Yine ev arkadaşımın beni dürtmesiyle uyandım ve kafasına yastığı geçirdim. Sabah sabah ne bu enerji be. Tam ağzımı açıp mızmızlanmaya başliycakken. Burçin eliyle ağzımı kapattı.
B-"Tamam Melis sabah sabah mızmızlanmada hadi kahvaltı hazırlayalım. " dedi.
Bende başımı sallamakla yetindim. Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa indim. Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve dudaklarımdan sadece "abi" kelimesi döküldü. Normalde gecelere düşkün abim sabah sabah kahvaltı için bize gelmiş.R-"Günaydın matmazel." dedi. Bende koşarak boynuna atladım.
M-"Günaydın abilerin bidenesi."dedim. Yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Burçin'de kıskanmış olucak ki yapmacık bir şekilde öksürdü.
B-"Bakıyorum da pabucumuz dama atıldı. Rüzgar bey!"dedi.
M-"Kuzene bak sen kıskanmış mı bizi ay kıyamam ben"dedim.Gidip onun boynuna atladım ve beraber yere düştük.
Rüzgarda anıra anıra bize gülüyor. Canım sıkıldı ve gidip salonda tek başıma oturmaya başladım. Bu sene üniversitede üçüncü senem olucak ve üniversiteler yarın açılıyor. Salonun kapısında abim ve arkasında birileri daha dikiliyor. Merakıma yenik düşüp abimin yanına döndüm.
M-"Abicim misafirlerimiz kim?"
R-"Fransadaki mastırımda tanıştığım arkadaşlarım. "
M-"Peki."dedim ve tekrar koltuğa oturup dizlerimi kendime çektim. Abim yanıma gelip konuşmaya başladı. P-"Ne oldu güzelim. " dedi ama onu umursamadan camdan dışarıya bakmaya devam ettim.
R-"Matmazel kahvaltıya buyurmazmıydınız?" dedi bu sefer.
M-"Aç değilim." dedim. Normalde olsa hemen mutfağa damladım ama canım istemedi.
R-"Sen iyi misin?" Bende bilmiyorum ki iyimiyim. Omuz silkmekle yetindim. Sanki beni rahatlatmak ister gibi sarılıp saçlarıma öpücük kondurmaya başladı. Arkadan dört farklı öksürük sesi geldi ama arkamıza bile bakmadık. Burçin ve ismini bilmediğim üç erkekte sızlanmaya başladı.
M-"Hadi hepiniz kahvaltıya "dedim. Ama oturduğum yerden kımıldamadım bile. Herkes mutfağa gitti ve beni beklemeye başladılar. Masaya gelip sandalyeye oturdum. Hiç ama hiç bir şey yemek istemiyorum. Onlar kahvaltılarını yaparken benim gözüm dalmış öylece tabakdakilerle oynamaya başladım. Sonra canım sıkıldı ve mutfaktaki balkona çıktım.
Soğuk hava vücudumu sarmalarken okulların açılmasıyla sinirlerim bozuldu.
M-" Abi arkamda olduğunu biliyorum. "
R-"Nerden anladın ya oysaki çok sessizdim."
M-"Nefesdemi almıyorsun abicim."
R-"Evet doğru sana tıp okumak yarıyor. "
M-"Sanırım."
R-"Neden bu kadar çökmüş gibisin."
M-"Dün nöbetim vardı. " Ama sorun o değil. Dün staj da kardiyoloji hocam merdivenden düştüğünde bacağındaki çapraz bağların koptuğunu anlamıştık ve aklım hala ondaydı.R-"Biraz uyumak ister misin?"
M-"Aslında cevabın evet oldurdu ama hayır. Abicim senden birşey isteye bilir miyim? " O anda yüzümü boynuna gömdüm ve ellerini beline sardım. Abimde kollarını belime doladı.R-"Güzelim ne istersen işte benden ama yapabileceğim bir şey olsun." Sanki pacamiyacağın bir şey isteyeceğim.
M-"Beni Melike hocanın evine götürür müsün?" Sanki şaşırmıştı biran kendim için birşey isteyeceğimi düşünmüş olmalı ama hayır.
