Yel değmeden yaprak kımıldar mı
ve sel gelmeden dere coşar mı?
Bir atom taneciğinden ibaret yaşamım
Varlığın ısıtıyor çekirdeğimi
Kaynama noktasındayız şimdi aşkın
ve güneş açtıkça yüzünde, yükseliyor ısı
füzyona ramak kaldı.
Ey yâr!
sen bu yağmurları yağdırdıkça üzerime
söyle nasıl soğumasın bedenim
termometrede düşen civa gibi hüzünde yüzüm
biraz güneş açsa diyorum
biraz genleşse hacmim.
Her gelgit zayıflatıyor direklerimi
ve bu ısı farkı
çatlatacak kristal küremizi.
Kurtulsa artık diyorum
sözcükler üçüncü anlamlarından
ve her ağızdan çıkan içerse
kendi birincil anlamını.
Ey yâr!
ölümümü iste benden.
Susma yok sayıp varlığımı...
Burası şimdi bir cehennem
içim radyasyon artığı bir ölü toprak
sesin olmasa kuş uçmaz,
kervan geçmez üzerimden.
Gözlerini çekme tenimden
beni ölümlere bırakma
Yürünecek daha çok yol var ileriye...