Gelen gözyaşlarım sinir krizi geçireceğimin habercisiydiler.Çünkü artık gerçekten yoruldum.Birşeyler için çabalamktan yoruldum.Mutlu olamayacak mıyım?
Mesaj:
Henüz ortaya çıkmamış sırlar var Ekim.Hemde daha yeni oluşan sırlar..İp ucu vereyim mi?
Beren..İşte mesaj böyleydi.Şimdi ne yapacağım ben?Berenin ne sırrı olabilir?Daha yeni derken neyi kastediyordu?En önemlisi bu mesaj doğru mu söylüyor?
E:Ereeen!!
İki dakika sonra odaya girdi.
Er:Birşey mi oldu Ekim?Ekim sen ağlıyorsun!Ne oldu söyle bana.
E:Beren nerede?
Er:Odasındadır.Sana ne oldu söyle??
E:İlaçlarımı verir misn?Kriz geçirmek üzereyim.
Er:Dur sakin ol.Tamam şu çekmecedeler değil mi?Al bakalım.
İlaçlarımı içince biraz sakinleştim
E:Kötü bir rüya gördüm.Korkulacak birşey yok.Berenle konuşabilir miyim?
Er:Tamam çağırayım.
Beş dakika sonra Beren odaya girdi.
B:İyi misin Ekim? Ne oldu?
E:İyiyim ben.Sen iyi misin kardeşim?
B:E-evet iyiyim.
E:Konuşalım biraz seninle.Aklından çıkmıyor değil mi?Imm Bora yani.
B:Aklımdan değil kalbimden çıkmıyor Ekim.Ama alışmaya başladım yokluğuna.Zaten uzun zamandır görüşmüyorduk.Ama onu bir daha göremeyeceğimi,sarılamayacağımı bilmek acıtıyor canımı.
E:Birazda olsa anlayabiliyorum.
Senin yanında olduğumu bilmeni istiyorum.Bana herşeyi anlatabilirsin.
B:A-anlatacak bir şey yok.Ben gitssm iyi olacak.
Sözlerini bitirip hızlıca odadan çıktı.Birşeyler saklıyor gibi bir halleri var.Ya mesaj doğruysa..Ne saklıyor olabilir ki?
Beren..
Bunu Ekime söyleyemem.Ekime değil kimseye söyleyemem.Bora'nın ölmediğini onlara nasıl söylerim?
Olayı en başından anlatayım.Buradaki kimse Bora'yı tanımıyordu zaten.Orada kendini vuran kişi de Bora değildi.Sadece numara yapmam gerekiyordu.Evet acı hissetmiştim.Çünkü o gün tam o kişi kendini vurduğu sırada telefonuma mesaj gelmişti.
Bora'nın öldüğünü bildiren bir mesaj.Daha sonrada onun ölmüş halinin resmini göndermişlerdi.Ama dün akşam telefonumu yabancı numara aramıştı.Açtığımda konuşan kişi Boraydı.Ve ben ne hissetiğimi o an anlamış değildim.Aslında orada iyi rol yapamayacağımı düşündükleri için banada oyun oynamışlar.Gerizekalı şey.Onu süründürmeyi düşünüyorum çünkü şu üç gündür çekmediğim acı kalmadı.Tabi orada kendini vuran kişi düşman tarafından birisi.Orada bulunan Bora'nın yazdığı sanılan mektup ise oyunun bir parçasıydı.Aslında Bora ve birkaç yakın arkadaşı Ekimi öldürmej isteyen kişilere düşmanlar.Ve Ekimi öldürmek istediklerini öğrendikleri için böyle bir oyun oynandı.Böylece hem Biz yani Erenler Ekimi öldürmek istediklerini öğreneceklerdi hem de Dülmanlar Bora'nın öldüğünü düşüneceklerdi.Dahice bir plandı.Ve şimdi herkesten bunu saklamak zorundayım..Ve bu çok zor..
Ekim..
Burada ne olabileceğini düşünürken uyuyakalmışım ve şuan gece.Havanın karanlık olmasından bunu anlayabiliyorum.Telefonumdaki saate baktığımda gecenin 3'ü olduğunu gördüm.Birden şimşek çakmasıyla bir ışık yanıp söndü.Ve şiddetli bir yağmur yağmaya başladı.Gerçekten korkutucu.Örtünün içine girip gözlerimi sıkıca kapattım.Tekrardan ışık yanıp sönmesiyle dayanamadım ve telefondan Eren'i aradım.Uff bu nasıl uyuyor yaa insan bir telefonum çalar Ekim arar diye düşünüp düzgün uyumaz.Israrla üç kere aradım.Tabi bu sırada kafamıda örtünün içine sokmuştum.Hah sonunda açtı.Sesi uykulu ve boğuk çıkmıştı.
Er:Ekim?Gece gece niye arıyorsun ve beni odadan bağırarak çağır mıyorsun?
E:Salak herkes uyuyor buradan mı bağırayım?Zaten öyle bir uyuyormuşsun ki kaç lere aradım açmıyorsun!Hemen odama gel!
