Düşüncelere boğulamayacak kadar küçüktüm. Sıkıcı bir hikayem yoktu, bol param bol sevgim vardı. Herşeye sahiptim, ama buna içimdeki boşlukları da eklersek pek de iç açıcı değildi. Boşluğun sebebini bilmiyordum tek bildiğim sanki Michael Bay'in Ada filmindeki o gereksiz (kendince gerekli) klonlardan biriydim. Kendimi yere göğe sığdıramıyordum. Okumak için can atan ama upuzun romanı gözünde büyüyen yetişkin gibi hissediyordum. Nasıl hissettiğimi bilmiyordum, Nasıl hissetmem gerektiğini. Sadece hayatımda birşeylerin olmasını ve bir şekilde farklı bir yaşantı istiyordum. Belki de bu yaşta entellektüelliğin sınırına çıkmıştım. Ama orada kaldım. Çünkü ben daha 16 yaşındayım. Aslında kararsızlığım gayet normal değil mi? Ben küçükmüşüm daha yahu? Ama birşeyler var. Hissedemediğim, hissetsem bile nasıl kullanmam gerektiğini bilmediğim bir hissin bana doğru yaklaştığını biliyorum. Nasıldır bilmem.. Sadece hayatımda 'bunu daha çok seviyorum', 'en sevdiğim' diyebildiğim birşey henüz yok. Ya çok küçüğüm ondan ya da gerçekten ne olduğunu bilmiyorum. Yaşadığım çemberden başka bir çemberin ışığı beni çağırıyor gibi. Gitsem annem olmadan da yaşarım ya da babam. Ama ne yapacağım ki? Ya benim derdim tasam yok, bela mı istiyorum? Olmuyor, iyi bana iyi gelmiyor, kötü bana iyi geliyor. Herşeyi zıt yaşıyorum. Eşitliği, eşitsizlik görüyorum. Sevgiyi ihanet, dostluğu düşmanlık görüyorum. 16 yaşındayken 30 yaşında hissetmek istemiyorum. Kül olmuş düşüncelerim içinde yaşıyorum. Sanırım tek netliğim kül renginin netliği kadar. Griden farksız ama gri değil. Odamda ki herşey gri. Griden de nefret ediyorum. İçimde sevgiye dair birşeyler biriktiriyor muyum? Düşünüyorum. Hem keman çalıyorum, hem elektro gitar. Hangisi karar veremiyorum. Hangi konuyu anlatmak istediğimi...
Kendimi sana nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum. Beni yanlış tanımanı istemiyorum. Yanlış hatırlanmak istemiyorum. Aslında yanlış olan ne onu da bilmiyorum. Beynimi sana bırakıyorum, sen anla. Yaşadığımı yazmak istiyorum, çözümlemeyi sen yap, yalvarırım, çıldırıcam. Artık bu durumdan çıkmak istiyorum. Tanrı'm hayatıma dokun, iyiliğini üstüme serp...
Seni seviyorum.. X
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renk Külü
Paranormal'Ben hep kararsızdım, dolduramıyordum içimdeki boşlukları. Tüm renkleri seviyordum mesela, bütün renkleri yaktığında kalan külleri, yada o külün rengini(?)!'