Restorantın kapısından girdiğimde etrafın çok kalabalık olduğunu görebiliyordum, ama geneli gençti. Çok pahalı bir yere benziyordu, bende Atakan ve Melis'in arkasından gidiyordum.
Sonunda masaya gelmiştik, masada 3 kişi vardı, Melis ve Atakan karşılıklı oturdular ben ise Melis'in yanına oturmuştum. Karşımda tanımadığım bir çocuk vardı, biraz çekinmiştim sanırım."Merhaba arkadaşlar, bu Mina. "
dedi Atakan beni göstererek.
" Ben Bora memnun oldum. " dedi karşımdaki siyah saçlı beyaz tenli çocuk.
" Ben Gizem memnun oldum " dedi Atakan'ın yanındaki kız.
" Bende Çağatay memnun oldum. " dedi Gizem'in karşısındaki çocuk
" Ben de memnun oldum hepinizle." dedim toplu bir şekilde iyi insanlara benziyorlardı. Sanırım Gizem ve Çağatay sevgiliydi. Çağatay tanıdık geliyordu, dün türübünde Doğu'nun yanındakiydi galiba.
" Ben de Doğu. " dedi arkamdan bir ses refleks olarak döndüm.
Doğu'ydu, yine siyahlara bürünmüştü, ama yine muhteşem görünüyordu.Gizem ve Çağatay'dan taraftaki masanın başına geçerek oturdu.
" Memnun oldum. " dedim tebessümle.
" Tanışma faslı bittiyse yemeğe geçelim. " diyerek toparladı Atakan.
Yemeğimize gömülmüştük uzun süre sessizlik vardı, herkes yemeğe odaklanıyordu. Ben ise bıçağı kullanmaya çalışıyordum, her neyse yemek faslı bitmişti.
" Ee Mina nereden geldin buraya? " dedi Bora 'idi galiba.
" İzmir' den geldim. " dedim bütün gözlerin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.
" Peki özel değilse neden? " dedi.
" Babamın işleri için, şirket vs gelmek zorunda kaldık. " diyerek uzatmak istemediğimi belirttim galiba.
" Anladım, alışabildin mi peki ? "
" Yani yavaş yavaş alışıyorum. "
" Birlikte olduğun biri varmı yani erkek arkadaş gibi? " başka soru kalmamış gibi bunu sormanda beni çok mutlu etti. Neden gereksiz şeylerden konuşuyorsun ki.
" Ha... "
" Neyse Bora sorularını sonraya sakla, kalksak iyi olur. " dedi Doğu lafımı tamamlamama bile izin vermeden masadan kalkarak yürümeye başladı, arkasından diğerleride gitti, tabi bende. Bora cevap vermemişti. Çıktığımızda hepsi farklı arabalara bindiler. Bende Atakangilin yanına bindim." Sevdin mi bizimkileri? " dedi Atakan.
" Yani iyi birilerine benziyorlar. " diyerek pencereye yaslandım.
" İyilerdir. " dedi cevap olarak.
" Merak etme tatlım alışırsın bende Atakan sayesinde tanıştım hepsiyle, hepsi o kadar iyilerdir ki."konuştu yine iyilik prensesi.
" Bakalım. " diyerek kestirip attım. Araba bir barın önünde durdu. Şimdi burayamı girecektik sahiden?
" Hadi eğlenelim biraz. " diyerek arabadan çıktı Atakan.Arkasındanda Melis çıktı, gerçekten sinir küpüne dönmüştüm ben bunlara yapışıkmıydım. Bende arkalarından indim. Bara doğru yaklaşırken kapının önündeki 2,3 tane erkeğin gözlerinin üzerimizde olduğunu hissedebiliyordum, bir tane de çift vardı, içeriye girerken kimlik kontrolü yapıyorlardı. Kontrolden geçtikten sonra içeri girmiştik. O kadar kalabalıktı ki ve o kadar yüksek seste müzik vardı ki gerçekten gözlerimi yummak kulaklarımı ellerimle kapatma isteği geldi.
İleride duranları görebiliyordum, Atakan'ın arkadaşları bizi bekliyorlardı galiba. Ne ara gelmişlerdi? Bizde o tarafa yöneldik. Koltuklara oturuyorlardı, yanlarına oturduk. Atakan ve Melis yan tarafımızdaki bölüme geçmişlerdi, ama karşımda oldukları için net görebiliyordum.Etrafımı incelemeye başladığımda çok kalabalık olduğunu farkedebiliyordum, ve çok samimi ilk defa bu kadar kalabalık bir ortama girmiştim sanırım, dört dönmüş koltuklar, ortalarında masalardaki içkiler insanlar delirmiş gibilerdi adeta.
Kafamı arkama çevirdiğimde Doğu'yu gördüm 2 masa ötemizde içiyordu hem de bayağı bayağı kaptırmıştı, daha fazla bakmadan önüme dönmek istedim Atakan ile Melis'e bakmak dahi istemiyordum midemi bulandırıyorlardı.
"Hadi arkadaşlar canlanın biraz ölü gibisiniz! " diye bağırarak ayağa kalktı Bora Gizem'i kaldırmak için elini uzattı. Gizemde elini vererek topluluğa karıştı arkasından Çağatay'da gitti. Bora bana doğru yaklaşıyordu
" Hadi Mina eğleneceksin! " o kadar çok bağırmasına rağmen az duyuyordum
" Sen git ben birazdan gelirim! " diye bağırdım çünkü çok ısrarcı bir tipe benziyordu.
" Çabuk gel! " diyerek yanımdan uzaklaştı kalabalığa karıştı.
" Tamam. " diyerek başımdan saldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KarmaAŞIK
Novela Juvenil" Bu dövmenin anlamı ne? " dedim merakla. Uzun süre kıpırdamadı, cevapta vermedi. Sola bakan kafasını yavaşca bana çevirdi. Gözlerimin içine o kadar derin bakıyordu ki öleceğim sandım, neden bu kadar güzelsin demek istiyordum her defasında ama dilim...