Dağ Evi- 11.Bölüm

203 21 14
                                    

Medyadaki şarkıyı dinlemenizi öneriyorum. Bu arada bu şarkıyı keşfetmenin sağlayan canım arkadaşım kimsulyeon çok teşekkür ederim. Seni seviyorum sarı :-)

İyi Okumalar...

"Tutku' nun Ağzından"

Efe' yle beraber bahçede otururken aynı zamanda ona karşı olan davranışlarımı düşünüyodum.

Ona yakın olmak istemiyodum, hele ki o söylediklerinden sonra. Ama bi şekilde kendimi onun yanında buluyodum. Aynı bugün olduğu gibi.

Efe'nin "Tutku artık içeri geçsek olur mu? Hazan' ı merak ediyorum." demesiyle düşüncelerimden kopup ona doğru baktım. Tamam diceğim sırada okul kapısından koşarak çıkan Beril' i görünce kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım. Efe' de baktığım yöne doğru baktı.

Beril' e daha dikkatli baktığımda mavi gözlerinden yaşlar aktığını gördüm. Hızla ayağa kalkıp bahçe kapısına yaklaşmakta olan mavişime "Beril!" diye seslendim. Fakat mavişim beni umursamadan bahçe kapısından dışarı çıktı.

Oflayarak tekrar banka oturdum. Ne olmuştu ki mavişime? Efe' nin bakışlarının üzerimde olduğunu hissedince ona doğru döndüm. Bana anlamamış bakışlar atıyodu. Omuz silkerek ona baktım ve "Beril üzgünken yalnız kalmak ister. Peşinden gitsemde beni geri döndürcekti." dedim.

Kafasını onaylar anlamda salladıktan sonra oturduğum yerden kalkarak gözlerimi Efe' ye diktim ve "Hadi, Hazan' ın yanına gidelim. Uyanmıştır belki." dedim. O da bu dediğimi onaylarak ayağa kalktı ve beraber okul kağıdına doğru ilerledik.

"Rüzgar' ın Ağzından"

Revirde ki koltuklardan birinde oturmuş karşımda uyumakta olan kalbimin meleğine bakıyodum.

Ne yapabilirdimki onun için?

Kaanların, Armağan' la ona sırt çevirmesinden dolayı fazla yıpranmıştı. Kaç gündür farkındaydım bunun. Ama elimden hiçbi şey gelmiyodu.

Hazan' ın bi şey mırıldanmaya başladığını gördüğümde oturduğum yerden kalkarak yanına gittim. "Rüzgar... Özür dilerim... Affet beni... Lütfen..." diye mırıldanıyodu.

Bu duyduklarımla olduğum yerde donup kalmıştım. En sonunda kendimi toparlayarak odadan çıktım.

Armağan beni görünce ayağa kalkarak yanıma geldi. Konuşmasına izin vermeden "Hazan uyanmak üzere sanırım, içeri girsen iyi olur." dedim. İlerliceğim sırada Armağan beni durdurarak "Sen de kalsaydın. Hazan uyandığında belki seni yanında görmek ister." dedi. Ona bakarak "Gerek yok. Sen benim de geçmiş olsun dediğimi söylersin." dedim ve konuşmasına izin vermeden ilerlemeye başladım.

Şuan tek ihtiyaç duyduğum şey yalnız kalmaktı.

"Hazan' ın Ağzından"

Gözlerimi yavaşça açtığımda ilk gördüğüm bembeyaz bi tavan oldu. Yattığım yerden doğrulmaya çalışırken başımın dönmesiyle gözlerimi kapattım. Birinin yanıma gelip beni tekrar yatırmasıyla yavaşça gözlerimi açtım.

Armağan' ın bana endişeyle bakan siyah gözlerini gördüğümde buruk bi şekilde güldüm. Onu fazla endişelendirmiş olmalıydım.

Yattığım yerin yanında ki sandalyeye oturup elimi tuttu ve "İyi misin güzelim? Dedim ben sana yemek ye diye dimi? Al işte olucağı buydu. Bi de niye uyanır uyanmaz kalkmaya çalışıyosun sanki?" diye konuştu tek solukta.

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin