Kahvemi yudumlarken keyifle onu izliyordum.O kadar güzel kahkaha atıyordu ki insanın gülümsememesi imkansız.Ne ara onu bu kadar sevmiş,ne ara onu her okulun çıkışında piskopatça takip etmeye başlamıştım bilmiyordum ama bu evdeki işkence dolu anlardan kurtulmak için kaçacağım bir delik olmuştu artık.Birden etrafına bakınmaya başlayınca onu izlediğimi görme-sin diye kafamı güya okumak için aldığım kitaba diktim.Sanırım izlendiğini hissetmişti.Onu korkutmak istemiyordum fakat bende bir ihtiyaca dönüşmüştü.Bazen gizlice öğrendiğim talefon numarasına mesaj atma fikri gelsede hemen bu fikirden vazgeçiyordum.Zira benden korkmasından endişeleniyordum.Sonunda arkadaşları gitmişti ve o orda oturuyordu.Aslında o da kalkardı ama bu sefer oturmuş ve sürekli etrafına bakıyordu.Birini bekliyor olabilir miydi?Birden kafasını bana çevirdi ve gülümsedi.Ah,sanırım ölüyorum.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.Sonra bir kızın ona doğru yürüdüğünü gördüm.Kız arkamadan geliyordu.Bana gülümsediğini sanmıştım ama yanılmışım.Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde ordan ayrılmam gerektiğini anlamıştım.Koşar adımlarla kafeden ayrıldım aynı zamanda gözyaşlarımı da serbest bıraktım.
****************
Okulda sürekli onu düşündüm o kız kimdi ve Jimin'in o kadar güzel gülmesini sağlayacak kadar önemli biri miydi?Ya da sadece abartıyor olabilir miydim.Pekala kız onun kardeşi,kuzeni veya en yakın kız arkadaşı olabilirdi.
-Hey,prenses neyin var bakalım?
En yakın arkadaşim taehyung bana prenses diye sesleniyordu.Ne yalan söyleyeyim bana prenses demsi hoşuma gidiyordu.Taehyung ile ilkokuldan beri kardeş gibiydik.Birbirimizin tam tersiydik lakin çok iyi anlaşıyorduk.Jimin'i bilen birtek oydu.Her ne kadar benim için endişelense bile beni mutlu ettiği için şuanlık birşey demiyordu.
-Dün yanına bir kız geldi.
-Ah be prenses güzelsin ama zeki değilsin.
Kaşlarımı çattım.Şimdi bana iltifat mı etmişti yoksa benimle dalga mı geçmişti?
-Ha?
-Onu hergün takip etmiyormusun?Sevgilisinin olup olamdığını bilmiyormusun?
Bir yede haklıydı fakat ya daha yeni tanıştığı biri ise?Cevap vermeyeceğimi anladığın da devam etti.
-Bak ne diyeceğim bu sefer bende senle geleceğim.
Tam itiraz edecektim ki yürümeye başladı.Artık ikna edemeyeceğimi anladim ve bende yanında yürümeye başladım.Tae Jimin'i ilk defa görecekti ve ben nasıl tepki vereceğini merak ediyordum.Kafeye girdiğimizde arkadaşlarıyla sohbet ederken buldum onu.Fakat her zaman ki neşesi yok gibiydi.Ben gittiğimde bir şey mi olmuştu?Onlara en yakın masaya oturdum bu sefer.Taehyung bütün masları tarıyordu ve hangisi olduğunu bulamaya çalışıyordu.
-Yan masadaki turuncu saçlı çocuk.
Kafasını ona döndürdü ve sonra bana baktı tekrar ona sonra da bana baktı.
-Ne öyle bakıyorsun be?
Tama çirkefleşmiş gibi olabilrdim ama bakışları beni sinir etmişti.
-Prenses bu sana bakmaz.Baksana şuna benim bile yavşayasım geldi.
Ona en sert bakışımı atmaya çalıştım.
-Ne demek bana bakmaz?Hı?
Ben ona hala sert bakışımla bakarken,garson geldi ve ne istediğimizi söyledi.Sıcak çikolata istedim ama Tae bir şey istemedi.Bende sıcak çikolatamı içerken onu izlemeye koyuldum.Canı sıkılmış olacak ki bir süre sonra Tae gitti.Bende yarın sınavımız var bari çalışıyım diye düşündüm ve ilk defa o gitmeden önce kalktım.Para ödemeye gidecekken birisi aniden önüme çıkınca sıcak çikolatayı yanlışlıkla üstüne döktüm tam özür dilemek için ona baktığımda çarptığım kişinin Jimin olduğunda bakakaldım.Birden bağırmaya başladı:
-Önüne baksana ne yaptığını gördün mû!?
