14. Bölüm

13K 897 28
                                    

Medyadaki şarkıyı çok seviyorum :)

_____________________

El elele tutuşmuş, iki yalı arasındaki sokaktan koşarak geçerken beni hızla jip tipi arabasına iteledi. Yani resmen çuval gibi itmişti içeri!

"Yavaş!"

"Hayır, hızlı!"

"Sen de çabuk değiştin ama! İlk bir evlenmeyi beklesey... Aaa...!"

Aklıma gelenle cümlemi bitiremeden bir hayret nidası kopardım! E biz kaçtık... Nasıl gideceğiz evlendirme dairesine de devletin huzurunda evleneceğiz? Dışarı çıkamadan nikah şahidimiz olarak ensemize binerler! Tabi evlendirmek için mi orası malum!

"Ne?! Ne oldu?!"

"Hiç... Ayakkabılarımı unutmuşum da!"

Tabi ki bunu ona söyleyecek halim yok! İlk bir kaçalım sapasağlam, sonra düşünürüz! Hem düşündüm ben her şeyi, dedi. Düşünmüştür o!

Umarım... Düşünmediyse içimdeki şeytana uyup geldiğim gibi geri dönebilirim!

"Ayakların çıplak mı senin?"

"Hım... Evet."

Bana anlamsız gözlerle bakan adam kontağı çevirirken kendini kasıyordu. Ne olduğunu anlamadan gözlerimi kırpıştırırken beyaz teninin kızarmasını arabanın solgun ışığı altında fark ettim.

"Ne var? Niye kızardın bakayım sen?"

Benim cümlemi tamamlamama kalmadan kahkahayı bırakan adam şaşkın bakışlarım altında bir güzel güldü.

Gelişine çarpıcam ama şimdi! Çok mu komik?! Benim çatılan kaşlarımı fark etmiş olacak ki kontağı çalıştırıp arabayı hızla yola çıkarmıştı.

"Kusura bakma... Ayakkabını bile unutacak kadar aklını başından aldığımın farkında değildim de!"

Hain Zeus!

"Hiç de bile! Ben aceleden şey ettim!"

"Hı hı! Hep aceleden."

Gıcık ya!

"Tabi ki aceleden. Kapıyı çaldılar ondan."

Ona yandan sinirli bakışlar atarken gözlerimi karanlık otobana çevirdim. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...

***

Gözlerime dolan gün ışığıyla gözlerimi kırpıştırarak açtım. Bakışlarımı kaçırırken yanımda güneş gözlüğünü takmış arabayı sürmekte olan adama baktım.

"Günaydın sevgilim!"

Kıkırdamama engel olamadan uzanıp kaşının üstündeki bir tutam sarı saçı kenara ittim.

"Sana da günaydın aşkım!"

"Elini vitesin üzerine koysana."

Neden ki? Amaç? Ne alaka şimdi? Sen kullanacaksın da ben vites mi artıracağım?

Yüzümdeki bakışın anlamsızlığını fark etmiş olmalı ki devam etti.

"Haydi ama İnci'm! Niye hep sorguluyorsun?"

"Tamam."

Merak ediyorum çünkü ne yapayım? Elimi vitesin üzerine koydum ve ona bakmaya başladım.

"Koydum. Vitesi mi artırayım? Senin elin yok mu Rüzgar? Ne diye..." Uğraştırıyorsun beni, diyecektim ki sırıtarak elini elimin üstüne koyup parmaklarımızın iç içe geçmesini sağladı.

Yaptım Bir Delilik [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin