OKULA BAŞLIYORUZ

405 17 9
                                    

OKULA BAŞLIYORUZ Bölüm Dört                                      

                         -İşte okula başlamama 2 gün kalmıştı 2 gün sonra okula başlıyordum bu heyacan vericiydi.bugün Kat ve Rose la okula ismimizi yazdırmaya gidicez ros benim en iyi arkadaşım yani kat le aynı ros yaz tatilinde paristeydi.O yüzden görüşemedik.Ama bugün görüşücez o yüz den çok mutluyom hava çok sıcak 30 derece şu an üzerimde askılı beyaz bir tişört mavi bi kot şort, saçımı atkuyruğu yaptım.ayağamıda 2 senedir giydiğim spor ayakkabılarımı giyip aşağı indim.

                                 Annem ve babam iş için erkenden gitmişlerdi, yine. Son 2 haftadır böyle yapıyorlar. Kahvaltımı yaptım ve korna sesi bu kat in arabasının korna sesi. Hemen evi kilitleyip dışarı çıktım rose ordaydı onu çok özlemiştim hemen sarıldım sonra arbaya bindik. Okula doğru gitmeye başladık. okula geldiğimizde 3 ümüzünde ağzı açık kalmıştı çünkü geçen seneki okulla şu an baktığımız okulun alakası yoktu.

                           -  Sanırım yanlış yere geldik dedi ROSE.

                                  Arabadan indik.            kat birisini durdurdu pardon burası fantastik lisesi mi dedi. okulumun en sevdiğim yanlardan biriside ismiydi.ilk olarak okulu gezmeye karar verdik.yarım saattir okuldaydık ve herkez gelip başın sağolsun diyordu teşşekkürler demekten ağzım ağrımıştı.biri daha yanımıza geliyordu ama bu çocuklul arkadaşım jack di hemen yanına gidip sarıldım geçmiş olsun dedi teşşekkür ettim yanımıza oturdu kat ve rose da sarıldı ne de olsa onlarında çocukluk arkadaşıydı ordan jhon da geliyordu o da benim çocuklum arkadışımdı ayrıca eski sevgilim gidip sarıldım aynı şeyler oldu okulun cafesinde oturuyorduk. Rose un elbisesine cafe döküldü beraber lavaboya gittik. 15 dakka ordaydık benim canım sıkıldı dışarı çıkarken biriyle çarpıştım.

                                    - afedersiniz ne kadar sakarım.

                                    - hayır bu benim hatam... 

                                     -nina ben nina.

                                     - ben de stefan.

                                      - tanıştığımıza memnun oldum stefan. 

                                       -ben de.     gülümseyerek ordan ayrıldım oda gülümseyerek erkekler tuvaletine girdi.  jeremy nin ölümünden beri ilk defa kendimi bu kadar gerçek hissediyorum.  

                                                        Cafenin oraya gittim hemen arkamdan rose geldi. beraber kayıt işlemleri yapmak için bahçeye doğru yöneldik.tam kağıdı dolduruyordum ki. Gözüme bir kağıt çarptı.adı adela chance bu ismi simlerle yazılmış erica chance in ablasıydı. yani olma ihtimali yüksekti. yanına gidip kardeşin için üzgünüm dedim.

                              -niye üzgünsün.    - kardeşin erica chance değil mi?    - evet.    -o ölmedimi.     - hayır yani evet yani hayır şey öldü iyi günler.

                                  çok tuhaf.kat in yanına gidip olanları anlattım.o da tuhaf buldu e tabi tuhaf bulucak çünkü tuhaftı.her neyse kayıt formumuzu doldurup görevli kişiye verdik. jhon ve jackle vedalaşıp arabaya bindik.bütün gün stefan ı aradım ama yoktu.daha saat 12.30 . kat bizim şu mağra adamına gidelim mi alex dedi gülümseyerek olur dedim   .kat yemek götürelim bari adam ölüyordur belki dedi kat hep beraber güldük.

                            yine o bataklığın oraya gelmiştik.

               -  Çabuk olalım bu bataklığın kokusu elbiseme siniyor dedi ROSE.

                   Benim bay tabes sanıp konuştuğum köpek durmadan havlıyordu.kapının önüne geldik tam o sırada babam aradı.birden heyacanlandım ama heyacanlancak bişey yoktu ki,açtım;

                            - merhaba baba. 

                             -merhaba tatlım kayıt işlemin oldumu canım. 

                               -oldu babacım.       - tamam cnm  o zaman sonra görüşürüz.- görüşürüz babacım.

                           ben babamla  konuşurken rose ve kat kapıyı çalıyorlardı.köpek hala havlamaya devam ediyordu.en sonunda rose pencereden baktı ve ardından bir çığlık attı.kat ve ben hemen pencerenin oraya gittik.

            inanamıyorum bay tabes bay tabes yerde yatıyordu o o ölmüştü hemen geriye çekildik. rose hemen polisi aradı. 15 dakka sonra polisler gelmişti.adamı incelediler.bizde nasıl gördüğümüzü anlattık arabada oturuyorduk.polis birden yanımıza geldi.-

             - kalkın tutuklusunuz.           -ne biz bişey yapmadık.             -bunu 2 yıl hapiste anlatırsınız bayan BOWN....

çığlığın sesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin