Mediada;dolunay ve güneşin küçüklükleri var :-DBu hareketi biz küçükken ablam bulmuştu. Dolunayda bu yüzden bu yemin konusunda çok dikketli, yani ablamın etkisi var. Yoksa dolunayın umrunda bile olmazdı. Daha 6 yaşındaydık, ben bi kızla saç baş kavga ederken dolunay geldi ve bana yardım etti. Kızı beraber dövdük. Annesi elinde terlikle bize doğru gelmeye başlamıştı. Tabi ben terliği görmemiştim. Dolunay beni dürtüp "bak" dedi ve terliği gösterdi. Malum bizde terliği görünce eve resmen uçmuştuk. Dolunay önde ben arkada ablamın odasına daldık. Dolunay hemen dolaba girdi. Bende tam arkasından girecekken, ablam beni kolumdan tuttu. Bende fırça yiyeceğimi düşünerek dolunayı ispiyonladım.
"Abla vayya ben bişiy yapmadım doyunay kızla kavga edince onlayı ayıymaya çayıştım. O şimdi doyapta saklanıyoo. Onu götüy kadına beni diyiiil"
Deyip dudağımı sarkıttım. Ablam birden gülmeye başladı. Bende birden sinirlenip.
"Ne gülüyosun yaa!"
Diyerek çirkefleştim. Ablam bu halime daha çok gülmeye başlamıştı. Bende ablama vurmaya başladım. O sırada dolunay dolabın kapağını yarım bırakmış bizi dinliyordu. Dolunay onu gördüğümü görünce eliyle hemen sus işareti yaptı. Bende hemen
"Abla bak doyunay bize bakıyo"
Dedim. Ablam gülmeyi bırakıp.
"Tamam. Tamam...Dolunay gel bakalım buraya"
Dedi. Dolunay dolaptan çıkmayınca ablam
"Dolunay dolapta olduğunu biliyorum"
"Biymiyomuş gibi yap"
Dedi. Ablam gülerek dolaba doğru yürümeye başladı. Dolabın yanına varınca, kapağını açıp.
"Çık bakalım. Korkma seni o teyzeye götürmicem"
Dolunay omuzlarını hayır anlamında silkince, ablam.
"Eğer çıkmazsan teyzeyi buraya getiririm"
Dedi. Dolunay korkudan gözlerini kocaman açıp dolaptan çıktı. Ablam ikimizide yatağa oturttu. Sonra kendiside tam karşımıza oturup bağdaş kurdu.
"Söyleyin bakalım kim dövdü?"
Dedi. Dolunayla ikimiz aynı andakonuşmaya başlayınca, ablam eliyle dur işareti yapıp
"Tamam yeter! Sakin, tane tane anlatın, dolunay sen başla"
Dolunaya bakıp"anlat"dedi. Dolunay anlatmaya başladı.
"Men yoldan geçiyodum, bak-"
Ablam dolunayın sözünü bölerek.
"Kız bücür! Senin yolda ne işin vardı!"
"Ya şekey almaya didiyoduuum, hem yafımı böme menim"
Diye çirkefleşince, ablam güldü ve dolunayın saçlarını karıştırıp
"Aman cadıya bak, büyümüşte küçülmüş. Neyse anlat bakalım"
"Tamam. İşte men yoydan geçeyken güneşin bi kızla kavga ettiğini göydüm. Zaten kızı bende sevmiyoydum. Gıcık şey o menim ipimi kesmişti. Bende hemen koştuyup güneşin yanına geydim. Beyabey kızı bi güzel dövdük. Sonya kızın annesini, elinde teylikle geliyken göydük. Güneşle hemen eve geyip, senin odana çıktık. Tam saklanıyken sen geydin. Güneşte hemen beni ipiyomladı. Pistik!"
Deyip bana dil çıkardı. Bende hemen ona dil çıkardım. Sonra birbirimize girdik, ablam bizi ayırıp
"Tamam kavga etmeyi kesin kızlar"
Ablam dolunayla tam ortamıza geçip oturdu. İkimizede bakıp.
