MANYAK

38 2 0
                                    

  Bu hikaye benim ilk deneyimim olacak. Lütfen bana şans dileyin.

     -

 "Anne benim kırmızı kazağım nerde?" diye bağırdıktan sonra ellerimi belime koyarak annemin cevap vermesini bekledim. Odam cidden çok dağınıktı. Dolabımda öyle.

  Sonunda annemden cevap geldi. " Benim odama bak bulamadıysan hem okula gitmiyomusun sen ne bu süs" dedi. O anda istemsizce bir oluşuverdi. Evet okula gidiyordum ama bu çok farklı bir şeydi. Yani bu şüsüm eğitim aşkı falan değil başka türüydü. "Ben süslenmiyorum bi kere sana öyle geliyor kırmızı kazağın neresi süsmüş bi kere" bunu derken annem merdivenlerden yukarıya yanıma çıkıyordu. "Evet o süs değil ama.." iki eliyle beni yukardan aşağıya doğru sanki bir şovdaymışız gibi aynaya çevirerek gösterdi. "Hiçte bile" dedim ve annemin odasından kazağımı alıp hemen üzerime geçirdim. "Ben çıktım" diye bağırarak kapıya yöneldim. "Kahvaltı yapmacak mısın?" dedi annem. Ona okulda atıştıracağımı söyledim evden dışarı çıktım.

  Okula girdiğimde en yakın arkadaşım olan Ezgi yanıma geldi. "Oooo! bizim aşık prensesimiz bugün çok tatlı olmuş" dedi. Sinirle ona döndüm ve ona kapa çeneni bakışlarımdan fırlattım çünkü her an bizi duyabilirdi. "Merak etme Asya, Mert daha gelmedi."

 "İyi yoksa bu senin sonun olurdu"

  "Ne?" dedi ve durdu. Aslında ne zaman yürüdüğümüzden haberim yoktu.

 " Eğer o olsaydı ve bu konuştuklarımızı duysaydı bitmiştin sen" dedim.

  "Tamam gel sınıfa gidelim birazdan gelir" diyerek beni sınıfa sürüklemişti.

  Biz sınıfa girdikten 10 dakika sonra Mert geldi. Okul formasını her zamanki gibi yapmıştı. Kravat tam olarak takılmamış ve salaş (bunun böyle yazıldığından emin değilim) bir giyim tarzı.

 Ben onu yiyicek gibi bakarken. Önümde oturan Ezgi hızla bana döndü. En arkada oturuyordum zaten derslerle bir alakam yoktu. Bizim sınıfta oturma düzeni yoktu herkes istediği yere otuyordu.

  "İnanmıyorum Asya"

  "Noldu ya manyak" benim ona söylediğim kalıplaşmış kelimelerden biriydi bu.

  " Daha ne olucak etrafına bak" dedi dediğini yaptım.

  "Eeee..." dedim

   "Bunu berbat etme Mert buraya geliyor sınıfta bir tek senin yanın boş" bunu çok hızlı söylemişti ama her kelimesini kavrayabilmiştim ve şuan o kelimelerin şokunu yaşıyordum ve tabi bu çok uzun sürmedi. Mert'in sesiyle irkildim.

  "Oturabilir miyim?" Ah! Ne kadar tatlı bi sesi vardı öyle.

  " Tabi" dedim çantamı kendime çektim. Cidden öküz gibi yayılmışım sıraya.

  Ona bakamıyordum. Sonra birden hareketlendi biraz daha kaydım ve sonra anladımki aramızda olan çantasını diğer tarafa koydu. Şuan aramızda sadece benim çantam vardı. Onu benim diğer tarafa almam gerekliydi ama bekledim kendimi hemen kaptırmayım dedim.

---

Ders bitmişti ve tenefüs başlamıştı. Derin bi oh çekerek kalktım sıramdan. Cidden rahatlamıştım. Çantamı çekmemiştim derse girmeden ve o gelmeden önce çekecektim. Evet planım buydu.

 Ezgi arkamdan tuttu ve kendine çevirdi.

 "İnanmıyorum siz bugün bütün ders saatlerinde yan yana oturacaksınız. Yani bu çok zor bişey olmalı" dedi heyecanla.

  " Zor ne kelime öldüm öldüm benim yanıma oturdu tüm ders boyu onu izlemeyi alışkanlık ettim zaten bakmamak için kendimi tırnakladım. Off bide ders başlamadan önce çantasını aramızdan aldı dedim tamam Allah'ım sana geliyorum"

 "Ne çantasını mı çekti?"dedi bağırarak. Hemen elimi ağzına götürdüm etrafıma baktım. Çünkü bahçedeydik birileri duyabilirdi özellikle o.

  "Ezgi tam önümde oturuyodun hiç mi farketmedin?"

   " Ben senin gibi dersi dinlememezlik yapmıyorum." Cidden haklıydı sınıfım en çalışkanı oydu.

  Ben bunları düşünürken zil çaldı. Ezgi elini omzuma koyarak " Şimdi sınıfa gidiyosun ve sende o çantanı çekiyosun ve onunla konuşmaya çalışıyorsun ama onu sevdiğini asla belli etmiyosun. İyi şanslar" dedi ve beni öne döğru yavaşça itti.

  Bana şuan gereken tek şey şanstı. Tabi bu heyecanımı yene bilirsem. :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MANYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin