ÖNSÖZMerhaba her yaştan okuyucu kitlesi...
Bazen sizleri hüzünlendirecek bazense gülümsetecek şiirin, namelerin ve sanatın ön planda olduğu bir hikaye bekliyor sizleri.
Ama en güzeli bu hikayenin sizden ve bizden birer parça içeriyor olması...Bazen hayal kırıklıklarıyla baş başa kalır ve bocalarız ama hayatın bize ne gibi sürprizler hazırladığını yaşayarak öğreniriz.
Baş roldeki karakterimiz Yin-Yang öğretisiyle yola çıkar, bir yanında geceyi, diğer yanında ise gündüzü barındırır.
Okuduğu bölümün kendisiyle ne kadar uyumlu olduğunu zamanla fark edecek, Türkiye ve dünyada bir çok yeri keşfedecektir.
İçinde küllenmeyen kıvılcımların devasını ise bir İslam ülkesinde bulacaktır.Unutmamak gerekir ki :
Hayat her zaman için mucize ve sebeplerle doludur..
Sosyolojik ve psikolojik olay ve durumları, tarihi mekanları solumak isteyenler de buyursun...
Teknoloji olmadan da aşk yaşanabilir diyorsanız hem de en güzeli, buyrun konuk olun satırlara...
Keyifli gezilerde Karadeniz'i, İstanbul'u, Bosna'yı ve Bağdat'ı görmek isteyenler valizlerinizi hazırlayın ve tüm hazırlıklarınızı yapın... 😊Kitap olma aşamasında olduğu için bölümleri yayından kaldırdım.
Tanıtım videosu medyada yer almaktadır.
Keyifli okumalar... ☺
Bölümlerden seçmeceler
***
Ben de bir Asya oluyorum. Zaman dursun ve o zamanın içine hapsedilelim. Bütün kareler donsun, bir tek bizim görüntümüz canlılığını sürdürsün. Sadece yüreklerimiz konuşsun. Hiç kimse umrumuzda olmasın. Hiç kimse olmasın... Alıp götürsün beni, Asya'nın teslimiyeti gibi ben de varım o belirsizliğe...
***
Sevgi emektir, dostluktur... Benimle bu sevgiyi büyütmeye, dost olmaya, sevdalı olmaya, bu sevgiye emek vermeye var mısın? Cesaretin var mı benimle yek yürek olmaya? Yazmak bazen konuşmaktan daha kolay ve manidardır. Sen de istersen öncelikle benim mektubat-ı aşkım olur musun?"
***
Bugün en güzel günüm, bugün hayata kalbimi açtığım ikinci doğum günüm, günlerimden kalp çarpıntısı, mevsimim ise mutluluk...
Kalbimin bu denli aşkla çarpmasına sebebiyet veren, pas tutmuş kalbimi kelebekler ülkesine çeviren, dalgalı saçlarından gecenin damladığı, aşk yürekli adam: Adın hüsn-ü aşk olsa gerek...
***
Yılların, acısını eskitemediği yaralı yüreğime, ilk günki heyecanla beklenen bir sevgilinin, kayıp elleri dokunsun isterdim.
İnce bir sızı gibi vücuduma yayılan hayal kalıntıları, birer birer batırıyordu yorgun ruhuma, kanatan sivrilmiş kırıklarını...Gözlerimi kapatan eller üç nokta sessizliğinde beklerken, içimde seller gibi çağlayan karmaşık düşüncelerimin dışa vurumu yine üç noktaya sığacak kadar derin... Parmaklarımla incelediğim tanıdık eller ise hüsranımın altı noktasındaki âmâlaşmış hayal kırıklıklarımla raks ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"mektubat-ı aşk" AŞK KOKULU ŞEHİRLER (Kitap Oldu)
RomanceKitabım kitapyurdunda sizlerle... https://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=555171 Sevgi emektir, dostluktur... Benimle bu sevgiyi büyütmeye, dost olmaya, sevdalı olmaya, bu sevgiye emek vermeye var mısın? Cesaretin...