Birinci Bölüm

18 1 0
                                    

Sabah iyrenç alarm sesiyle uyandım. Hemen hazırlanmam gerekiyordu. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Dolabın önünde durdum. Dibine oturup ne giyeceğimi düşündüm. Buldum ! Beyaz kolsuz beyaz gömlek , siyah mini şort, ve kırmızı papyon. Kıyafetleri hemen giyip aşağı indim.Birşeyler atıştırıp kapıya yöneldim.Kırmızı Vansımı ve şortuma uyan bir deri ceketle kendimi dışarı attım. Kırmızı Bwm binip önceden hazırladığım bavuldan uçak biletimi aradım.Yok ! Eve girip 10-15 dakka boyunca bileti aradım. Aklıma son gelen yere baktım. Bilgisayarımı açtığımda ekrana yapışan uçak biletimi aldım

<><><><><><><><><><>

Uçaktan indim.Ağzımdan akan yaşları silerken aklımda biş iunuttuğum ile ilgili bir düşünce vardı.Durun . Ben size neden buraya geldiğimi anlatmadım. Ben üniversiteyi okumak için Antalyadan İzmir geldim. Burda kuzenim Berkle kalcam. Amcam öldükten sonra Berk o kocaman evde tek başına kalıyordu. Ama ben onu yanlız birakamam. Havalımanına gitmek için bineceğimiz ötöbus gibi şeye bindim. Havalımanında indiğimizde bavul savaşlarına girdim. Çok güzeldi. Ama elime gelen bavulların hiç biri benim değildi. En son çıkan balonlu bavulumu gördüm. Şimdi ise Berk'in dediği kafeye gidecektim.

+++++++++++

Cafe sakın ve boş biyerdi. Garson gelip "Bir şey ister misiniz ?" Diye sorunca. Hiç düşünmeden "Bir sıcak çikolata " dedim. Sıcak çikolatamı içerken , içeri giren meteor parçası olan Berk geldi. Sandalyeden kalkarak Berke sımsıkı sarıldım. En son 3 yaşındayken görmüştüm onu baya uzun zaman olmuştu.
Ben:Berk seni en son gördüğümde kafanda jöle kutusuyla geziyordun. " güldü.
Berk : Bende seni en son gördüğümde günde 10 lolipop yiyordun " artık sınırı açmıştı. Lolipopu küçükken çok severdim ama artık lolipop denince midemde ki kelebekler ölüyo.
Berk: Hadi düşünmen bittiyse gidelim. " mal bide bana diyo kalkalım diye. Alaycı bir ses tonuyla
"Berk Bey kafeden kalktıktan sonra öküzlük azaltma kursuna gideceksiniz " bey kelimesini bastırarak söylemiştim. Oda cevap vermeden "gidelim" dedi.