R-"Peki. Hadi üstünü değiştirde gidelim."
M-" Arkadaşlarına ayıp olmasın. "
R-"Onlar biz gelene kadar takılırlar nede olsa gidene kadar burada kalacağız. "
M-"Hala onları tanımıyorum ve güvenemiyorum. Burçin le onları yalnız bırakmam."
R-"O zaman onlara da haber verelim ve beraber gidelim."
M-"Hala isimlerini bilmiyorum. "
R-"Peki tanıştıralım seni ozaman. Burçin le tanıştılar bile."Mutfağa döndüğümüzde masayı topluyorlardı. Hayretle onlara baktım ama onlar alışkınlardı neden böyle bir tepki verdiğimi bilmiyorum. Uzun boylu kaslı olan ban doğru yaklaştı ve elini uzattı.
P-"Ben Poyraz." dedi. Elini tutup sıktım. Diğer sarı saçlı , maviş de ondan cesaret alıp bana yaklaştı ve elini uzattı.
E-"Bende Efran."dedi. Soğuk olan çocuk ise uzaktan.
T-"Toprak."dedi.
M-"Hepinizle tanıştığıma memnun oldum ama gitmemiz gereken bir yer var." dediğimde Burçin hemen atladı.
B-"Nereye gidiyoruz."
M-"Melike hocanın evine dün merdivenlerden kayıp düştü, çapraz bağları kopmuş ve sizi evde yalnız bırakmayı düşünmüyorum o yüzden hemen hazırlasan iyi edersin Burçin. "dedim beni anlamış olucakki hızla odasına gitti. Abim bana yaklaştı ve bana dönüp.
R-" Huysuzluğun anlaşıldı. Hadi git üstünü değiştir. " dedi ve beni odaya doğru itti.
Üzerime hemen beyaz düz bir t-shirt ve altına beyaz bir pantolon giydim.
Saçlarımı da tarayıp topuz yaptım. Mutfağa baktığımda her yer toplu ve temizdi. Bende masaya oturduğunda her yerin toplu olduğunu masada sadece benim tabağımın olduğunu gördüm. Beni daldığım düşüncelerden abimin sesi çıkardı.R-"Eğer kahvaltını yapmazsan seni götürmeyeceği."
M-"Aç değilim demiştim."
R-"İyi sen bilirsin. Burçin hadi çabuk hazırlan Melissiz gezmeye gideriz."
M-"Ama ya."
R-"Ne ama ya.Kahvaltını yapmazsan gelemezsin."
M-"Peki."Hızlıca tabağımdakileri yerken salatalık boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. Toprak'da arkamdaymış sırtıma bir vurdu ciğerlerim ağzımdan çıktı sandım.M-"Sen ne sandın beni ya tahta felan mı? "
T-"Hı hı. " Kendini beğenmiş züppe. Burçin'e seslenmeye başladım.
M-"Burçin... Hemen gelmezsen seni evde bırakıcaz." Odadan böğüre böğüre gelmeye başladı.
B-"Geldim,geldim Melis."Yola çıktık benim ve Rüzgarın arabasını aldık.Benim kırmızı procheme ben ve abim bindik. Abimin kullanmasını istedim. Rüzgarın audisine ise Burçin ve diğerleri bindi. Geçmiş olsun dileklerimizi iletip Melike hocayı fazla yormadan ayrıldık.
Dönüşte abimle vakit geçirmek istiyordum ve Burçin'e eve gitmelerini soyledim ama kabul etmediler bizde onları umursamadan her zaman yalnız dertleşmek istediğimiz yere gittik. Ben bagajdan iki olta çıkarırken oda sandalyeleri yerleştiriyordu. Sonra oltaları sallayıp oturduk. Abim söze başladı.
R-"Eeeee güzellik ne konuşmak istiyorsun."
M-"Sadece seninle baş başa vakit geçirmek istedim."
R-"O küçük aklında ne var senin."
M-"Yurt dışına gitmeni istemiyorum. "
R-"Seni küçük cadı gitmek zorundayım. "
M-"Neden ya neden mastırını burda yapıyorsun."
