Genç adam yanaklarından süzülen göz yaşlarına aldırmıyordu. Canı yanıyordu. Terk edilmişti ve uzun zamandır kimseyle yatmamıştı. Pantolonunun kemerini çözerken bile kendine küfrediyordu.
"Aptal Kim Jongin! Onun sikini tutabilmek için düştüğün duruma bak." Pantolonundan kurtulduğunda marka iç çamaşırıyla yatağa uzandı ve soluklarını düzene sokmaya çalıştı. Gözlerinin önüne gelen sevimli çocuğu düşündü bir süre. Onu ne kadar arzuladığını... Onun için nelerden vazgeçtiğini... Sinirle doğrulup iç çamaşırını çıkartırken söylenmeye devam ediyordu.
"Kim oluyor da o piç Kim Jongin'i terk ediyor? Götünü devlet kasası mı sanıyor? Onsuz daha iyi haldeyim!" Tamamen çıplak kaldığında kendini bir kez daha yatağın üzerine attı. Sağ eli kasıklarından kayarak sertleşmiş aletinin üzerinde durduğunda hafifçe titredi. Yavaşça elini yukarı aşağı hareket ettirirken bacaklarına yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu.
"Do Kyungsoo... Hayatımda gördüğüm en iyi kalçalara sahipsin." Gözlerini sımsıkı kapadı ve dudaklarını ısırarak aletiyle oynamaya devam etti. Sol eli siyah çarşaflara yapışmıştı. İnliyordu. Dudakları çok sıkmaktan bembeyaz olmuştu.
"K- Kyungsoo... Seni istiyorum." Sağ elini biraz daha hızlandırırken sol eliyle çıplak göğsünü okşadı. "Kyungsoo..." Hıçkırarak ağlamaya başladığında boşalmak üzereydi. Gözlerinin önünde ona sakso çeken bir Kyungsoo varken bu oldukça kolaydı tabi. Genç adam ilk defa böyle şeyler yaşıyordu. Daha önce hiçbir erkek için mastürbasyon yapmamıştı. Kyungsoo, bir çok konuda onun ilkiydi. Sağ eli hareketsizce yanına düştüğünde penisinin ucundan akan sıvı, siyah çarşafı çoktan kirletmişti. Acıyla inliyordu. Yalnız hissediyordu ve mutlu olmak için istediği tek şey Kyungsoo'nun aletiydi.
"İbne herif..." Gözlerini hafifçe aralayıp sertliğini kaybetmiş penisine baktı. "Ufaklığımı bile yoldan çıkarmayı biliyorsun."