"Kızlar siz ikizsiniz, yapmayın böyle şeyler"
Dedi. Ben lafa atılarak
"Tamam. Bi daha kıj dövmicem"
Dedim. Ablam bu lafıma gülerek
"Hayır. Ondan bahsetmiyorum. Hatta size sataşanları bi güzel dövün ama herzaman ilk kavgayı karşınızdaki başlatsın ki siz olaydan kolayca kurtulun. Ama eğer çok sinir ettiyse özellikle küfür ettiyse içinizde kalmasın bi güzel dövün"
Deyince, dolunayla birbirimize bakıp elilerimizle ağzımızı kapatarak kıkırdadık.
"Benim asıl anlatmak istediğim şey, birbirinize karşı iyi davranöanız gerektiği. Birbirinizi üzmeyin. Çünkü ne kadar birbirinize küssenizde, kırsanızda, yine dönüp dolaşıp birbirinizi bulacaksınız. Birileri sizi yaraladığı zaman yine kendi yaralarınızı 'siz' saracaksınız...işte bu yüzden birbirinize yakın olun, ayrılmayın"
Deyip, yanaklarımızdan öptü. Dolunay söze karışıp
"Peki nasıy yapıcaz?"
Dedi. Ablam tebessüm edip
"Şimdi size gösterdiğim gibi yapın"Dedi. Ellerimizi üs üste koyup
"Şimdi gözlerinize bakın ve elinizi kalbinizin üstüne koyun"
Dedi. Boşta kalan ellerimizi kullanıp, o benim kalbimin üstüne koyup bende onun kalbinin üzerine koydum.
Ablam"Güzel. Şimdi verdiğiniz sözü tutması için veya sırrı yada başka bişey yaptırmak istiyosanız söyleyip yemin edin"
Dedi. Ben
"Yimin ederim seni anneme söyyemicem"
Dolunay
"Bende yimin ederim seni anneme söyyemicem"
Dedi. Ve o günden sonra hep böyle anlaşıyoruz. Özelliklede...ablam öldükten sonra. Dolunayın sesiyle kendime geldim.
"Neyse. Hadi çabuk olda arsel gelince gidelim"
Dedi. Tam odadan çıkacakken korna sesiyle dolunay arkasını dönüp pencereden bakmaya gitti. Perdeyi açıp pencereden baktığında hemen bana dönüp
"Arsel gelmiş. Hadi gidelim"
Dedi ve odadan çıktı. Bende hemen telefonumu alıp eceye mesaj yazmaya başladım. Çünkü o da bizimle gelecekti. Hemen mesajlara girip
Gönderilen:Sarışın kankim
"Hazırsan çık dışarı. Arsel gelmiş"
Yazdım ve gönderdim. Telefonu cebime koydum, çantamı alıp odadan çıktım. Aşşağı indiğimde dolunay ayakkabılarını giyiyodu. Bende yanına gidip üstünde nike yazan ayakkabılarımı giydim. Dışarı çıktığımızda arsel kaputun üstüne yaslanmış telefonuyla uğraşıyordu. Bizi görünce telefonu cebine attı. Arsel dolunayın yanağından öpüp
"Naber bebeğim"
Dedi. Hayret! arsel bi kızı öpmüştü ama yanağından! Bana dönüp
"Naber somurtkan surat"
Dedi. Bana mı dedi o? Nerden buluyosa bu kadar yakınlığı da bana bunu söylüyodu. Sonra de dediği yetmezmiş gibi burnumu sıktı. Hemen eline vurdum
"Sanane be!"
Dedim sinirle. Dolunay
"Hadi gidelim artık"
Dedi. Tam itiraz edecekken eceyi gördüm. Sanırım ece bizden önce hazırlanmıştı. Ama en azından mesajıma cevap verebilirdi. Neyse bunun hesabını ona sonra sorarım, umarım iyi bir açıklaması yada yalanı vardır. Ece bana şirince gülümseyip arabaya bindi. Bu kızda bişey var ama yakında çıkar kokusu. Benle ece arka koltuğa oturduk. Dolunay tabikide öne oturdu. Arselde sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı. Ve arabayı sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Gölgesinde
Novela JuvenilHer zaman ki gibi bir sabaha uyandım. Garip bir şekilde herşey iyi gidiyordu,herşey normaldi taa ki o anı hatırlayana kadar ne olduğunu anlamadım. Bana itiraf ettiği şey herşeyi değiştirdi, özelliklede ona bakış açımı ... Hala böyle bişeyin nasıl ol...