"1. BOLUM"

69 9 10
                                    

Medya: sema

Edebiyat dersinin son dakikasına girmiştik. Hoca saatine baktı ve toparlanabilirsiniz dedi. Bende yavaş hareketlerle toparlandım çantamın fermuarını kapatırken zil sesi duyuldu ve herkes sınıftan çıkmaya başladı.
Bende askıdan ceketimi aldım ve sınıftan çıktım. Direk yurda gidip uyumayı planlıyordum. Baya yorucu bir gündü. Bütün ana dersleri bugüne sığdırmışlardı.

Bu arada kendimi tanıtayım ben Sema Göktaş küçük yaşta yetiştirme yurduna gitmişim ve kendimi bildim bileli yurttayımdır. Ailemin nerede olduğunu kim olduğunu bilmiyorum. Sadece bir şey biliyorum. Yurdumuzun müdürü bana bir mektup vermişti. Abim varmış , o bırakmış mektubu yılar önce , ben biraz büyünce bana verilmesini söylemiş. Mektupta ailemin bir trafik kazasında öldüğü ve kendisinin ise yurt dışına gideceği falan yazıyordu. Mektubu ilk okuduğum zaman aklıma gelmişti. Bütün yurt görevlileri başıma toplanmıştı. Sesizce ağlıyordum ve sadece bir noktaya bakıyordum . Düşündüğüm tek şey ise ailemdi. Nasıl birileriydi , kaza ne zaman , nerede , nasıl olduğuydu. Ama kimse cevaplıyamıyordu. Bilmiyorlardı...

Ani bir duruş yaptım , dalmış bir şekilde yürüyordum ve yanımda bir motorun geçtiğini hiç farketmemiştim. Motordan bir genç indi. Heyy!! Bu bizim okulda ki yan sınıftaki çocuk değilmi eve ta kendisi...

- Dikkatli olsana kızım aşıkmısın ? Öyle dalmış dalmış yürüyorsun ??
(Piç smile)

- Ah pardon dalmışım. Özür dilerim farketmedim iyimisiniz?

Biraz şaşırmış gibi bakıyordu ,sanırım böyle kibar bir cevap beklemiyordu.

- Sorun yok bayan mavi göz ama bir dahakine daha dikkatli olmalısın.

- Pekala iyi günler .

- Iyi günler..

Bu neydi şimdi okulda ki kızlardan duyduğum kadarıyla "Fazla egoist" "Cok bilmiş" "Tam bir zengin zübbesi" Ahh hayır hiçbirinin dediği gibi değildi.

Daha fazla kendimi yormak istemeyerek yurda doğru gittim.

Yurda vardıktan sonra kızlarla selamlaştım. Uzerimi degistirdim ve elime bir kitap alarak yatağıma uzandım. Dışardan bakılırsa kitap okuyordum ama sadece kelime okuyor hiçbirini düşünmüyor hayal etmiyordum. Asıl kitap hayal edilerek okunulurdu ben kitaptaki anne kız konuşmasını hayal ederek okurdum. Birtek hayallerimde bir anneyle konuşurdum zaten. Aslında çok merak ederdim annem sohbet etmeyi severmi ? Nasıl bir ses tonu var ? Yüzü , boyu , kilosu nasıl ? Ve en çok merak ettiğım kokusu ? Nasıl kokuyor du ? Bir anne nasıl kokardı ki ? Hafiften gözlerimin dolduğunu farkettim ve kitabı masaya koyarak ayaklandım. Dolabımın karşısına geçtim ve siyah pantalonum üzerinede beyaz bir tişört aldım. Havalar ısınmaya başlamıştı ama yinede bazen estiği için ince bir ceket aldım. Yurt görevlisinin yanına gittim ve biraz dolaşmak için izin istemistim , kendiside fazla olmayacağı şartıyla biraz gezebileceğimi söylemişti. Bende teşekkür ederek yurttan çıktım.

Yolda giderken eski çalıştığım kafenin oradan geçtim Osman amcayı görünce el kaldırdım ve

-Osman amca merhaba
Dedim

-Ooo Sema hanım nereye bakalım böyle ?

-Hava almaya çıktım biraz Osman amca.

-Iyi bakalım geç kalma yurda . Dışa pek güven olmaz.

-Tamam Osman amca görüşürüz

-Görüşürüz kızım.

Osmam amca çok iyi birisiydi. Bir süre onun kafesi de garson luk yapmıştım. Yurttaki arkadaşlarım neden çalıştığımı hep sorarlardı ben de pek bir şey demezdim. Sadece kendi paramın hesabını kimseye vermek zorunda kalmıyorum demiştim.
Toplam 3 ay bir yaz tatili boyunca çalışmıştım. Baya bir para kazanmıştım. Üstüne bir de yurttan veriliyor du aylık . Beni idare ediyordu. Kazandığım paranın bir miktarı duruyor bir miktarına da kıyafet, telefon gibi eşyalar almıştım.

