• Elgin'in gözünden •
Kahvaltı biter bitmez herkes soluğu havuzda almıştı. Ben hariç. Neden mi? Erdem'in yanında durmaya katlanamadığım için. Hele bikiniyle durmaya hiç katlanamayacağım için. Havuza girmekten ama sırf onun için vazgeçecek değildim. Sadece onunla aynı anda olmamak için akşam girecektim. Bundan hiçbirine bahsetmeyecektim ki Erdem'de orada bitmesin.
Onlar havuzda oyun oynarlarken bende şezlonglarda oturuyordum. Oyun dediğimde birbirlerine su atıyorlardı. Çocuk gibilerdi. Tek sorun su bana da geliyordu. Bende ayağa kalkıp havuza yaklaştım.
-Biraz yavaş oynayın her yerim ıslandı! diye bağırıp oradan uzaklaştım.
Biraz abartmış olabilirim ama ıslanmaktan hiç hoşlanmazdım. Birden biri sırtıma dokununca direk Erdem olduğunu düşünüp oflayarak arkama döndüm. Ama arkamdaki Ecem'di.
-Su içeceğim ,dedi.
Kafamı salladıktan sonra yukarı çıkıp üstümü değiştirdim. Aşağı geri indiğimde Ecem de havuza doğru gidiyordu. Bende olabildiğince ses çıkarmamaya çalışarak arkasından yürüdüm. Sonra tam havuzun önüne gelince onu ittim. Çığlık atan Ecem hariç herkes gülüyordu. Gözümü Ecem'den çekince Erdem'in havuzda olmadığını fark ettim. Ecem'e tekrar baktığımda arkama bakarak sırıtıyordu. O sırada ne olduğunu anlayıp hemen arkama döndüm. Erdem tam beni itecekken ona tutundum. Birlikte havuza düşerken yaptığımın ne kadar kötü olduğunu fark ettim. Erdem benim yüzeye çıkmama izin vermeden iyice aşağıya itip yere dayadı. Burnunu burnuma sürtüp gülmeye başladı. Sonra suyun kaldırma gücünü kullanarak onu üstümden ittim ve yüzeye doğru yüzdüm.
-Ne yaptığını sanıyorsun! Diye bağırdım Erdem'e.
-Elgin çok abarttın sadece bir şakaydı, dedi Erdem hayvanı.
Hemen ona doğru su atmaya başladım. Bu da herkesin birbirine su atması tetikledi. Sonunda sinirimin geri döndüğünü hissedince havuzdan çıktım. Beyaz tişörtüm ıslandığı için üzerime yapışmıştı. Anlayacağınız üzere durum kötüydü. Erdem'in güldüğünü duyunca koşarak yazlığa girdim.Hemen duşa girdim. Çıkıp odama girince Erdem'in çekmecelerimi karıştırdığını gördüm. Tam da iç çamaşırlarımın olduğunu açınca yine ve yine bağırmaya başladım. Benim sesim nasıl kısılmıyor gerçekten anlamıyorum.
-Erdem? Ne yaptığını sanıyorsun?!
-Sütyenlerinden birini bana hediye etsene ya. Çok hoşuma gittiler. Eve dönünce çerçeveletip odamın duvarına asıcam.
-Ya manyak mısın? Çık git odamdan.
Ben iyice cırlamaya başlayınca odadan sonunda çıkmıştı. Elbiselerimden birini üzerime geçirip aşağı inip mutfağa girdim. Ecem havuzda olduğu için yemek yapmaya koyuldum. Masayıda hazırlayınca herkese gelmeleri için seslendim. Sohbet etmeye başlayınca konu havuzdan açıldı. Benimde aklıma havuza gireceğim gelince Ecemin kulağına fısıldadım.
-Ben havuza gidiyorum Mertcan ya da Erdeme söyleme çünkü tek başıma yüzmek istiyorum, dedim. Oda onaylar biçimde kafasını salladı.
-Afiyet olsun! Diye bağırıp yukarı çıktım. Bikinimi giyinip geri aşağıya indim. Kapıdan çıkıp havuza doğru yürürken pencerelerden birinde ışık yandığını fark ettim. Kafamı kaldırıp bakınca Erdemi gördüm. Dışarı bakınca beni görebileceğini fark edince adımlarımı hızlandırdım. Havlumu şezlonga bırakıp kendimi suya bıraktım. Bundan daha rahatlatıcı bir his olamazdı. Taki o sesi duyana kadar:
- Yemek çok güzeldi. Artık bizim evde de yaparsın.
-Bi git işine erdem!
-Benim işim sensin.
