Marinette
Onu gördüğümde o yeşil gözleri içinde gezmek geldi içimden,ama nerde...
Neyse yanlarına gittiğimizde ikiside bize bakakaldılar. Tabiki ben adriena , adrien bana bakıyordu. Hafifçe kızarmıştım.
O an dakikalarda geçip gidiyordu.
Sonra hocanın sesini duyduk arkamızdan,"Çocuklar hadi otobüse diye"sesleniyordu.
Otobüse binerken hocamız yoklamayı aldı.son anda bişey faretmiştim.geziye hocamızın çocuğuda gelmişti.
Bizden biraz büyüktü ama bizim okuldan değildi.
Lilayıda otobüste gördüğumde delirmiştim.
Ama farettirmeden onu geçip, alyayla arkada 2. Koltuğa oturduk. Ben cam kenarına geçtim.Ardından adrien o tatlılığıyla otobüse bindi.lila birden onu durdurdu.
Sinir küpüne dönmüş bir şekilde onları izliyorum. Ama çaktırmadan.
Birşeyler konuşmuşlardı.ama ne olduğunu duyamamıştım.
Lilayı geçti. Ve lila suratı asık bir şekilde önüne döndü.
Saklanmak için kullandığım kitabın altından hafif gülümsedim.
Tam arkama doğru geliyorlardı.
Gözlerim ona takılmıştı.
Yine o kocaman gülüşümü atmıştım ona.Tam oturacakken bana göz kırptı.
önüme döndüm diken üstünde gibi oturuyordum.
O arkamdayken nasıl rahat edebilirdim ki...
Şu hocanın çocuğu sürekli bana bakıyordu. Yani onu hep bana bakarken yakalıyordum.
Tabi lilada adriena eksik olmassa olmaz.
Benimde adrienında siniri bozuldu.
Adrienın sert sert o çocuğa bakınca
Bunun çok romantik olduğunu düşündüm.Yol 1 saat sürücekti. Ama biz birden durmuştuk. Olamaz. Araba arzalanmıştı.
"Ne zaman normal bir günüm olurki" diye homurdanmaya başladım.
"çocuklar burda mola veriyoruz herkes aşağı insin" diye bir ses geldi ön taraftan.
Bizde aşağı indik ama durduğumuz yer çok güzeldi.
Bir şelale vardı. Tatlı suydu bu.
suyunu bitirenler alyayla bizde dahil suyumuzu doldurmaya gitmiştik.Adrien la nino biyere oturup konuşmaya başlamışlardı.
Acaba ne konuşuyorlardı...Adrien
O kadar karışığım kiuğur böceğini deliler gibi seviyorum. Ama kim olduğunu bilmeden sevmek acı veriyor birazda.
Zaten onunda benden hoşlandığı sayılmaz.
Ama onun o deniz gözleriyle saçlarının karanlık mavisi bana onu hatırlatıyor.
Ve bu yüzden onu önemsiyorum.
Bunlar içimden geçirirken yine dalmıştım.Nino"yine nerelere daldın"diye omuzuma vurdu.ve gülümsedi.
"Hiiç" diye cevap verdim.
Marinette bakarak.Birden şelale tarafından çığlıklar yükselmeye başladı.
Ben önde nino arkada hızlıca yanlarına gittik.
Alyanın ağladığını görünce ķotü birşey olduğunu anlamıştım.
birden akarsuya baktım.Marinette in boğulmak üzere olduğunu görünce biçimi öyle bir korku sarmıştı ki... akarsu derindi yüzemiyordu istesede
O kaybetmek istediğim son şey...
Saklanacak yer olmadığı için kara kediye dönüşemiyordum.
Hemen diğerlerine bağırdım.
Aklıma bir fikir gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Little AGRESTE (Askıda)
Fanfiction-bu dünyadan gitsem bile... -şşt.. böyle konuşma asla öyle bişey olmaycak -ama olursa... -bende seninle gelirim...