Çözemiyorum gülüşündeki hüznü, yaralar teker teker birikmiş sanki. Birikmişte doldurmuş taşırmış kalbini ve o dolup taşan kalbini boşaltanını almışlar elinden. Beni. Belki de seni.
Sesini her hatırlayışım bana tebessüm ettiriyor ama yaraları gizlemek gelmiyor elimden. Sen gittin. Sanki ben bittim. Belki daha yeni başladım. Ama kesinlikle ben aynı ben değilim. Ama şimdi sorsalar yine "gelsin" derim. Acıtacağını bile bile, yanacağımı bile bile. Gelsin derim, gelsin yüreğimde biraz dinlensin. Şimdi eğer gelmezsen sen, ben seni sevmekten vazgeçeceğim. Hiç özlemeyeceğim ve her aklıma gelişinde kavga edeceğim seninle kalbimin en derininde. Sonra git diyeceğim, gelme. Sonra ne olacak biliyor musun, sancılar saplanacak göğsümün tam ortasına, pişman olacağım. Ve kötü olan şu ki; şu an bu söylediklerime kendimin bile inanmayışı. Böyle bir şeyin başlangıcının olmayacağını bilmekte ayrı yoruyor insanı. Düşünsene yüce Mevla bize birer ruh, beden, akıl ve kalp vermiş. Ve bizim söz geçiremediğimiz tek emanetimiz kalbimiz. İnsan yorulmaktan da yoruluyor bir zaman sonra ve ben kırıldıkça kırıldım sana.Şimdi çık İstanbul'un en işlek caddesine, bağıra bağıra söyle "hayatını mahvettim" diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbini Öptüğüm Kadın
PoesíaBazen sadece susmak gerekir. Susarak konuşmak, susarak küsmek ve susarak özlemek... Seviyorsun mesafeler giriyor, seviyorsun insanlar gidiyor. "Mesafeler aşka engel değil" derler. Evet, mesafeler aşık olmaya engel değil ama aşık kalmaya engel olabil...