beni sandalyeye oturttu ve ardından da kendisi oturdu. Hazırladığı yiyecekler lezzetli duruyordu ama canım hiçbir şey istemiyordu. Bana bakıp gülümsedi ve başını yemeğe eğdi. O yiyordu ben ise onu izliyordum. Beni hayata geri bağlıyordu sanki ama biliyorum ki tekrar üzülen ben olacağım. Onun gibi biri bana neden baksın ki, benim neyimi sevsinki? Normal basit bi kızım. Her zaman yeşil gözlerim ve kahverengi saçlarım olsun istemişimdir.

''Beğenmedin mi?''

Birşey diyemedim. Dilim tutulmuştu. Ne diyeceğimi de bilmiyordum. Yerken ara ara bana bakıp gülümsemesi. Acaba benden hoşlanmış mıydı? Yinde saçmalıyorum. Her insan gibi intihar eden bi kıza acıma duygusu bence. Ama onda garip hissediyorum. Sanki yıllardır beklediğim kişiymiş gibi hissediyorum. Berbat hayatımı mükkemmelleştiricek tek insanmış gibi geliyor. Ben kendimi ondan uzaklaştırmaya çalışırken sanki beni farkında olmadan kendine çekiyor.

Ayağa kalkmasıyla düşüncelerimden kurtuldum. Tabağını alıp tezgahın üstüne koydu ve bende o arada kalkıp üst kata çıktım. Kabanımı alıp gidicektim. Hayallerin gerçek olmayacağının çoktan farkına varmıştım ben. Kabanımı alıp kapıya yönelmiştim ki aniden önümde belirdi. Nerdeyse burun burunaydık ve bir iki adım geri adım atmak istediğimde ayağım birşeye takıldı ve düşme tehlikesini yine atlattım. Neydi benim bu sakarlıklarım. Beni ikinci düşmekten kurtarışı. Beni sıkıca tutmuştu. İyice yaklaştı. Nefesi süratıma çarpıyordu. Kalp atışlarım hızlanmıştı.

''İlk görüşte aşka inanır mısın?''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İlk görüşte aşka inanır mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin