"Gerçek aşk yaşayan, aşkı bilenler onu bedende arayan değil, ruhun en gizli detaylarında arayanlardır"...
14.07.2003
İstanbul'un kenar mahallerinden birinde güzel bir apartman dairesi bulmuştu Fırat ve abisi Hakan. Fırat ve Hakan taşınmadan çok önce gelmişlerdi. Burada bir düzen oturtup daha sonra anneleri ile kız kardeşini de yanlarına alacaklardı. Bir ay sonra köydeki her şeyi satıp İstanbul'a yerleştiler ailece. İstanbul artık Fırat ve ailesinin tek yeri olacaktı. Köydeki kaos, Her güne tedirginliklerle başlama derdi bitmişti onlar için. Her ne kadar memleketlerini, vatanlarını bıraktıkları için hep içlerinde bir yerlerde burukluk olsa da, İstanbul'da her şey farklı olacaktı. Öyle olmalıydı. Yeni hayat, yeni düzen, yeni insanlar, dünden habersiz yeni yarınlar...
Zaman çabuk geçiyordu, Fırat ve ailesi İstanbul'a alışmaya, bu koca şehrin içindeki hayat mücadelesini en iyi şekilde sürdürmeyi umut ediyordu. Tıpkı burada yaşayan milyonlarca insan gibi.
İstanbul'a taşındıktan kısa bir süre sonra Fırat kendisini mahallede bir Liseye, kardeşi Berfin'i de eve yakın bir ilköğretim okuluna kaydetmişti.
Hakan, yirmi sekiz yaşında siyah göz, siyah saç, orta boylu bir gençti. Genç yaşta aile reisi olmanın verdiği yük ile ciddi bir surat ifadesine bürünmüştü. Fazla gülmez, Fazla konuşmaz ama ailesi için, onların mutlu olması için de elinden gelenin hep fazlasını yapan biriydi. İstanbul'a taşındıktan sonra çarşıda bir mağaza açmıştı ve orada giyim üzerine satış yapmaktaydı.
Okul açılmadan önce tüm gün Fırat abisine yardım ediyor, bazı günler de abisi kalkmadan mağazayı açıyor yerleri temizliyordu. Abisinin yaptığı fedakarlıkların farkındaydı ve hep ona karşı borçlu olduğunu düşünüp duruyordu.
Bir gün laf arasında;
Fırat- Abi, okul açıldığı zamanlarda okuldan çıktıktan sonra gelmek isterim yardımcı olmaya.
Hakan- Gelme Fırat. Sen okumana bak, oku. Kendini geliştir, güzel bir meslek sahibi ol. İnsanın başına ne gelirse cehaletten gelir. Sen öyle olma, oku. Çünkü ne kadar çok bilgili olursan o kadar çok doğruyu bulursun. Bizim oralarda okuyan insan sayısı azdır biliyorsun Fırat, o yüzden hep yerimizde saydık. Ama sen oku artık bizim oraların da makus talihi değişsin aslanım.
Hakan'ın dediklerini başını öne eğerek dinleyen Fırat tek kelime etmedi. Edemedi. Abisine katılır neticesinde başını hafiften sallayarak onu doğrulamaktan başka bir şey yapamadı...
OLUMLU YA DA OLUMSUZ YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN ARKADAŞLAR : ))) ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER : ))) // ERKAN KURMAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİR ÇEKİRDEĞİ #Wattys2016
RomanceAslında Bütün mesele incir çekirdeğinde, öyle ki bazen onun içini doldurmayacak sebeplerden birbirimize düşeriz, olmadık yere kalplerin derinliklerinde tarifi imkansız yaralar açarız. İncir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden ötürü kırmak, kırıl...