Yolda tüm hayatımı düşünerek yürüdüm ve deniz kenarında bir banka oturdum . Etrafta ki küçük çocukları inceledim , çok mutluydular. Ama gözüme birisi çarptı bir bayanın paçasından tutmuştu. Bir konuda zorluyor gibiydi. Bayan da bıkkınlık gösteren bir ifadeyle ileriye pamuk şeker satan adamın yanına gitti ve bir pamuk şeker aldı. Sanırım çocuk pamuk şeker istiyordu ve o kadın annesiydi oda almıyordu ama almıştı . Kimse kıyamazdı ki zaten çocuğuna . Aslında bende çok severdim pamuk şekeri ama kimseden isteyemezdim. Bir keresinde Osman amcanın oğlu Sait abi almıştı , onun dışında kimse pamuk şeker almamıstı. Zaten ben de istememiştim.

Burada çok oyalandığımı düşünerek yavaştan kalktım. Yol kenarında yürürken gözüme bir motor çarptı . Bu bugün çarpıştığım , bizim okuldaki çocuğun motoru değilmiydi. Evet kesinlikle oydu çarpıştığım motoru hatırlamayacak kadar da bunak değildim. Peki ya motoru buradaysa sahibi olan o çocuk neredeydi?

Aslında banane beni pek ilgilendirmiyor. Sadece bugun bir çarpışma sonucu tanışmıştık , oda öyle çok samimi birşey değildi.

Kafamdan bu soruları atarak yolda yümeye devam ediyordum ki o çocukla karşılaştım. Oda bana bakıyordu hemde baya bir sırıtarak . Bende onu hiç takmayarak yürümeye devam ettim tam onun önünden geçerken bana ne demisti o öyle , donup kaldım . Gerçekten kızların dediğine çok katılıyorum şuan ne kadar egoist birisi o .

-ne o bayan mavi göz beni mi takip ediyorsun ? Ah benim dediğime de bak ya!! Tabi görmüş benim gibi yakışıklı çocuğu bırakır mı peşini ??

-pardon anlamadım bana mı dedin ?

-Etrafına bak bakalım bir şuan beni takip edecek kadar grurunu yok saymış bir kız varmı ?

Uvvv bu boya bu ego fazla degilmi Allah aşkına ... Suratında ki eğlenir idadeyi saymıyorum bile.

-Nerden çıkardın seni takip ettiğimi sadece biraz hava almak için deniz kenarına geldim ve senin burada olduğundan haberim bile yok. Üstelik sen benim gururuma nasıl laf edersin. Bir daha ki sefere kelimelerini daha dikkatli seç

-Ovvv tamam bayan mavi göz fazla atarlanma sadece şaka yaptım.

-Pekala şakan bittiyse izin verirsen gidiceğim

-Bitti mavi göz istersen seni evine bırakabilirim.

-Bu nazik teklifin için teşekkür ederim ama yurda kendim gidebilirim.

-Yurttamı kalıyorsun ?? Ne yurdu??

Suratı biraz merak almıştı. Doğru ya yurtta kaldığımı pek kişi bilmezdi.

-Yetiştirme yurdu.

-Hmm bilmiyordum yani...Neyse sorun yok o zaman yurda ben bırakabilirim.

-Teşekkür ederim ama ben yürüyebilirim.

1 saat sonra
----------------------
Şuan akşam yemeğimi bitirmiş masadan kalkıyordum. Ne mi oldu onun büyük ısrarlarına karşılık ne kadar hayır desem de zorla beni yurda kadar bıraktı. Hadi ama ne kadar romantik diyeceksiniz siz birde bana sorun...

Yavaş adımlarla odama çıktım elime bir kitap aldım ve okumaya başladım bu sırada telefonuma bildirim geldi. Telefonu açtığımda bana facebook tan istek atmıs , instagramdan takip ediyor du. Bu çocuk ciden biraz sorunluydu. Aslında çok garip sorunlu bir çocuk nasıl bu kadar yakışıklı olabilir ki. Ne diyorum ben ya .. Neyse biz arkadaş sayılırız onunla ve isteğini kabul etmek gerekir. Ama benim ismimi nerden buldu ki . Ortak arkadaşlardandır herhalde. Neyse fazla uzatmaya gerek yok.

Fazla yorucu bir gün olduğuna kendimi inandırarak yatağa yattım ve güzel bir uykuya kollarımı açtım.

Merhaba arkaşlar bu ilk kitabım değil daha önce bir kitaba başlamıştım ama geriye sildim. Neden bende bilmiyorum.
Neyse lafı çok uzatmıyayım kitabımı beğenmişsinizdir inşallah . Bol bol yorum ve vote bekliyorum... Hepinize iyi okumalar ...

Bu arada kapak için" SenaKarahanlı" ya teşekkür ederim.

Bana Pamuk Şeker Alırmısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin