Öldürmek İstedim

33 1 0
                                    

Odadaki elemanı pek sevmediğimden elemanın gelme vaktine yakın dışarı çıktım. Hem yemek yerim hem de biraz hava alır kafamı dağıtırım diye düşünüyordum. Her zaman gittiğim bakkala gittim fakat her zaman gördüğüm adamın yerinde 25 yaşlarında bir kadın vardı. Aldığım jelibon ve loliponun fiyatını bilmediği için lokanta yemek yiyen abisine fiyat sormaya gitti. Bakkalda tek kalınca bisküvilere bakıp çalabilirim diye düşündüm, çalmadım. Geldi, özür diledi. 75 kuruş verip gülümsedim, gülümsedi. 

Normalde lolipopumu yalarken insanlarla göz göze gelmeyi severim ama akşam üzeri olduğu için yolda fazla insan yoktu, olan da karanlıktan gözükmüyordu. Izdırabını sikeyim, diye düşündüm, neden bilmiyorum. Sonra karşıdan gelen 2 kızı gördüm ama sadece siyah saçlı soluk benizli olanı farkettim. Lolipopumu yalarken bir yandan kaşlarımı kaldırıp derin bir bakış atarken utanıp gülümsediğini gördüm. Hoşuma gitti ama sadece anlık bir hevesti. 

Çöp bulamadığım için lolipopun sapını elimde taşıdım, sapın iyi yalayamadığım yerlerinde kalan şekerler elime bulaştı. En yakın dönerciye girdim lavaboyu kullandım. Döner ayran söyledim ama ketçap ve mayonez istemedim. Arkamda kalan televizyonu göremediğim için karşı sandalyeye geçmek zorunda kaldım. 5 lira verip 3 lira para üzeri aldıktan sonra benden önce çıkan adamı takip ederek mekanı terkettim. Adam benden biraz uzun biraz da ağırcaydı. Hemen sigarasını yaktı. Rüzgar önümüzden estiği için dumanı suratıma geldi, öksürdüm. Sinirimi bozdu. Sağ elinin bileğine bağladığı poşeti her sallayışında daha da sinirim bozuldu. Takip etmeye başladım. Atatürk Caddesi boyunca takip ettim. Takip boyunca 2 sigara dumanına mağruz kaldım. Minibüs duraklarına gelince adam durdu, hızımı kesmeden ilerledim köşedeki banka oturdum. 5 dakika boyunca adamı izledim, beklediği minibüs gelmemiş olsa gerek. 

Kafamı sola çevirince 1 60 boylarında, kahverengi gözlü, kumral bir sübyan gördüm. Ortalama güzellikte ama dünya tatlısıydı. Göz göze geldiğimiz o kısa anda hiç düşünmeden gülümsedim. Şaşırmış bir tavırla kafasını diğer tarafa çevirdi, önümden geçerken diğer tarafı gözledi. Oturduğum yerden kalkıp onu takip etmeye başladım. Kalp atışlarımın hızlandığını farkedebiliyordum. Lambalara geldi, ben de. Aramızda 40 yaşlarında bir adam vardı fakat hemen orada olduğumun farkındaydı. Yeşil yanınca hızlı adımla karşıya geçti, benden böyle uzaklaşması beni daha da heyecanlandırdı. Bunu sevdim. 

Çantasını sağ omzuna takmıştı ama aynı zamanda postürü hafif sağa kayıktı. Yeşil kazağı ellerini tamamen kapatmıştı. Hızlı yürüyordu. Arkasına döndüğü anda tekrar göz göze geldik, tavırlarından sinirlendiği anlayabiliyordum. Bu beni daha da heyecanlandırdı. Artık nefes alışım iyice hızlanmış ve adımlarım sıklaşmıştı. Uzun çarşıya girdik, tenhaydı. Tekrar göz göze geldik, daha da hızlandı daha da heyecanlandım hatta öfkelendim. Benden böylece kaçması beni deli ediyordu. 

Artık seri yürümüyor koşuyorduk. Çevredeki insanlara aldırış etmiyorduk ikimizde. Aramızdaki mesafe 50 metre olmasına rağmen durup konuştuğu adamın polis olduğunu anlamak pek güç değildi. Beni saran korkuyla beraber sola sapıp uzun çarşıdan çıktım. Arkamdan gelebilecek olan polis ihtimaline karşı 10 dakika boyunca koştum, yoruldum. 

Ellerimi dizlerime dayayıp eğilince vücudumdan akan soğuk terleri hisssettim. Aklımda tek soru vardı: 

Onu neden öldürmek istedim?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 05, 2013 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Öldürmek İstedimWhere stories live. Discover now