Lise Belaları//2

4.1K 303 264
                                    

"Ee, BaekHyun oğlum. Okulun nasıl? Derslerin iyi mi?" Annemin sorduğu soruyla bakışlarımı BaekHyun'a çevirdim.

"Evet. Derslerim iyi. Okulumdaki hocalar dersleri gerçekten iyi anlatıyor." Bakışlarını saatine kaydırdı. "Ee, şey, biz artık gitsek. Sonra forma kalmaz falan." Dedi gülümseyerek. Annem içtiği çayı cam sehpaya bırakarak ayağa kalktı.

"Tamam, ama BaekHyun kızımı sağ sağlim görmek istiyorum. Bir yerlerde de oyalanmadan formayı alıp gelin." Annem tek kaşını kaldırarak. Annemin gerçektende hemen tanıştırdığım bir arkadaşımla özellikle erkek olan bir arkadaşımla bu kadar çabuk anlaşması gerçekten garipti. Hiç bir zaman arkadaşlarımla bu kadar fazla konuşmamış ve onlarla arkadaşlık etmememi söylemişti. Ama şu anda BaekHyun'la bir nevi 'gezmeye' gidiyordum. Eve tekrar geri geldiğimde anneme bu konuyu soracaktım.

"Tabii ki efendim. Kızınızı sağ salim getireceğim." Dedi ve doksan derece eğildikten sonra kolumdan tutarak dışarı çıkardı. Arabasının anahtarını çıkartarak kilidini açtı. O sürücü koltuğuna otururken ben de onun yanındaki koltuğa oturdum. Kemerini bağlarken konuştu.

"Gerçekten gerildim." O arabayı çalıştırmaya başlarken soran bakışlarıyla ona döndüm.

"Neden?" Bana bakmadan cevap verdi.

"Sen yukarda giyinirken bana habire soru sordu. "Baban ne iş yapıyor? Kaç yaşındasın? Kızıma ne yapacaksın?' Gibi bir sürü soru sordu. Yani biraz korktum." Dedi gülerken.

"Yani, annemden hoşlanmadın?" Gözlerini yoldan ayırarak bana baktı.

"Hayır. Annen ideal tipim."

****

"Ne! Eteklerin boyu standart mı? Ama ben bu kadar kısa etek giyemem ki!" Etek dizimden nerdeyse bir karış yukarıdaydı. Ben eteğimi aşağıya doğru çekiştirirken BaekHyun kıs kıs gülüyordu.

"Maalesef. Eteklerin boyu standart. SeKang Lisesi eteklerini her zaman böyle istiyor." Kafamı umutsuzca sağladıktan sonra BaekHyun'a döndüm.

"Tamam, eteği alalım. Sonra çabuk gidelim." Kabine girerek eteğimi ve üstümdeki gömleği ve ceketi çıkardım. Etiketini elime alarak fiyatına baktım.

"Ne...?!"
Tanrım... gercekten buna bu kadar para veriliyor muydu? Bu SeKang Lisesi kolej olmalıydı. Yoksa bu kadar pahalı ve iyi görünümlü olamazdı.

Kıyafetlerimi giyerek kabinden çıktım. Elimdekileri çalışana vererek BaekHyun'un bana gülümseyen  yüzüne döndüm.

"Ne var? Niye gülüyorsun?" BaekHyun bana yaklaşarak gözlerini bana dikti.

"Ehehe, bacakların çok güzelmiş."

"Sen benim bacaklarıma mı baktın, he?" Omuzuna yumruğunu geçirerek bağırmaya başladım. BaekHyun bana durmam için ellerini sallıyordu.

"Tamam yeter şaka yaptım. Vurma." Vurmayı kesip elimi çektım. BaekHyun kolunu ovalarken mırıldanıyordu.

"Ovv, bir kıza göre elin gerçekten ağır." Gülme sırası bendeydi.

"Hadi gel şunları ödeyelim. Sonrada kahve içmeye gideriz." Kafamı 'tamam' anlamında salladım.

****

"Gerçekten çok pahalılar. Anneleri babaları nasıl o parayı veriyorlar? Acımadılar mı o paraya? Benim verirken içim acıdı." BaekHyun kafasını telefonundan kaldırarak bana gözlerini kısarak baktı.

"Fakir misin kızım sen? Sen de verdin o parayı. Hem senin bunlara verdiğin para var ya. Onlar için çöldeki kum tanesi." Kimden bahsediyordu.

Lise Belaları//PCY+OSHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin