İyi okumalar.Umarım beğenirsiniz;)
6 AY SONRA
"Ali ,Bulut, Cemre hadi kuzum. Yapmayın bak! Amcanız evleniyor ne bu ağlaklık.Devrim sen de baksana şu çocuklara. Sanki tek benim çocuklarım onlar."dedi Ayza sinirle yatakta yatan Devrim'in başına yastıkla vurup uyandırmaya çalırken."Ayzam...Yetmedi mi güzelim konağı birbirine kattığın?"dedi Devrim yılmış ve yorgun çıkan sesiyle.Her şey iyi güzeldi de sabahın altısı ,güneş daha doğmamış ,insan acır biraz değil mi? ama nerde Ayza'da bu anlayış insan biraz dominant olunca olanlar bunlardı.Devrim durumdan şikayet etmek istemese de uyku en önceliklerinden biriydi hayatında.
"Yetmedi Devrim yetmedi.Rahatlığa bak ya! Onca misafir gelecek konağa. Kalksana kontrol et, sonra da kardeşinin yanına git."Ayza çemkirerek odadaki eşyaları toplayıp bir yandan da Devrim'e laf anlatmaya çalışıyordu.
"Ayza... Lütfen yeşim gözlüm. Uyu biraz.Bak çocuklar da uyanmalarına rağmen babalarına kıyamayıp ,masum masum yatıyorlar. Hadi güzelim acı bana."dedi Devrim yorgunlukla yüzünü yastığa kapayıp boğuk bir şekilde konuşmaya devam etti.
"Kocacım şansını zorlama. Konağa o kadar insan gelecek, düğün için kutlamaya .Boran'ın(Kardeşi yoksa da artık var.Varsa da adını bulamadım valla)yanına git."
"Çimen gözlüm bak bir dakika ya bir dakika sen makyaj yapana kadar kalkarım"dedi uyku sersemliğiyle.
"Tabi işini biliyorsun kocacım sence ben makyajı o kadar uzun tutar mıyım?Hiç mi bilmiyorsun kaç yıllık eşinim ben senin.Ayıp be ayıp sevmiyorsun artık sen beni yakında boşarsın da."dedi Ayza genel triplere girip onu delirterek uykusundan kalkmasını sağlarken.
"Çimen gözlüm yanlış anladın."dedi Devrim yattığı yatakta doğrulup çimen gözlüsünün buruşturduğu yüzüne baktığında ,anlamıştı uyku buraya kadardı.
"Yok yok ben gayet anlayacağımı anladım.."dedi Ayza alınganlıkla omzunu silkip küs çocuklar gibi arkasını döndüğünde.
"Senin bu hamilelik hormonları sonradan mı vurdu anlamadım ki!Atarlı karım benim"
"Üfff devrim bari çocuklarla ilgilen de ,ben de gelinle ilgileniyim.Dün akşam apar topar geldiler. Zaten valiz falan da yoktu yanında.Gelinliği de bir saat önce Boran halletti. Anlamıyorum ki!Ne bu acele. Kızın ailesi falan yok mu bilmiyorum ama ben bir gidip bakayım. Belki bir şeye ihtiyacı vardır.Sen çocuklarla ilgilen. Uyumaya kalkıp çocukları ağlatırsan ,ölümlerden ölüm beğen Devrim."Ayza bunları diyip odadan dışarı attı kendini.Yoksa bu adama trip falan atamıyordu.
Bir an düşündü Devrim o zamanlardan ,bu zamana nasıl gelmişlerdi. Kötü günleri atlatmışlardı içlerinde ise bir kaç buruk anı kalmıştı.
...........
6 ay önce hastanedenBakışlarındaki son umut da gitmişti Devrim'in. Deli gibi sayıklıyordu çimen gözlüsünün adını.Aşığ'ına ,maşuk olmuştu da elinden bir şey gelmiyordu.Deli divane olmuştu hastane koridorlarındaki o zor bekleyişlerde.
"Gitme çimen gözlü'm gitme...Gitme..."
Doktorlar ise içeride yaşam mücadelesi veren kızı hayata döndürmeye çalışıyorlardı.
"250'yi hazırla"
Elektroşok cihazıyla bir kez daha denedi hayata tutunsun diye. Doktor bile biliyordu onların aşklarını ,görmüştü gözlerinden leyla'sını arayan mecnun'u.
"350'yi hazırla"sürekli hemşireye wolt'u arttırması için emirler verse de dönmüyordu genç anne hayata.Zamanları ise kısıtlanıyordu son on saniyeydi kritik zamandaydılar.On saniye içinde uyanmazsa beyin ölümü gerçekleşecekti.
"450'yi hazırla."
Son kez denedi doktor. Son kez dinledi cihazdan gelen o uzun 'dıtt'seslerini.Umudu kesip üzerini örtmeye karar verdiklerinde attı genç annenin kalbi.Çocukları için onu Mecnun'un leyla'ya olan aşkından fazla seven kocası için tutundu hayata.İkinci bir şans verdi hayat yaşaması için genç anneye.
.......
Geçmişin hayaletlerinden arınıp, çocuklarına baktı.Hayatın senden onca aldıklarına inat acılarının ,korkularının üzerine verdiği hediyeydi üç masum bebek.