R-"Çünkü daha iyi bir şekilde öğrenmek varken neden baştan sağma bir şekilde öğreniyim."
M-"Haklısın özür dilerim. "
R-"Özür dileme. Sadece üniversiten bitince beni anliycaksın." sessiz kalmayı tercih ettim.
M-"Burası her zaman huzur bulduğum yer."dedim ve derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim. "Burada seninle konuşmak huzur veriyor."Biz konuşurken bizi izleyen dört çift gözü unutmuştuk. Yeni yeni aklımıza gelirken onlara döndük kayalıklara oturmuş denizi izliyorlardı.
M-"Hadi hel beraber bilardo oynamaya gidelim."
R-"Sen buraları topla bende onlara haber veriyim."
M-"Tamam burası bende."diyip göz kırptım. Mesajı almış olucakki bağıra bağıra.
R-"Hadi eğlenmeye gençlik." dedi.
M-"Uçur beni sebastian."dedim bağırarak. Hepsi bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
R-"Buyurun matmazel."
M-"Önce balık ekmek mi yesek?"
R-"Hadi ozaman önce karnımızı doyuralım."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Evet bugün biraz monoton bir gün oldu ve ben sıkıldım. Abimle ne zaman yalnız bir yere gitsek bu dörtlüde bizimle geliyordu. En sonunda sıkıldım.M-"Abi ben biraz dolaşmak istiyorum."dedim Abim ise .
R-"Evin etrafından fazla uzaklaşma."dedi.
M-"Peki anne."dediğim an Toprak hariç hepsi gülmeye başladı. "Ben kaçtım." dedi. Dışarı çıkacak ken.
B-"Nereye kaçıyon kuzi, kime kaçıyon, nasıl kaçıyon hı şöyle bakiyim."
M-"Of Burçin of hadi gel biraz gezelim."
B-"Evi dağıtmayın beyler."diyen Burçin'e hemen Efran'dan cevap geldi.
E-"Hı hı evet anne hiç dağıtmayız merak etme. " dedi.
B-"Efran"Tehdit edercesine bir bakış attı Burçin.
E-"Tamam be nereye gidiyorsunuz bende gelicem."diyen Efran'a.
M-"Gelme Efran gelme."dediğimde 'neden' der gibi baktı. "Yalnız kalmak istiyorum." dedim.
E-"Burçin niye geliyo ozaman"dedi.
M-"Hazır cevap mısın sen? Of tamam gel."Efran hoplaya zıplaya yanımıza gelirken bende mırıldanarak şarkı söylemeye başladım.
E-"Ne dinliyosun kanki." derken kolunun birini benim diğerini Burçin'in omzuna attı.
M-"Sen bilmezsin Efe."dedim evet ona takma ad taktım. Bunu duyunca gülümseyip kulaklığımın birini alıp dinlemeye başladı. İkimizde aynı anda şarkıya eşlik etmeye başladı.Bir çocuk oldum, ellerim yaralandı
Bir güneş oldum , gözlerimden yaş aktı
Bir yaprak oldum , damarlarım kan ağladı
Bir aşık oldum , her gece efkarlıyım
Bir içki oldum ,yıllandıkça değer kazanan
Bir ülke oldum , herkesin mal varlığı
Bir kum tanesi , ufak ve savrulan
Bir deniz oldum , balıklarıyla oynayan.Her gün farklı bir benim
Her gün aynı değildi
Her gün farklı bir şehir
Her gün ayrı bir rüzgar
Çeker kolumdan savurur beni
Geçen günlerim gençliğimdir benimBakış açısı değişik bir çok insan
Hepsi farklı herkes aynı olsa
Her gün monoton devam eder
Bilinen tek rüya Dünya döner"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HABERSİZ
Mystery / ThrillerHiçbir şeyin oyun olduğunu bilmeden okula giden Melis ve Burçin'in bilmediği sırlarla dolu bir hayat nasıl olur? Hiçbir şeyden haberleri yok tıp fakültesine giden iki genç kız kim bilir başlarından neler geçicek yaşayalım ve öğrenelim ne dersiniz?