Telefonu yüzüne kapattım.Hıh sen açma telefonunu böyle yaparım bende.İki dakika sonra odama girdi.
Er:Telefonu yüzüme mi kapattın sen?!
E:Ya sende nasıl uyuyorsun burada korkudan öldüm ben!
Er:Demek korktun.
Şöyle bir dışarıya baktı.
Er:Normal korkman.Sen zaten şimşekten hep korkardın.Gel buraya..
Yatağa yanıma gelip bana sarıldı.
E:Burada uyuyamaz mısın?
Er:Pekala.Uyuyabiliriz.
Saçlarıma öpücük kondurdu.Daha sonra ona sıkıca sarıldım ve gözlerimi kapattım.
Sabah..
Yüzüme konan öpücüklerle gözlerimi istemsizce açtım.
Er:Hadi kalk bakalım uykucu.
E:Yaa Ereen gece uyuyamadım.Bırakta biraz uyuyayım.
Er:Hadi kalk hastaneye gideceğiz.Dikişlerini aldırmamız gerek.
E:Pff tamam.Ben giyineyim çıkalım.
Eren odadan çıktıktan sonra Eylül geldi odaya.
Ey:Uyandın mı?Hadi giyinmene yardım edeyim.Hastaneye gideceksiniz.
E:Biliyorum Eren söyledi.
Eylülün sayesinde üzerimi değiştirdim ve Eren geldi.Kolumdan tuttu beraber aşağı indik.
S:Günaydın Ekiim ;)
E:Günaydın Semih :)
Evden çıkıp Erenin arabasına bindik ve hastaneye gitmek üzere yola çıktık.
1saat sonra..
Canım acımıştı ama artık sonunda dikişler yoktu.Düzenli olarak pansumanım yapıldığında hiçbirşeyim kalmayacaktı.
Eren beni eve bırakıp çıktı.Yine odada can sıkıntısı ile oturuyorum ve aklımı kurcalayan bazı sorunlar ile baş basayım.
Beren..
Sabahtan beri odamdan çıkmıyor ne yapacağımı düşünüyordum.Tabi bu arada Bora'yı elli kez aramıştım ama açmıyor.Bunun yanında mesajlar ve sesli mesajlarda bıraktım tabii.
Hah sonunda arıyır beyefendi.
B:Alo?Ya Bora kaç kere aradım niye aç mıyorsun?!
Bo:Böyle olsun istemezdim Beren.İşler çok karıştı.Ve ben kalbimle baş başa kaldım.
B:Ne demek istiyorsun Bora?
Bo:Anladım ki artık kalbimde sevgi kalmamış.Ihım nasıl olur bilmiyorum.Özür dilerim.Bitti.
Geriye kalan ses: Dıt-dıt-dıt"
Şuan içimde olan hissi anlatmamın imkanı yok..Onun için o kadar şeye katlanmışken herkese yalan söylemişken...En kötüsüde hala bekliyorken...Gözyaşlarım çoktan inmeye başlamışlardı ve elimden hiçbirşeyin gelmemesi...Sinir,özlem,kırgınlık,kızgınlık duyguları kendilerini belli ediyordu ve yapacak hiçbir şey yoktu...
Ne yapmalı artık?Bu kadar uğraş yaşamak için bukadar çırpınma gerekli mi ki? Son ne zaman gelecek? Yoksa geldi de ben mi farketmiyorum?Ağlıyorum şimdi..Niye mi?Salaklığıma,hala seviyor sanışıma,onun uğrunda kendimi öldürmeye kalktığıma..
S:Beren!Niye ağlıyosun?
B:S-Semih?Sen ne zaman geldin?
S:Şimdi.Neler oluyor?
Hemen gözyaşlarımı sildim.Tabi yenileri dökülüyordu.
B:Yok birşey öyle.
S:Nasıl öyle?Ben senin bir tek gözyaşına bile kıyamazken sen ağlıyorsun..!
B:Semiih!Sevme beni..
Hala feci bir şekilde ağlıyordum.Ve ağlamam durmuyordu.Artık ne olacaksa olacaktı.Yoruldum artık..
-Sevme !Kimse sevmesin.. Haketmiyorum sevme beni böyle
Gelip saçlarıma dokundu.
S:Nasıl sevmem Beren..Şimdi öl desen ölürüm ben.Sensiz nefes alamam.
Yutkundum.
B:Yeter artık!Çık odamdan!
Bu defa gerçekten bağırmıştım.
S:Bunu mu istiyosun Beren.Bensiz daha mı mutlusun.Tamam sen mutlu ol.Ben giderim..
Odadan çıkarken dudaklarımdan fısıltı şeklinde çıkan kelime
-Gitme..
oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş
Genç KurguArtık yeni bir başlangıç yapmalı.Ne de olsa geçmiş geride kalmıştır.Acılar unutulmuştur.Ve sen sadece ileriye bakmak zorundasındır. Ama geçmiş seni asla bırakmaz...