Bölüm 1
Gerçekten.. Hiçbir şey hatırlamıyor musun?
Bilgisayarın yanıp sönen ekranında açılan pencereye baktım. "Cassie.." diye mırıldandım. Parmaklarım klavyede dolaşırken ekrana bakıp sırtımı sandalyeme yasladım.
Yaz ile ilgili hiçbir şey.
Yani önceki şeyleri hatırlıyorum.
Bazı şeyleri de hatırlıyorum ama çok bulanık, bana her şeyi anlatman gerekecek.
Başımı yana yatırıp en yakın arkadaşımdan gelecek mesajı beklemeye başladım. Bir sürü sorum vardı ve bunları ancak o cevaplayabilirdi.
"Ah!" Kırık sol bileğimi oynatınca cıyakladım. Lanet olası kaza yüzünden günlerce hastanede yatmıştım, yetmezmiş gibi kaza, sağ omzuma kalıcı bir hediye bırakmıştı.
Tabii, sana her şeyi anlatırım. Görüşebilirsek.
Melanie'nin konuşmamıza katıldığını yazan uyarıyı kapattım.
Hey!! Neler olduğunu anlatmanız için yarım saatiniz var, bu lanet kasabada ne internet ne de telefon çekiyor.
Caitlin geçen hafta bir kaza geçirdi ve yaz ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyor! Düşünsene o mavi gözlü çocuğu bile, tanrım!
Aman Tanrım Cait! Nasıl oldu? Nasılsın? Her şeyi hatırlamalısın. Hem de hemen!! Tanrım neden ben orada değilken böyle şeyler olur ki
İsterdim, Mel. Ama bu şey o kadar kolay olacağa benzemiyor.
Yutkundum. Kazadan öncesini hatırlamaya çalışmak, dipsiz siyah bir kuyunun içine düşmeye benziyordu. Karanlığın içinde sadece daha fazla düştüğümü fark edebiliyordum.
Ve hiçbir şeyi hatırlamamak beni öldürüyordu.
Bilgisayarımı kucaklayarak yatağıma geçtim.
O halde bunu kolaylaştırmayı deneyelim??? Cass, konuşmaya başla. Yazın başından al.
Ya da sonundan çünkü kafasının karışmasını
Tanrım, fark etmez, anlatmaya başla.
Ne diyebilirim ki
Otele gittiğimiz kısımdan başlamaya ne dersin?
Parmağımı farenin üzerinde oynatmaya başladım. Heyecanlanmıştım.
"Caitlin?" Odamın kapısından içeri dalan annemi gördüğümde, hızla üzerine çıkartmalar yapıştırılmış külüstür diz üstü bilgisayarımın kapağını kapadım.
"İyi misin bebeğim?" Annem yatağıma oturup yanıma kıvrıldı. "Bir isteğin var mı?"
Kafamı iki yana salladım. "İyiyim, sadece Cass ile konuşuyordum. Bir de yaz boyunca o tuhaf kasabada tıkılı kalmış Melanie var."
Annem dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. "Pekala. Kendini fazla yorma. Hastaneden çıkalı bir saat bile olmamış gibi geliyor."
Kolumdaki hayali saate bakar gibi yaptım. "Hastaneden çıkalı 48 saat oluyor yani evet, neredeyse bir saat anne."
Annem minik bir kahkaha atıp alnıma bir öpücük bıraktı. Kapının yanındaki çamaşır sepetini alıp dışarı çıktı.
Hızla kapağı kaldırıp Cass'ten gelmiş mesajlara baktım.
Bunu yüzyüze konuşmaya ne dersin?
Heeey!!
Pekala, bize gelmeye ne dersin?
Yarın olur muuu? Evde yapmam gereken bir sürü iş var ve babamı biliyorsun
Tamam. Olur. Ne zaman istersen bize gel, evdeyim.
Durup kahkahalara boğuldum.
Zaten evden bir yere çıkamıyorum. Sonra görüşürüz.
Pekala gerçeklerle geleceğim xo
Ekranı kapatıp bilgisayarımı yatağımın diğer köşesine bıraktım. Kaşlarımı çatıp yeniden düşünmeye odaklandım.
Yazın başıydı, Cassie ve ben şu otele gitmiştik. Şu Miami'deki. Annem ve babam da o oteldeydiler ama sonra, sonra ne olmuştu?
Alnımı kırıştırarak düşünmeye başladım. Ama sonra teyzemin bedava Karayip Tatili kuponlarını almışlardı ve Karayiplere gitmişlerdi.
Aynen böyle devam et, Caitlin.
Havaalanı. El sallama merasimi. Cassie ve benim otele dönüşümüz. Cassie'nin ağabeyi Matheus'un bizden sorumlu olması. Yeni arkadaşlar. Mavi gözler.
Ve lanet olası aptal karanlık.
Ellerimi yüzüme doğrulttum. Alçım en nefret ettiğim renk olan sarıydı. Suratımı buruşturup sağa döndüm.
Komodinimde duran çerçeveleri elime aldım. Pembe ve büyük olanında ben, Cassie ve Melanie'nin kış tatilimizden fotoğrafları duruyordu. Bir diğerinde sadece ben ve annem vardı.
Keşke bu yaz birkaç fotoğraf çekmiş olsaydın, taş kafa. Hatırlaman kolaylaşabilirdi.
Dayanamayıp ayağa kalktım ve bilgisayarımı olması gereken yere, eski masama bıraktım ve yatağıma yeniden uzandım.
YOU ARE READING
Anything Could Happen
FanfictionCaitlin Grimes,hayatının en unutulmaz yarı-yaz-tatilini geçirdi. Sonra ne mi oldu? Unutulmaz demek yanlış oldu sanırım. Her şeyi unutuverdi, bir kazanın yardımıyla. O her şeyi unutsa da, bazıları unutturmaya meyilli değil. Ama bazıları, onun hatırla...