Adrien...
Sabah kaltığımda saat çok erkendi. Normalde bu kadar erken kalmazdım. Terasa çıkıp elimdeki kahveyi yudumlamaya başladım . Arkadan küçük bir el hissettim. Bu plagg' di. Benim küçük ama midesi dünyalara sığmayan kwamim. Bana:
-neden bu saatte kalktın adrien?
-bilmem birden uyandım sonrada uyku tutmadı.
- peki sabah için peynirlerimi hazırlamayı unutma!
- peki plagg
-ben yatiyorum
- peki
- peki
Aramızdaki diyaloglar çoğu zaman uzun olmasa da , plagg bana her konuda destek olurdu. Şu hayatta en sevdiğim kişilerden biri plagg ama ladybug'ın yerini tutamaz.O sırada marinette in evi...
Marinette...
Kalktım tikki ' yi uyandırmak istemedim , bu yüzden yatağımdan sessizce kalkıp pencerenin kenarına oturdum. Kucağıma bir yastık alıp Paris ' in boş sokaklarını izledim. Bir kaç gündür akuma yollamamıştı Hawk moth.
Bizde chat 'le birbirimizi görmemiştik. Onu da özlemiştim . o sırada tikki uyandı , saat sabahın besiydi. Bana:
- marinette bu saattte neden uyanıksın?
- uyku tutmadı.tikki enerjin var mı?
- evet , neden?
- biraz dolaşsak olur mu?
- bu uyumana yardımcı olacak mı?
Başımı aşağı yukarı sakladım.
- tikki benekler!!!Etrafta dolaşıyordum , eyfel kulesinin tepesine çıkmış oturuyorum ki adrien ' ın odasının ışıklarını açık olduğunu gördüm . Onlar eyfel kulesini gören bir evde oturdukları için fark etmem uzun sürmedi . Oraya doğru gidiyordum ve adrien' ın terasta olduğunu görüp saklandım . Sessiz bir şekilde oraya doğru giderken adrien kafasını olduğum tarafa doğru çevirdi.
Adrien...
Kafamı biraz çevirince birini görür gibi oldum , sonra orada bir şeyin hareket ettiğini gördüm . Biraz daha dikkatli bakınca onun ladybug olduğunu anlamıştım. Sonra yanıma gelmeye başladı ve içinde bir heyecan patlaması oldu.bana:
- merhaba adrien
- me-eerhaba ladybug
- çok güzel bir gece değil mi ?
- evet öyle niçin geldin buraya yoksa senide mi uyku tutmadı?
- evet sende mi uyuyamadın?
- iyiki ıyumamışım
- neden?
- yoksa seni göremezdim
- bende seni
Birden bire elimde olmadan yüzüm kızardı.o çok güzeldi. Uyumadığım için pişman değildim . birden bire o sinir olduğum ve olacağım bip sesi geldi.yeteneklerimizi kullanmadan bile daima bir saat içinde mucizelerimiz öterdi bu kwamimizin yorulduğu anlamına gelirdi.
- gitmeliyim adrien
- önemli değil sonra görüşürüz
- görüşürüz
Ve ladybug gitti.ilk defa chat noir halim dışında ladybug ' la bu kadar fazla sohbet etmiştik.bu benim çok hoşuma gitmişti.Marinette...
Odama geldiğimde dönüşmüştüm bile ama hayatımın en güzel gecesini yaşamıştım.Ertesi gün okulda...
Marinette...
Saat 10:00 'du , okula çok geç kalmı.koskoca bir saat ve adrien'ı görmediğim kockoca bir saat .koşarak evden çıktım ve okula vardım . sınıfta kimse yoktu . birden kolumdaki saatin durmuş olduğunu gördüm . sınıftaki bilgisayardan saate baktığımdaysa saat 8:15 ti okulun başlamasına kırkbeş dakika vardı ve ben koca sınıfta yanlız başına kalkmıştım , diye dusunurken içeri adrien girdi . ne yapacağımı bilemedim ve gidip yerime oturdum. O okula hep bu kadar erken mi gelirdi ?Sırada oturup çizim yapmaya başladım.
Chat noir ' i uzun zamandır görmüyordum bu yüzden onu çizmeye karar vermiştim.
Adrien inanılmaz bir ilgiyle beni izliyordu ve bana:
- sende chat noir seviyor musun?
- evet hatta kendisi arkadaşım sayılır .
Yazardan: adrien bu sorunun cevabını bilsede sormuştu.
Marinette...
Bana:
- peki neden şimdi onu çiziyorsun?