------------------

Ev baya büyüktü. Amcam bizim gibi saygın biriydi. Evin kapısını tatlı bir kız açtı.
Berk : İrem sen burda ne arıyorsun ? " dedi. Küçük kızın adı İremmiş demek.
İrem : Aya Beyt Abiç Bey Sıtıydım " Ben gülmemi engelleyemedim o nasıl bi konuşma. Berk dirseği ile koluma vurunca birazcık ciddi oldum.
Berk: hadi İrem sen evine git. Annen merak etmiştir. " demek bu Bucur yan komşu. İrem evine giderken ona baktım. Ben hala onun tatlı kızıl saçlarına bakarken Berk beni kolumdan tutup eve geçirdi.
Ben: Berk biraz insancı ol. Meteor olduğun için mi hiç nazik değilsin ? " şaşırarak
"Yanii yakışıklıyım " dedi. Hihi diye geçiştirdim. Kocsman bavulumu kapıdan sokup.
"Beroks ben nerde kalıcam " tek kaşını kaldırarak "La Beroks ne " diye sorunca ikimizde gülme kirizine girdik. Berk "odan sağdan üsta kata çıkınca soldn ikinci kapının yanı " bende çoh anladım zya. "Sen göstersen " dedim. "Gel bücür" bn bücür yok canım bu Berk kotayı baya açtı.O bana odayı gösterirken onu kolunun birkaç yerinden acımasızca çimdikledim. Yüzünde oluşan öfkeyle "Eylül " diye bağırdı. Gaç Eylül Gaç. Evi bilmediğim halde evde koşuşturuyordum. En son mutfağı buldum. İçeri yuriyerek girdim.İçeride bir iki kadın yemek yapıyordu. Bitanesi beni çevirip "Merhaba . Ben Elif " gülümsedim ama vakit yoktu. "Tanıtığımıza memnun oldum. BendeEylül" o sırada ben görmeden. Berk arkama geçip beni omzuna attı.
Ben: Öküzz Hayvan Orangutan Memeli hayvanlardan herhangi biri
Berk: Hayvanları sayman bittiyse arabaya bin.
Ben: Nedenmiş
Berk:Arabaya bin ve ordaki elbiseleri giy
Ben: Sen nasıl bir öküzsün nesli tukenmiş
Berk:Dediklerimi yap.
Puffff. Oflayarak arabaya bindim. Ooo elbise çok tatlı. Beyaz bir elbise saçımla çok uyuyor. Piskolojik bir nedenden dolayı saçım beyazlamıştı. Ne kadar ağlasamda saçım geri dönmemişti.

******

Arabadan inmek istemiyorum. Dışarıda herkes Berki süzüyo ve bana surat yapıyorlar. Bekin elimi tutup beni çekmesiyle yeri boyladım. Kalkmama Berk diğil başka birisi yardım etmişti. Çok tatlı bir çocuk. Elimi tutup beni kaldırdı. Ben üstümü elimle temizlemeye çalışırken lafa başladı
Çocuk:Merhaba Ben Metin
Ben:Eylül
Metin: Baloya tek mi geldin ?
La bu çocuk çok yavşak
Ben: Keşke Tek gelseydim.
Berk o sırada beni belimden kavrayarak kendien yapıştırdı ve hızlı adımlarla ordan üzaklaştırdı beni. Kafe gibi bir yere soktu. Lafa ilk o başladı
Berk: Sana ne dedi ?
Ben:Sini ni didi
Berk:Dalga geçme ve soruma adam akıllı cevap ver
Ben: Kuzi bi dur. O romantik ani değilde dramatik anda duralım.
Eylül ben bu kadar içinde konuştum ama elveda istifa ediyorum.
İç sesim o dediğim dıramatik anı yakalıyor. Ama yoğutulmuş odun beycik yakalamayor
Berk : Eylül s--
Ben o sırada yakışıklı bir garsonu çevirip sıcak çikolata sıpariş ettim.
Ben: Bişi mi didin Kuzi.
En gıcık konuşma dediğim modu açtım
Berk : Dur. Nereye gidiyorsun. Eylül bekle. Hadi. Eylül
Arkamdan bağırıyordu. Bense almışım başımı gidiyorum. Kapıdan çıkınca Berk beni kolumdan çekti.
Berk : Bir dha kaçamıcaksı-
Ben son sesim ile " KIZLAR BURDA YAKIŞIKLI VAR." işe yaramıştı kızlar berki yerken bende cebinden aldığım anahtarlarla arabaya koşuyordum. Gene bir kol kolun sahibi Metin
Metin:Eylül bekle
Ne diyeceğini anlamış bir şekilde ona yütelefonumu uzattım. Numarasını 'Ruh Hastası' diye kaydetmiş. Ona gülümsedim o anda bum pat düt taç kaç haç Eylül Berk yılığında rütbe değiştiriyordu çok bağırıyordu direk yanımdaki arabaya binip çalıştırdım. Durun ! Benzin çok az . Arabayı çalıştırdım. Rkadaki topuklumu gaza gelcekşekilde koydum. Arka kapıdan kimsenin görmeyeceği şekilde kaçtım. Sf kuzim benim. Arabayı takip eden Berke bakıp bakıp gülüyordum. Hee sadece filmlerde olur sanmayın gerisi KARANLIK

Misafir...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin