1 haftalık okul sürecimi bitirmiştim, sevindiriciydi. Sınıfımdaki insanlarla samimi olmaya çalışmamama rağmen beni eğlendirebilmeyi başarıyorlardı. Eski okulumdan daha farklıydı burası, iyi ki gelmişim, inşallah ileride bu lafı yemek zorunda kalmazdım.Gözlerim yavaşca kendiliğinden açıldı, pikemin üzerimdeki yokluğunu hissedebiliyordum, biraz üşümüştüm doğrusu, yataktan doğruldum. Saate kafamı çevirdiğimde saatin 10.30 olduğunu gördüm, ne güzel uyumuşum öyle. Yatağımın karşısındaki aynaya doğru ilerledim, her zamanki gibi. Hızmamın düşmüş olduğunu gördüm, ben de diyorum burnum neden sızlıyor.
Yatağıma geri döndüm, burada bir yerde olmalıydı. Yatağımı alt üst ediyordum, kapanacaktı, şimdi burnumdaki delik. Kendime inanamıyorum burnumda bir halkayı bile tutamıyorum. Çarşafı bir birine kattım ama hâla yoktu. İnanamıyorum yastığımın altına takılmış. Hızmamı yastığımdan çıkardım aynaya doğru yöneldim. Burnumun deliklerini şişirek açtım, parmaklarımla gerdirerek sağ elimdeki hızmamı, taktım. Acımıştı.
Ama aldırmadan lavaboya gidip rutin işlerimi yaptım. Çok rahattım, okul yoktu, ev boştu. Lavabodan çıkarken kızartma kokusu geliyordu burnuma, nereden geliyordu?
Mutfağa yöneldim.
Nermin teyze. Doğru ya nasıl unuturum. Masaya bir göz gezdirdim, şahane görünüyordu."Günaydın Nermin Hanım. " dedim tebessümle.
" Günaydın güzel kızım. dedi kafasını çevirerek.
"Burnuna naptın yavrum kıpkırmızı olmuş. "dedi burnumu inceleyerek.
" Bir şey olmadı, Nermin Hanım az sonra geçer. "dedim masaya doğru yönelerek,
" Ellerine sağlık çok güzel görünüyorlar. "dedim gülerek.
" Afiyet olsun kızım." dedi.
"Siz yemeyecek misiniz?" dedim merakla.
"Yok yavrum yedim de geldim."dedi ıstırapla.
"Olur mu öyle şey çay içelim ,hem ben yalnız yemek yemeyi sevmiyorum." desemde hep yalnız yerdim aslında.
Gülümsedi."Tamam yavrum az sonra gelirim ,çamaşırlarınızı katlayayım."dedi mutfaktan çıkarak.
Ne iyi kadındı.Bende o sırada kahvaltımı bir güzel yaptım, kızartma mükemmeldi.Karnımı iyice doyurduktan sonra Nermin teyze geldi karşı sandalyeye oturdu.Biraz yorulmuş görünüyordu."Bence biraz dinlenin , zaten iki kişiyiz bu kadar üzerimize titremenize gerek yok." dedim suratımı mimiksiz bırakarak.
"Yorulmak ne demek kızım ben işimi yaparken zevk alıyorum." dedi o güzel yeşil gözleri parlarken.
"Fazla zorlamayın sorun yok dedim." dedim tebessümle.Biraz sohbet ettik bana askerdeki oğlundan ,üniversiteye giden kızından bahsetti. Sonra her tarafı temizledi, mis gibi yaptı ve gitti.
sevmeye başlıyordum galiba, akşam yine gelecekti.Ben yine evde yalnızdım ve salondaydım odama geçmek isteğiyle salondan çıktım.Bir anda babamın odasının yine açık olduğunu farkettim.Girmek istedim ama nedense çok çekiniyordum.Yavaşca ilerledim ,odasına doğru girdim.Yatağı gayette topluydu, Nermin teyze sağolsun.Yavaşca kıyafet dolabına yaklaştım ,açtım gömlekleri düzgünce ütülenmiş ,pantolonları askıya asılmış çok düzenli görünüyorlardı. Sonra sola döndüm aynada kendimi görünce bir anda irkildim.Aynanın; arkasındaki dolaba montalı olduğunu farkettim ,aynayı hafif asıldım ,dolabın kapağıyla birlikte açtım.Bu dolapta bir sürü dosya vardı, galiba işinden dolayı ,onlara aldırış etmedim.
En alttaki siyah bir dosya gibi bir şey dikkatimi çekti, eğildim üzerindeki dosyaları yıkmamak için yavaşca çektim. Sonra doğruldum babamın yatağına ters ters yürüyerek oturdum, çok eski bir kitaba benziyordu.
Kapağını yavaşca açtım.Fotoğraf albümüydü.ilk sayfasında babamın askerlik fotoğrafı vardı, çok karizmatikmiş diye içinden geçirdim ,Öbür sayfayı açtığımda ,babamla annemin düğün fotoğrafı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KarmaAŞIK
Teen Fiction" Bu dövmenin anlamı ne? " dedim merakla. Uzun süre kıpırdamadı, cevapta vermedi. Sola bakan kafasını yavaşca bana çevirdi. Gözlerimin içine o kadar derin bakıyordu ki öleceğim sandım, neden bu kadar güzelsin demek istiyordum her defasında ama dilim...