- şey ... Uzun zamandır görüşmüyoruz ve onu özledim de biraz o yüzden ...Bunları söylememle adrien'ın gözleri parladı. O hasta olduğum zümrüt yeşili gözler . şu anda daha da güzel gözüküyorlardı. Bana:
- bir şey mi oldu ?
- neden ?
- baka kaldın da.
- eee ... Şey dalmışı-
Sözümü kesen alya' nın içeri girmesiydi.koşarak yanıma geldiğinde adrien 'da masasına oturdu.alya bana:
- kızım şimdi her şeyi anlat ben yokken ne oldu?
- bir şey olmadı alya sadece biraz sohbet ettik.
- nasıl bir sohbet bu?
- çizimlerinden konuştuk işte.
- eeee başka?
- başka bir şey olmadı alya!
- tamam kızmana gerek yoktu.
Dediği anda içeriye diğer sınıf arkadaşlarımız girdi tabiki aralarında chloe de vardı.
Dersimiz matematikti.sıkıntıdan çatlamamı engelleyen şey ise adrien'dı .sırasına basini koymuş düşünüyordu.normalde onu böyle görmezdik bu yüzden tenefüste ne olduğunu sormam gerektiğine karar verdim.
*
Tenefüste...
Adrien...
Kimsin sen ? Neden bulamıyorum seni .ahhh ladybug seni bulmak için her şeyi yapacağım.iç sesimle mücadelemiz bittiği sırada yanıma Marinette geldi.bana:
- a-drien iyi misin?
- evet neden ki?
- üzgün ve dertli görünüyorsun
-şey sadece başım ağrıyor .
- tamam o zaman ama bir derdin olursa anlatabilirsin.
- peki.
Tabiki yalan söyledim , ne diyecektim ki ladybug'ın kim olduğunu arıyorum mu? Hıh keşke keşke bilseydim.ama bugün kafama takılan başka bir şey vardı.marinette chat noir' i özlenmişti ve bu gece ona bir ziyarette bulunacağım .çünkü bende onla oturup dertleşmeyi seviyordum o benim en iyi arkadaşımdı.ve ladybug'la yakın arkadaş oldukları için ladybug hakkında bir tek onunla konuşabiliyordum.* okul çıkışı
Marinette ...
-aaaaaaaa
Dışarıdan gelen sesle irkildim .ah Hawk moth hiç rahat bırakmayacak mısın bizi.okulun arkasına doğru gittim birde ne göreyim yeşil parlak bir ışık bu chat noir'di ama sadece ışığı görmüştüm. ne kim olduğunu ,nede henüz chat' i. Chat ordan çıkıp bana doğru geldi ve:
- marinette seni görmek güzel ama şu an burası güvenli değil,
Dedi ve beni kucaklayıp evime bıraktı .bende o gider gitmez dönüştüm .oranın yolunu tutarken şunları düşünüyordum .acaba aynı okulda mıyız ? Belki de başka bir yerden koşup geldi ? Evet olabilir. Diye düşünürken canavarın yanına geldim.chat benden önce oradaydı ve bana akuma tokasında, dedi canavara şöyle bir baktığımda metal renkli iri yarı bir şeydi.ona ne kadar yaklaşmaya çalışsamda başaramadım, darbe almadan zor kurtuldum.birden bağırdım :
- lucky charm!!!
- ne sprey mi?
Elime dondurucu sprey gelmişti.buldum.
- chat beni canavara fırlat bir fikrim var.
- tabiki leydim
Chat beni canavara fırlattığında canavara sprey sıkıp dondurdum ve başındaki tokayı alarak kırdım.Adrien/Chat noir ...
Akumayi etkisiz hale getirirken hem çok başarılı bende çok güzel oluyordu.bir gün ladybug bir gün kim olduğunu öğreneceğim.
Ve o anda ikimizinde mucizesi bipledi ve ikimizde gittik.
Eve vardığında dönüştüm ve plagg bana:
- ahhhh uhhh bana camambert ver çabuk açlıktan oluyorum .
- plagg sana peynir versemde( peyniri verir) yinede doymuyorsun.
- ne yapayım adrien
- daha az ye seni obur
- heheh bu bir şakaydı değil mi?
- sana göre her şey şaka ,dedim alaylı bir tavırla ve gülüştük .
- plagg bu akşam marinette ,in evine gideceğiz dedim ve ödevlerimi yapmaya başladım.Merhaba umarım bölümü beğenmişsinizdir bu hikaye hem marichat hem ladrien hem adrinatte hemde ladynoir olacak sizi seviyorum hoşçakalın ( sık sık yazmaya çalışacağım) (955kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous / miraculous love story/2.sezon çıkmadan önce yazılmıştır
Fanfiction"Adrien bana hep mari de olur mu?" "Sen hep benim mari'm olarak kalacaksın"