Miray:Neyse. Boşver. Hadi gidelim. Deyip, arabaya binenler ve holdinge gelirleeer.
Holdinge gelince kapıda Buğra ile karşılaşırlar.Buğra:Prenses?
Miray:Canım? Ne işin var burada?
Buğra:Telefonunu arabada unutmuşsun. Onu vermeye gelmiştim. Ama yokmuşsun, bende tam çıkıyordum sen geldin.
Miray:Hmm sağol. Fatih beyle dışarı çıkmıştık da. Bu arada patronum, Fatih bey, Fatih bey, buda size bahsettiğim, can dostum Buğra.
Fatih:Memnun oldum
Buğra:Bende memnun oldum.
Fatih:Buyrun odama geçelim, bir şeyler ikram ederim size.
Buğra:Yok size de rahatsızlık vermeyelim. Sağolun.
Fatih:Olur mu, ne rahatsızlığı. Buyrun.
Buğra, Miraya "ne yapayım" der gibi bakar, Miraysa, "sen bilirsin" der gibi bakar.
Miray:Cancağazım, Fatih bey itirazları kabul etmez.
Fatih:Aynen öyle
Buğra:Peki madem.
Der. Beraber Fatihin odasına geçerler.Fatih:Eee ne içersiniz?
Mir-Buğ:Bir çay alırız.
Fatih:Alo Aslı hanım. Odama 3 çay gönderebilir misiniz?
Aslı:...........
Fatih:Teşekkürler
Buğra:Eee nasılsınız Fatih bey,
Fatih:Iyiyim de, şu beyleri kaldirsak. Fazla samimiyet boğuyor beni.
Buğra:Haklısın(gülerek)
Fatih:Ama böyle sus pus oturacak mıyız? Hadi bana kendinizi anlatın.
Miray:Hmm. Ben başlayayım o zaman. Babam ve buğra'nın babası kenan amca çook önceden ortaklarmış. E biz de çocukluk arkadaşıyız.
Fatih:Nasıl yani. Hep böyle iki cici kardeş gibi miydiniz? Hiç kavga gürültünüz yok muydu?
Buğra:Ooo ayıp ettin kardeşim. Bu var ya bu, lisede beni canımdan bezdirdi, illallah, dedittirdi.
Miray:Aşk olsun buğra yaa.
Fatih:Ne yapıyordu ki?
Buğra:Ne yapmadı ki? Hep beni kıskanırdı. Birgün şimdi;
Geçmiş Zaman:
Damla:Buğracım, şu soruyu çözemedim de yardım eder misin?
Buğra:Tabi hangi soru. Ha bak şimdi, şöyle olacak.
Buğra soruyu anlatırken Damla sürekli bugrayı izliyor dur. Miray bunu görünce deliye döner. Hayır, yanlış anlamayın. Küçüklükten beraber büyüdükleri için böyle yani. Miray bir şey demeden bekler. En sonunda Damla lavaboya gidince Miray da arkasından gider. Tuvaletteki kızlara 'kaybolun'işareti yapar.Damla:Napıyosun be!
Miray:Kes sesini ve beni dinle! Bana bak kızım ben senin gibilerini çok gördüm. Soru bahanesi ve cici kız ayaklarına yatıp da buğra ya yaklaşmaya calisiyorsan ki gordugume göre onu yapmaya çalışıyorsun, avcunu yalarsin bebeğim. Şimdi benden ve bugradan uzak dur!
Damla:Sen kendini ne sanıyorsun yaa.
Miray:Bak tatlım! Ben bu okula kendi istegimle gelmedim. Nasıl geldim biliyor musun? Yine bir kız Buğra'ya yavşıyordu. Ama senden daha beterdi. Ben bunu tuvalette sıkıştırdı. Orda bunu bir güzel benzettim. Saçını başını yoldum. Kızı hastahaneye kaldırdılar. Kendini taniyamadı. Şimdi bazen eski okulumuza gidiyoruz, kız beni gördüğü yerde kaçıyor. Yani sadece bu kadar da değil. Başka vukaatlarimda var. Neyse canım. Uzun lafın kısası sonun o kıza benzemesin. Kapiş. Diyip göz kirpar.
Şimdiki Zaman: