EBRU

2-YENİ HAYAT

İçeri girdiğimde bizim gibi okulu ziyarete gelenleri gördüm.Sınıfları,amfileri gezdim.Koridordayken bir ses duydum;

"Şey acaba laboratuvar nerede?biliyor musun? "

Karşımda kumral,uzun saçlı bir kız duruyordu.Bana soru sorduğuna göre o da yeni öğrencilerden biriydi.

"Şuan oraya gidiyorum,istersen beraber gidebiliriz." Dedim içtenlikle.
O da ;
"Neden olmasın?Bu arada ben Selin.Bu sene yeni başlayacağım."

"Bende Ebru.Tanıştığıma memnun oldum.Bende bu sene yeniyim."

"Aa ne güzel bi bakarsın aynı sınıfa düşeriz."

Laboratuvara giderken baya uzun uzun konuştuk.İyi bir kızdı Selin.Şimdiden arkadaşım olmasına sevinmiştim.Hatta birbirimizin okul açılmadan önce görüşmek üzere telefon numaralarımızı da birbirimize verdik.

Şimdi ise sıra kalacağım bir yurt ayarlamaktı.Zamanı geldiğinde ise eve çıkacaktım.
Bir sürü yurt gezip sonunda hangisinde kaşacağıma ortak karar kılabilmiştik.Hem benim hem ailemin içi rahattı.
Bütün işleri hallettikten sonra babam konuşmaya başladı.
"Nereye gitmek istersiniz çocuklar? "

"Çocuklar mı? Kızın artık bir üniversiteli baba!"Diyip gülüştük.Abimde oradan;

"Baba en iyisi Beyoğlu'na gidelim.Oradan da Eminönü'ne geçip Topkapı'ya,Sultan Ahmet'e,Ayasofya'ya,biraz daha düşündükten sonra,Gülhane parkına gidelim." Dedi.

"Oğlum o kadar vaktimizin olacağını pek sanmıyorum ama oy birliğiyle nereye gidebileceğimize karar verebiliriz.Siz nereyi istersiniz hanımlar?"

Annemle aynı anda "Bize her yer uyar dedik." İşte anne kız uyumu bu olsa gerek.

***
Gün boyunca durmadan gezdik.Gezdiğimiz yerleri bir çok kez gezmiştik ama bu kadar keyif aldığımı hiç hatırlamıyordum.Gündüzüyle,gecesiyle her şekilde mükemmel olan İstanbul'dan ayrılma vakti gelmişti.

***
Okulların  açılmasına 2 hafta kalmıştı.Gideceğim yurtta 1 hafta önceden eğitime başlıyordu.Bu nedenle bu aralar benim için çok yoğun geçiyordu.
Yurt için geniş kapsamlı bir alışveriş yapmak için annemle alışverişe çıkacaktık.

-Ebru hazır mısın yavrum?

-"Eveeet!" Derken şalımı bağlıyordum.Hızlıca merdivenlerden indim.

-Kızım bugün alışverişi hızlı yapmamız lazım ona göre.

-Tamam da niye ki anne?

-Yarın İstanbul'a teyzene gidiyoruz.Yani anlayacağın erkenden gideceğiz İstanbul'a.

Bunu duyduğuma şaşırdığım kadar sevinmiştim de.

Avm'ye gittiğimizde bir sürü mağazaya girmiştik.Alışveriş işini birazcık abartmıştım sanki.

Akşam eve döndüğümüzde bavullarımı hazırlayıp güzel bir elbise üstüne prenses şal takıp artık hazırdım.Kocaeli'den ayrılık vakti gelmişti.

***

Teyzemler bizi karşıladığında birbirimize sıkıca sarıldık.Teyzem "Vay benim kızım,artık daha fazla birlikte olabileceğiz." Deyince
"Evet teyze İstanbul'da okumanın faydaları." Dediğimde evdeki herkes gülmüştü.Teyzemlerde kalacaktım bu 1 hafta.Bu bir haftada İstanbul'u tanıyacaktım.Güzelliklerini,boğazını,trafiğini,insanlarını...

***
2 haftada çok güzel şeyler gelişmişti.Ben istanbula alışmış,Selin'le görüşüp okul hakkında konuşmuştuk.Bugün ise Üniversite'nin ilk günüydü.Mutluydum ama en çok ta heyecanlı.
İlkokul 1e yeni başlayan bir çocuk gibiydim resmen.Ha bu arada Selin'de benle aynı yurda kayıt yaptırmıştı.Birlikte güzelce kahvaltımızı yapıp yola çıktık.  ilk günden birinin yanımda olması bana güven vermişti.
Otobüste Selin'le konuşuyorduk.

-Ayy inşallah aynı sınıfta oluruz.

-Ay hadi inşallah.

-Olmasakta teneffüsler ne için?Şimdiden söyleyeyim rahat bırakmam valla.

Bu söylediğinden sonra gülmüştüm.Seviyordum ben bu kızı.

-Evet haklısın Selin.

-Acaba nasıl insanlar vardır?Yeterince yakışıklılar  varmış öyle duydum.

-Aman ilk önce insan olsunlar yeter.İçi güzel olmadıktan sonra yakışıklı olsa ne olur?

-O da doğru be Ebru'm.

Sohbet ederken okula gelmiştik.Ve Selinle aynı sınıfta olmadığımızı  öğrendim.

Sınıfa girdiğimde köşe orta sıralarda bir yere oturdum.Gördüğüm kadarıyla sınıfta her türden insan vardı. Benim gibi bazı tesettürlüler,kollarının tamamı dövmeli,yüzü piercingli olanlar,kahkahaları 10 metre öteden duyulan kızlı erkekli gruplar bunlardan bazılarıydı.Sınıfı gözlerken biri yanıma oturmak istedi.
"Merhaba,burası boş mu?"

Diye sorunca "Ah,tabiki." Dedim.

Yanıma oturan kız tesettürlü,güzel, hoş giyinimli,güler yüzlü biriydi.
Birden sohbet sarmaya başladı.
Konu konuyu açınca zamanın nasıl geçtiğini fark etmedik.Hoca içeriye girdi.Bu hoca hakkında önceden duyumlar almıştım.Baş örtülülere karşı ön yargılı davranıyormuş ve rencide etmek istiyormuş  falan.Ama ben kendimi ezdirmeyecektim.
Sınıfa girdiğinde herkes ayağa kalktı.Kadın son derece resmi bir şekilde ders anlatmaya başladığında 3-4 kez göz göze geldik.O sırada yanımdaki arkadaşım(Eslem) dersle alakalı anlamadığı bir yeri sorduğunda "Hey siz baş örtülüler!Benim dersimde konuşabilmek ne cürret!Bir daha konuşursanız hakkınızda dilekçe yazarım."
Tam o sırada Eslem "Hocam arkadaşıma soru soruy..." derken
hoca "Soru soracaksan dışarıda sor,benim dersimi  bölme." Dedi.
Bunun üzerine bi anda ayağa kalkıp sınıfı terk ettim.Gözlerimden yaşlar süzülüyordu istemsizce.
Sınıftan çıkarken hocanın bana nasıl zafer kazanmış gibi baktığını gördüm.
Sınıftan çıkarken herkesin gözü bendeydi.Fakat birinin gözü ben dışarı çıkana kadar dikkatle bendeydi ve bunu farkındaydım.

Bu bölümde çok fazla geçişler yaşandı yani olayların içine pek girilmedi ama ileriki bölümlerde böyle olmayacak:)