Tam arkamızı dönüp dışarıya çıkacaktık ki çok tanıdık bir sesle duraksadık. "Şişşşt sence sen o Mert salağıyla takılmak için fazla güzel ve sexy değil misin?"
Bu sesi duyar duymaz içime bir korku doldu. İstemsizce Mert'in elini tuttum ve olabildiğince sıktım. Mert o söze pek takmamış gibi görünüyordu ama baya bi sinir olduğu benim elimi koparırcasına çekmesinden belliydi. Sonra Mert'in duyabileceği bir ses tonuyla "ortam gerilecek bence gidelim" dedim tam Mert'i çekiştiriyordum ki o sırada birisi Mert'i omzundan tutup sertçe döndürdü ve Mert'in yüzüne bir yumruk attı. Ben daha bize laf atan ve Mert'e vuran çocuğun kim olduğuna bakmadan masaya tutunmuş olarak duran Mert'e yöneldim ve "iyi misin?" dedim. Öyle mantıklıyım ki herkesin önünde yumruk yemiş ve burnu kanamış olan çocuğa iyi misin diyorum. Ben iç sesimle kavga ederken Mert birden çocuğun üstüne yürüdü ve müthiş bir yumruk attı çocuğa. Bende o sırada çocuğun yüzüne bakma fırsatı bulmuştum ki bakmaz olaydım. Karşımda çocukluk aşkım Enes duruyordu. O anın şokuyla birden onları ayırmak için araya girdim ama olan bana oldu. Ben o iki kaslı erkeği ayırmaya çalışırken birden boşluğuma yumruk yedim. Onun acısı içinde kıvranırken yetmemiş gibi birde yüzüme yumruk yedim.
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Sağımda ki koltukta Enes solumda ki koltukta da Mert uyuyakalmıştı. İkisi de çok tatlı uyuyordu. Ben kendi kendime hangisi yakışıklı testleri yaparken Enes uyandı ve bana uzun uzun bir bakış attı. Ben de tavırlı biçimde "sanada geçmiş olsun" dedim ve gözlerimi devirdim. Ardından Enes gülmeye başladı. Her zaman böyleydi kızlardan hiç anlamaz sürekli dalga geçerdi. "Bana ergen tavırları yapma Elisa" dedi alay edercesine Enes. Çok sinir bozucuydu ama çok tatlıydı. Çocukluğumdan beri aşıktım ben ona ve hala hoşlanıyor olabilirim. Sonra bende ses çıkarmamayı tercih edip Mert'i dürtükledim. Mert'in gözleri aralanmaya başlayınca "biriniz eve götürsün beniii hastane çok sıkıcı" diye isyan etmeye başladım. Rahat bana batıyordu. Yat ne güzel deme kızım. Ben öyle deyince Enes birden doğruldu ve "1 saate çıkarsın merak etme. Hem ben boşum şimdi sen evine gitme annen endişelenir. Bende biraz durursun ben seni biraz eğlendiririm sonra iyi bir psikoloji ile gidersin eve" dedi ve göz kırptı. Ben de tavırlı bir şekilde "İyii... mademm.." dedim ve birden Mert sertçe sandalyeden kalktı. Kapıyı çarparak dışarı çıktı. Enes te Mert'in arkasından pısssss... diye tısladı ve "bu çocukta iç dış hava yha ergen hallerine bak bide bu yaşta" dedi ve sinsice bi gülme sesi çıkardı. Ben de "suscan mı bu yıl yha " dedim. İnsan hasta psikolojisinde olunca çok ergen olabiliyordu. Ardından hemşire geldi serumu çıkardı. Bana kıyafetlerimi verdi ve bende bi odada giyindikten sonra Enes'in yanına gittim. Enes'e kalk anlamında işaret yaptım ve o kalkınca arabaya doğru yürümeye başladık. Biz tam asansöre binmişken Enes omzuma kol attı ve "Hastasın sonuçta" diyerek pis pis bakış attı. Bu hali komiğime gitti ve hafif gülümsedim. Sonra koluyla beni kendine çekti ve beni omzuna yasladı. Bende hiç itiraz etmedim çünkü bu durumda olmak çok güzeldi. Onun o çok güzel kokusunu içime çekmek ve onun kollarının arasındaki güveni hissetmek... Sanki beni prenses seçmişler gibi rahat ve huzurluydum. Ben böyle düşünürken birden aklıma Mert 'in tavırı geldi. Mert birazcık kıskanmış gibiydi ve sanki Enes'de bana yavaştan yürüyordu. Karşılıklı hislerinin olması ve birinin seni kıskanması çok güzel bir duyguydu.Lütfen vya verin ve vote ❤
Özenerek yazmaya çalıştım inşallah beğenirsiniz.
Birde bölüm biraz kısa olmuş olabilir. ❤