Deniz'den;
O pisliği,Rüzgar'ı iyice benzetmek için İzmir'e gidiyordum.Başka çarem yoktu.Begüm'ün gözlerimin önünde erimesini izleyecek kadar alçak değildim.Sağolsunlar;Poyraz,Berke,Tunahan ve Demir'de beni yalnız bırakmamışlardı.İzmir'e neredeyse varmak üzereydik.Rüzgar'ı döveceğim için çok heyecanlıydım.Ağzını yüzünü dağıtmak,yaşatmamak istiyordum.Telefonum çaldı.Mira arıyordu:
"Alo."
"Alo Deniz."
"Efendim Mira?"
"Sana söyleyeceğim şeyden sonra telaşlanma tamam mı?"Sesi titriyordu.
"Tamam."
"Begüm."
"Ne oldu Begüm'e."Birden kalbime bir sızı indi.
"Begüm...İntihar etmiş."
"İntihar mı?Ne?Şaka yapma Mira çabuk Begüm'e ver."
"Şaka değil Deniz,buraya gelin hemen."
Telefonu camdan dışarı fırlatmıştım.Berke hemen arabayı durdurdu:
"Ne oldu?"Ağlamaya başladım daha önce hiç ağlamamıştım.
"Begüm...İntihar etmiş."
"Ne!Nasılmış peki?"
Bilmiyorum."
"Hemen İstanbul'a geri dönelim.Rüzgar'ı sonra hallederiz.
"Tamam.Çabuk Berke çabuk.Begüm'e götür beni."
"Basıyorum."
Ön koltukta kendimden geçmiştim.Begüm'süz ben olmazdım,çok istesemde olamazdım.Benim parçamdı o,canımdı,her şeyimdi,çocukluk arkadaşımdı,en yakın sırdaşımdı,meleğimdi,prensesimdi,mavişimdi,sarı papatyamdı,teyzesinin bana emanetiydi.
Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.Saçlarım terlemişti.İlk defa yeşil saçlarımdan nefret etmiştim,Begüm bir iyileşsin tekrar eski rengine boyatacaktım.Yeter ki iyileşsin,güzel sesini duyabileyim.
Arabayla uçuyorduk.Herkes telaşlıydı.Demir çökmüştü,korkusu gözlerinden okunuyordu.Herkes korkuyordu basbayağı belliydi bu.Begüm'dü çünkü bu;onsuz olmazdı...
..........................................................................................................................................................................
Hastaneden isteksizce içeri girdim.Begüm'ün odasından içeri daldım.Yatakta yatıyordu.Her zaman ki gibi çok güzel uyuyordu.Bebek gibi...Odadaki kızlar birbirlerine sarılmış ağlıyorlardı.Begüm'ün yanına gidip elini tuttum.Teni ilk defa bu kadar soğuktu.Gözyaşlarımı silmeye çalıştım.Sonra daha çok ağladım.Kendime gelemiyordum.Duvarlara yumruk atmaya,bağırmaya kafamı vurmaya başladım.Demir beni alıp dışarı çıkardı:
"Deniz,sakin olmalısın,Begüm seni böyle görmek istemezdi."
"Bilseydi benim bu duruma düşeceğimi böyle bir şey yapmazdı,eminim yapmazdı."
"İyi olacak,yine ayaklanacak,yine onu göreceğiz."
"İnşallah,Demir,onsuz yaşamayı bir gün dahi kabul etmem."
"Hadi şimdi içeri girelim,Begüm'ün sana ihtiyacı var."
"Haklısın."
O lanet yere girmek istemesemde Begüm için son kez girdim.Daha sakin olmama karşın kalbime inen sızı beni bitiriyordu.Yanına oturdum.Diğerlerine:
"Beni,meleğimle yalnız bırakın."
Herkes dışarı çıktı.Begüm'ü yanaklarını öptüm.Yüzüne dokundum.Hala soğuktu.Ellerini ellerimin arasına aldım.Konuşmam,içimdekileri ona anlatmam gerekiyordu:
"Begüm,kalk hadi bir tanem.Bak ben buradayım.Yanındayım,geldim.Cevap ver hadi,bir kıpırtı."Deniz."de.Adımı bir kez daha duyayım ağzından.Maviş gözlerini görmeye gelmiştim,hani neredeler?Üşümüşsün de,kalk da sarılalım,ısıtayım seni.Şu gözlerinin üzerine sürdüğün şey-adını bilmediğim-onsuz çok garip görünüyorsun.Yine sür onu.Bugün parfümünü sıkmamışsın,benim aldığımı sıkardın hep,o koku nerede?Beni bırakıp gitmeyeceksin,değil mi?Çünkü sensiz yaşayamayacağımı bilirsin.Korkarsın,sonra;bana bir şey olacak diye.Sen buradaysan ben varım,yoksan yokum.Teyzen merak edecek Begüm kalk,bana kızacak sonra,kuzuma niye bakmadın diye.Ne cevap vereyim.O kadar kolay değil hayat,ölünce bitecek mi?4 yıl önceki Çağla'yı hatırlıyor musun?Sen olmasaydın ben belkide şimdi olmazdım.Çağla beni terk ettiğinde bir sen vardın,beni bırakmadın.Şimdi bende seni bırakmıyorum,ama sen beni bırakıyorsun.Güçlü olmaya çalış,zor biliyorum ama beni burada bırakıp nereye gitmeye çalıştın?Beni düşünmedin mi?Ama tuttum seni hayata tutunduğun kırık dalda.Artık güvendesin ve iyi olacaksın,çünkü ben yanındayım.Yeter ki uyan..."
Gözyaşlarımı bir kez daha sildim.İstemsiz akıyorlardı,ben ağlamazdım başka türlü.Bunu başarabilen Begüm'dü.Bir daha başarmaması daha iyiydi.Rüzgar i,çin,bir Rüzgar için beni ve kendini ne hale getirmişti.T-shirtime yüzümü silip üstümü başımı silktim.Ufak bedeniyle Begüm anca yatağın kıyısını kaplıyordu.Yanına uzandım.Ellerini sımsıkı tutup ona en sevdiği masalı anlattım.Bu masalla hep mutlu olurdu.Yine anlattım.Ağlamaktan çatallaşan sesimle,bir kez daha...Çünkü bu kadar kolay değildi beni bırakıp gitmek.Bıkana kadar anlatırdım ona bu masalı,yeter ki uyansın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT "ilkbahar"/Watty_Destek
Jugendliteratur"Bana masal anlatır mısın?" "Annenin'tüm karanlığın içindeki ilkbahar pembesi'masalını değil mi?Tamam başlayayım.Eskiden..." "Hayır bu değil.Bizi anlat.Sen ve beni." "Bizim bir masalımız yok ki." "Var.Hem de aslında o ezbere bildiğin masal var ya.O...