Geçmek bilmeyen bir günün sonunda tüm günümü mali raporları inceleyerek geçirmiştim. Sayıların ve istatistiklerin arasında boğulmuş bir haldeyken resmen saçlarımı yolacaktım. Nasıl bu kadar çok hata yapılmış olabilir? Hemen suçlayıcı olmak istemesem de raporlardaki eksiklerin para kaçırmak için olduğunu düşünüyorum. Bunun için de bir komisyon kurdum. Paranın nereye gittiği araştırılacak. Amcamın suçluluğu yüzünden okunduğu için de komisyonun başına onu geçirdim ki yaptığı hatayı telafi edebilsin. Eğer ihaleyi kazanamasaydık kesinlikle çok zor bir sürece girerdik.
Sonuç olarak, gerçekten de güzel bir müzikle dinlenmeye ihtiyacım var. Akşam mesai çıkışında kendimi evime atıp üzerime spor bir elbise geçirdim. Hem spor hem şık... Olmazsa olmaz yüksek topuklularım ve takılarımla kombinimi tamamladım. Saçlarım omuzlarımdan dökülürken kendime aynada bir göz kırptım. Bir kadın süslenmeyi bilecek! Benden iyi kimse bilemez orası ayrı!
***
Arabamı park ettikten sonra içeri girmeden kafeye bir göz attım. Dediği gibi güzel bir yere benziyordu. Saat akşam sekiz buçuk olmuştu. O sahneye çıkana kadar ben de bir şeyler yerim diye düşünüyorum.
İçeri girdikten sonra sahneyi gören masalardan birine oturdum. İçerisi nispeten boştu. Daha kalabalık olmasını bekliyordum aslında. Etrafıma bir göz attığımda sahnenin önündeki masaların kızlarla dolu olduğu dikkatimi çekti. Aklıma kötülük getirmek istemesem de şeytan dürtüyor ne yapayım? Siz olsanız aklınıza ne gelir? Saat dokuza geliyor, bir Zeus sahneye çıkacak ve sahnenin dibi kız kaynıyor... Hayır, hiç de fesat değilim!
Garsona hafif bir yemek sipariş ederken göz ucuyla sahneye bakıyordum. Sanırım ilk sahneye çıkacak kişi Rüzgar olacak. Bekleyelim bakalım. Buranın yemeği de lezzetliymiş aslında... Sevdim ben. Yalnız şu içindeki şey ne? Pek bir şeye de benzetemedim, sebze mi acaba? Ya da ilginç şeyler koyuyorlar yemeklerin içine onlardan mı?
"Brokoli o."
"Hı?"
Brokoli miymiş? Nasıl brokoli bu ya? Ne biçim kesmişler? Yalnız beynim yine tek tarafa odaklandığından benimle konuşan kişinin karşımdaki sandalyeyi çekip oturmakta olduğunu geç idrak etmiş bulunuyorum. Adam sırıtarak bakıyor yüzüme... Yakışıklılığının farkında olup da böyle gözüme sokmaya çalışan erkeklerin hepsini bir kaşık suda boğasım var! Ben de çok güzelim ve farkındayım! Ben sizin gibi yapıyor muyum? Terbiyesiz seni..! Sinir oldum.
"Tanışıyor muyuz?"
"Ben Yankı. Sizin de isminizi öğrendiğimde tanışmış olacağız."
Bu ne özgüven! Kaşlarım giderek çatılırken böyle davranışlardan hiç hoşlanmadığımı düşündüm. Şimdi ayağa kalkıp cırlayarak rencide edeceğim bu adamı! Hatta kalktım bile!
"Ben sizinle tanışmak istedim mi de siz..." Ayağa fırlarken '...siz benimle tanışma hakkını kendiniz de görüyorsunuz?!' diyerek devam edecektim ki omzumda hissettiğim dokunuşla ve peşinden gelen sesle dut yemiş bülbüle döndüm.
"Yankı, Ayşe benim misafirim. Millet seni bekliyor sahne arkasında."
Adamın gözleri şaşkınca ikimiz arasında mekik dokurken yavaşça kafasını sallayıp ayağa kalktı. Sonra da yine çok şaşkın bir şekilde kafasını kaşıdı ve Rüzgar'a göz kırpıp omuz atarak yanımızdan geçip gitti.
"Görüşmek üzere Ayşe hanım."
Neydi bu şimdi? Niye o kadar şaşırdı ki bu adam? Hem sonra nasıl çevirdi lafını öyle! Acaba benle bu Zeus arasında bir şey olduğunu mu sandı? O değil de Rüzgar bana ilk defa doğrudan ismimle hitap etti galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaptım Bir Delilik [Tamamlandı]
Romance#3 kaçakgelin Hayatım boyunca sorumluluklarımı bilen bir insan olmuştum. Dönüp yanımdan duvarın diğer tarafına atlamakta olan adama baktım... Tamam, bu aşırı sorumsuzcaydı! Kendi kına gecemden aşığımla kaçmış üstelik arkama dönüp bakmamıştım bile...