Normalde çok sakin olan o, şimdi karşımda ve bana bağırıyordu.
-B...ben özür dilerim.
Ah,lanet olsun kekelemiştim.Utancımdan ne yapacağımı kestiremiyordum.Parayı yanımdan geçen garsona verip,tekrar dünkü gibi kafeden koşarak çıktım.Fakat bu sefer nereye koştuğumu bilmiyordum.Ben hemen kırılan biriydim ve bana bağıranın o olduğu aklıma geldikçe iyice ağlamaya başladım.Eve gitmek istemiyordum zaten gitsem bile bana moral verecek bir ailem yoktu.Bende Taehyung'a gitmeye karar verdim.Beni perişan bir şekilde görünce hemen içeri aldı.Çok yorgun olduğumu yarın anlatacağı sõyledikten sonra misafir odasına gittim.Güya misafir odasıydı ama bsn burayı sahiplenmiştim.Her geldiğimde burada yatıyordum.Yatağa uzandığım anda uykuya daldım.Tae bana dün olanları anlatmamı istememiştiAslında çok merka ettiği belliydi sadece beni üzmek istemediği için benim anlatmamaı bekliyordu ki ben anlatmamayı tercih ediyorum.Acaba kafeye gitmesem mi diye düşünüyordum ki kendimi orda buldum.Çok kararsızdım.Beni görürse nasıl tepki verecek diye merak ediyordum.Sonra nasıl olsa hep ben o kafeye gidiyordum ve o olaydan önce beni bir kez bile fark etmemişti.Sonunda kararımı verdim ve derin nefes alarak içeriye girdim.Hey,hadi ama!Jimin ben kafeye girdiğim andan beri beni izliyordu.Sonra ayağa kalkıp bana doğru gelmeye başladı.Evet,BANA!!Hemen yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.
-Bak,dün sinirliydim sanırım biraz abarttım.Beni affetmen için ne yapmam gerekiyor?
-Ha?
Kaba tepkime karşı gülümsedi.Benden özür dilemiş ve onu affetmem için ondan bir şey istememi söylemişti.
-Önemli değil.Gerçekten zaten bu senin değil,benim hatam.
-Evet fakat bu sana karşı kaba olmamı gerektirmezdi.Bunda ikimizin de kabahati var.
-Peki o zaman.Benim bir isteğim yok.
Ona, onuki kadar güzel olmasada,gülümsedim.Şu an siniri geçmiş gibi duruyordu hatta tam aksine neşeli gibiydi.
-Önceden seni görmüş müydüm acaba?Tanıdık geldin de.
-Ben hergün buradayım aslında.Şaşırmış gibi görünüyordu.Pek takmadım.Genelde kimse beni görmez.
-Öyle mi?Kusura bakma bende hergün buradayım fakat seni görmemişim.
Yüzünde utangaç bir gülümseme oluşmuştu.Ne zaman gülse bende gülüyordum.O dişleri,dudağı,kısılan gözleri...O kadar mükemmel geliyordu ki bana.Sıcak çikolata sağ olsun bizi tanıştırmıştı kkk.
-Ah,ne kadar kabayım değil mi?Adını bile sormadım.-Park Sojin.Peki ya senin?
-Park Jimin.Memnun oldum.
Ah,yine o gülümsemesi.Bu anı o kadar çok hayallerimde gerçekleştiriyordum ki.Daha sonra bir deha benle muhabet etmek istediğini söyleyip arkadaşlarının yanına gitti.Bende kalktım.Eve gitmek bile beni korkutmuyordu.O kadar mutluydum yani.O kadının bana iğrenir gibi bakması,onun kızı olduğum için utanması,bana eziyet etmesi...Bazen bunları kaldıramayıp intihar edesim geliyordu fakat Jimin'ini gördükten sonra kendime bir hedef koymuştum.Yaşayacaktım hemde keyifle.Birini severek,onunla mutlu olarak.Annemin bana vermediği sevgiyi istiyordum.Çok mu bencildim?Hayır sadece sevgiye muhtaçtım.
Selam!Bu ikinci deneyimim.Evet birinci kitabımı silmeyi planlıyorum.Pek başarılı olduğumu sanmıyorum.Ama bu hikaye bsnim için bir başka.Umarım sizde seversiniz. :D ENfazla bir hafta arayla yeni bolum atmayı planlıyorum ama söz veremem.Neyse çok yazdım xd Umarįm beğenirsiniz.iyi okumalar.